22 Ocak 2010 Cuma

Gerginliği Atınca... Jo Transferi Meselesi 3

... üstümden, sakin sakin düşünmem gerektiğini hissettim. Net ortamında konuşma fırsatı bulduğum çoğu insanın beni yanlış anlamasından ya da kendimi tam olarak ifade edemememden dolayı gerildim, şu transferin tamamlanmasına değin.

Joao Alves. CSKA'dan beri dikkatlerimizi çeken bir futbolcuydu. Wagner Love'la müthiş bir ikili olmuşlardı. Gösterdiği performansın ödülünü EPL'ye giderek aldı. 18 Milyon Sterlin, değerinin çok üstünde bir paraydı ama parayı ödeyen Manchester City olunca, insan normal karşılayabiliyor.
Manchester City'nin para babaları takımı forvetle doldurunca, 87 doğumlu bu genç tecrübesizliğinde etkisiyle 11'e giremiyor ve menejeriyle papaz oluyor. Everton'a kiralanınca kendini gösterme niyetine girişiyor fakat düşen performansı ve yeni menejeriyle yaşadığı sorunlar, Everton'ın Lincoln'ü haline getiriyor onu. Kafasına göre hareketleri takımla bağlarının kopması şeklinde sonuçlanıyor.

Şurada ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Benim Jo'dan önce, Galatasaray için düşündüklerim şunlardı:
Galatasaray'ın gücünden şüphemiz yok. Baros'un sakatlanması haliyle kötü etkilesede takımı, Nonda'yla bile biz bu ligi götürebilirdik. Sonuçta Elano, Arda, Kewell ve Keita gibi gol yollarında etkili 4 Dünya yıldızına sahibiz. Ligde ilk 2 garantidir benim gözümde.
Bu kadroya nasıl bir transfer gerekliydi? Şöyle alternatifler var(dı):
1 Kaliteli Türk Oyuncu + 1 Yabancı(Avrupa'da oynayabilecek
Joao Alves + 1 Yabancı(Avrupa'da oynayabilecek)
"Bu şekilde 2 transfer yapıldığı takdirde, zaten gol yollarında durdurlamaz bir takım olan Galatasaray şaha kalkar, önünde kimse duramaz. Performans durumlarına göre 2000''de ki efsane kadromuzu yakalamış oluruz." diye düşünüyordum.

Ancak Jo transferi duyulduğu vakit, herkesin bu sene içinde bulunduğumuz UEFA kupası mücadelesini unutup; "bu transfer ligde CL'ye kalabilmemiz için yapıldı, süper!", "beğenirsek bizde kalır, uzun vadeli transfer!", "artık garanti şampiyonuz!" şeklinde düşünceler belirtmesi beni taraftarların içinde bulunduğu durum doğrultusunda korkuttu.
Şuanki Galatasaray'ın ligde şampiyon olabilmesi için Jo seviyesinde bir futbolcuya ihtiyacı yoktu ki... Galatasaray transfer yapmadan bile şampiyonluğu göğüsler ama UEFA'dan elenme tehlikesini göze almış demektir. Ayrıca şunu da ekliyordum her seferinde; bu transferden sonra mutlu olan arkadaşlarımın + başka transfere gerek yok diye düşünen insanların, UEFA'dan elendikten sonra yönetim hakkında düşüncelerinin nasıl olacağını çok merak ediyorum.

Evet Jo transferi ile de UEFA kupası tehlikeye girmiştir. Şunu demiyorum; "Galatasaray şuan Atl. Madrid'i eleyemez!" Sahip olduğumuz kadroyla, Madrid'i elememiz imkansız değil ki defans hatları "Galatasaray bize gol yağdırır" diye bas bas bağırıyor. Jo'dan sonra yapılacak güzel bir transfer ile Atl. Madrid'i rahatlıkla eleyeceğimizi düşünmekteyim. Aslında transfer yapılmasa da olur forvete şuan. Ancak içimizde ki tedirginliği atmak adına, Atl. Madrid karşısında oynayabilecek bir adam lazım... Bekliyoruz...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

inşallah bu isim sercan olur . sercan'da gelirse takım rahatlar :)

arnawut dedi ki...

bi bilgim yok transfer konusunda yanlış anlama sakın:) onlar benim alternatiflerimdi=)

Mehmet Bilgehan Merki dedi ki...

DEvre arası gelen yabancılar hiçbir zaman verimli olmadı. İlie ve Ribery'de yeni sezonu tamamlamadan giden iyiler...(yani iyilerinde iyilikleri bize yaramadı)

SéRhat dedi ki...

Yazınızı soluksuz okudum haklısınız, bu takıma bir transfer şart hele şuan Kewell yok, Baroş yok! Jo Avrupa'da yok! Nonda ile bu iş olmaz sanırım, sözleşmesi fesh edilip yerine başka bir isim alınabilir. Sercan bence balon büyük takımlara ayak uyduramaz!