30 Kasım 2008 Pazar

Galatasaray 3 - 1 Hacettepe


Ya bu hakemler bizim galibiyetlerimize gölge düşürmekten başka bi işe yaramıyorlar arkadaş! Rakip 10 kişi kalmasa da alıcaz biz bu maçı, gayet iyi oynuyoruz ama hakem çıkıyor yapıyor şovunu suçlu benim takımım oluyor!! Hata olur ama bizim maçımızda yapma arkadaşım, biz nasılsa bu maçı alıp götürücez..

Baros çok iyiydi bugün! Lincoln'ün şovunda bayılıp kalacaktım SamiYen'in orta yerinde:) Topu se4ktirerek ilerlemeler felan mükemmelsin olum!!! Geçen seneye göre müthiş farkı yine görmüş bulunduk. Pres yapar, koşar, atlar, zıplar, sektirir . Erdoğan Arıca kaldıramadı, maçtan sonra üstüne yürüdü Lincolncüüüümün. Emre Güngör geri döndü. Hem Servet'e yarayacak hem takıma. Herşey iyi olacak inşallah..

Takım da iyiydi tribünde (bi iki olumsuzluk dışında). Pek bi mesudum hakeme rağmen..

Bugün kendine gelen AliSamiYen tribünlerine teşekkür ediyorum. Çok sevdiğim bi tezahüratı uzun zaman sonra söyleyen ve söyleten tribünlerimize ayrıetten bi teşekkür daha gönderiyorum :) :

giden her sevgilinin ardından
hep biz olduk el sallayann..
haykırsak duyarlarmı sesimizi
hangi sevdadan galip çıktıkki

yürüyoruz sessiz ve kederli
nevizade geceleri
inletiyoruz her cıkısında
istiklal caddesini

bosuna cekilmedi bunca çile
içiyoruz gündüz gece
haykırdık ama duymadı hiç kimse
peşindeyiz heryerdee!!

zaten aşklar hep yalan dolan
sonu hep acı hüsran
bize her sevdadan geriye kalan
sadece Galatasaray...

Galatasaray - Hacettepe

Sami Yen'de bugünkü konuğumuz Hacettepe. 3 haftada -2si deplasman- 3 Ankara ekibiyle karşılaşacak olan takımımızın 2. maçı bu. Bugün de Sami Yen'de destek vericez takımımıza. Ligde ve UEFA'da üstüste verilen puan kayıpları yüzünden stadın dolmasını beklemiyorum ama nolur çekirdekçi tayfa gelmesin ya :S Neyse ben yine geriliyorum, hadi iyi Pazarlar herkese..

26 Kasım 2008 Çarşamba

Bahisim, Bahisin, Bahisi! #4

AHY için sosyal kampanya başlatıyorum ve bundan sonra kendileri için iddaa oynuyorum. Lazım olan meblayı toplayana dek "Bahisim, Bahisin, Bahisi!" serisi devam edecektir canlarım :D

Bugün ki maçlar sırasıyla şunlar;
Anorthosis F. - Werder Bremen // üst >>>>> 2-2
A. Madrid - PSV // 1>>>>>>>>>>>>>>>>> 2-1
Bordeaux - Chelsea // üst>>>>>>>>>>>>>>1-1 yatırdı!!
CSKA Moskova - Lech Poznan // üst>>>>>>>2-1
Deportivo La C. - Feyenoord // 02 çift>>>>>>3-0yatırdı!!
Galatasaray - Metalist Kharko // >>>>>>>>>0-1yatırdı!!

25 Kasım 2008 Salı

Gazeteye Çıkma Duygusu!

Görünce nasıl heyecanlandım kimse bilemez. Bi ter bastı, bi titreme tuttu anlatamam. Koskoca deplasman tribününde bizim tayfanın olduğu yer çekilmiş. p.s. Okun ucunda ki benim.

:D :D muhaha :D

Not: Fotoğraf fanatik gazetesinden alınmıştır :D

20 Kasım 2008 Perşembe

Music Line

1-Pentegram - 1000 In The Eastland

2-Dope - Die Motherfucker
3-Audioslave - Drive
4-Şebnem Ferah - Ben Bir Mülteciyim
5-Good Charlotte - Misery

Mevzu Var

Yazık lan!

13 Kasım 2008 Perşembe

Artık Değerimizi Biliyoruz

Arkadaşlar üşenmemiş Avrupa'da ki Liglerin muhasebesini yapmışlar. Türkiye Süper Lig Avrupa'nın en değerli 6.ligi olmuş. Yediyüz milyon küsür Euro değerimiz varmış. Hangi futbolcuya ne değerler verdiklerini bilmiyorum ama gayet iyi. Galatasaray 31 topçusuyla 116 küsür milyon Euro etmiş ve en değerli takım olmuş. Beşiktaş 23 topçusuyla 76 küsür milyon Euro etmiş ve 3. imiş. 2. Fenerbahçe 27 topçusuyla 106 ksür milyon etmiş.

Oranlarsak Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın değerleri yaklaşık olarak eşit çıkıyor, tabi düz mantıkla. Demek ki neymiş, Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın otussbirer topçusu olsa 116 küsür milyon etçeklermiş. Düz mantıkta olsa ilginç bi sonuç.. Bu da benim ankete olan inancımı bir anda sarstı.

Şimdi ben şeyin hesabını yapıyorum, neyin? :p 33 topçusuyla 18 küsür milyon Euro değer biçilen Antalya'yı oranla şunla bunla 1. yapabilirmiyiz :D

10 Kasım 2008 Pazartesi

Habercilik!..

Güldüren bir haber aslında ama düşündüren de bi tür.. Neyse ne.. Canım sıkkın bugün, kafam düşüyor, yazasım gelmiyor.. Habercilerimize "4-1 kere" maşallah diyorum!..

Cep Telefonu Devriminin Üstünden 25 Yıl Geç(ti)/(miş)

İlk cep telefonu olarak kabul edilen Motorola DynaTAC 8000X

"Motorola’nın, daha sonra cep telefonu olarak tanınacak olan hücresel taşınabilir telsiz telefon için, ABD Federal İletişim Komisyonundan onay alması ve onaylı “ilk” ünite olan DynaTAC 8000X telefonu için tüketicilerden sipariş kabul etmeye başlamasının üzerinden 25 yıl geçti.

Motorola’nın, cep telefonunun evrim öyküsüne yer verdiği çalışmasına göre, 1984 yılında, bir yıl önce sipariş alınmaya başlanan 794 gram ağırlığındaki Motorola DynaTAC telefonun sevkıyatına başlandı.

Firmanın 1989 yılında satışa sunduğu mikrofonlu kapağa sahip kişisel hücresel telefonu “MicroTAC” 350 gram ağırlığındaydı ve perakende fiyatı 2 bin 495 ile 3 bin 495 dolar arasında değişiyordu."

Ntv'de okurken gördüm ve bi iç geçirdim: "Nerdeeen nereye.." Hakikatten daha dün gibi hatırlıyorum, kapaklı bi Motorolamız vardı. İlk telefon kadar olmasada kalasın tekiydi. Telefonu babamdan almak, arkadaşlara hava atmak için ne uğraş verirdim.. "deve, hendek ve atlatma" 3lü kombinasyonuyla büyüdüm..

Hey gidi günler.. Şimdi 8 Mp kameralı telefondu, 80gb kapasiteli telefondu (yuh lan benim harddiskim 80 gb!!), yok her tarafa dönerde, yok parmak izinden tanırda.. Oy oyy!..
Ben ilk telefondan istiyoom!

edit büdüt: Başlık koymadığımı anca farkettim anacım :)

Cigarette History





Sigara'nın tarihini yazıyoruz :) .p
Faultless arkadaşıma teşekkürü bir borç bilirim..

ATA'm

Ülkemizin içinde bulunduğu zor günlerde seni "rahmetle" ve "hasretle" anıyoruz ATA'm..

Fenerbahçe 4 - 1 Galatasaray

Diğer blog yazarları gibi diyecek bi ton şeyim yok.. Hatta hiçbir şey yazasım gelmiyor.. Başlarsam da objektif bakamayacağım biliyorum!

Tek söyleyeceğim; ne Galatasaraylı futbolcularımız iyiydi, ne "hakem", ne de Fbli topçular.. Ama top gitmek istediği yere gitti!..

9 Kasım 2008 Pazar

Fenerbahçe - Galatasaray #2

Maça dakikalar kaldı.. Son hazırlıklar tamamlanıyor stadta.. Bizde burada hazırlanıyoruz.. Hadi Aslanlar size güvenimiz sonsuz.. Kadrolar belli.. Kewell yok on-birde! Fener'de Deivid oynuyor. Zor maç olacak ama kazanmasını bilecez. İnandık!!

You can watch the match HERE!

The History of Derby!


Başlığı gören de zannedecek ki Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin tarihini yazıyorum :D

Ancak çok güzel bi resim buldum nette dolanırken. -Resmi gördüğüm yer, bi blog sitesiydi ama hatırlayamadım hangisi.- Bir gazete küpürü. Tarihi 18.12.1960! Bitmeyen kavga yazıyor. Aradan 48 yıl geçmiş, bişey değişmiş mi? Hayır! Bu müthiş rekabet her geçen gün büyüyerek devam ediyor.

Eskiler, derbi maçlarının önceden çok ayrı tadı vardı der durur hep. Biz yetişemedik o günlere. Rekabet büyüdü fakat seviye olarak düştü deniliyor ama elimizde ki bu. Bizde bunun heyecanıyla idare edeceğiz. Günler öncesinden derdine düşüyoruz Fenerbahçe - Galatasaray maçlarının! Mesela ben 3 haftadır gidicem gidicem diye kafayı yedim ama... Amacım güzel futbol görmekte değil. O atmosferin tadını almak, hissetmek.

Evet eskilerimiz kendi gençlik yıllarında ki tadı apayrı buluyor. Doğrudur. Şimdi o tadı bize aldırtmıyorlar bile! 66 YTL istiyorlar o hazzı hissedebilmemiz için! Ne yapacaz peki, öğrenci adamız! Fenerbahçe yönetimine günlerdir saygılarımı iletmekten yoruldum, bir kez daha yolluyorum en güzel dileklerimi..

Yine konudan sapan bi yazı oldu ama elimden gelen bu.. Saygılar..

8 Kasım 2008 Cumartesi

Fenerbahçe - Galatasaray #1

Derbiye 1 günden az kaldı ve gelen son haberler Galatasaray cephesi adına sevindirici sayılacak türden.

Alex sakatlığından dolayı yarın ki maçta oynayamıyor. Alex'siz Fenerbahçe her maça -1 başıyor demek bana göre. Belki, Arsenal maçında ki gibi bir oyun tarzıyla beraberliği kurtarabilirler. Ancak şöyle bişey de var; Arsenal o gece top oynamadı adam gibi. Biz Benfica maçında ki gibi oynarsak, hangi geriye yaslanma Fener'i kurtarır?..

Kewell'ın oynayabileceği kesinleşti! Süper bi haber oldu. Kewell bu maçta bize lazım hemde çok lazım.. Gol yollarında ki eksikleri giderebilir, en azından Baros'un vurduklarını tamamlar!

Mehmet Topal'da iyileşmiş ama çok eskisiği var. Skiibe'nin oynatıcağını düşünmüyorum gerçi de ah bide hazır olsaydı demeden edemiyodur hiçbir Galatasaraylı..

2 hoca da sağlam, kontrollü futbol isteyecek oyuncularından fakat Aragones'in eksisi savunmayı yapın demek olacak. Fenerbahçe geriye yaslanırda, Galatasaray azıcık akıllı oynarsa yarın akşam Saraçoğlu'ndan güle oynaya çıkmamamız için tek bir sebep yok!!


One Of The Biggest Football Derbies
Fenerbahçe - Galatasaray
Şükrü Saraçoğlu Stadı
Pazar/ on Sunday
19:00
(Turkey)
LigTv (Turkey)

To watch

Arsenal 2 - 1 Manchester United

Takım kadroları

Arsenal: Almunia (Fabianski), Bacary Sagna, William Gallas, Gael Clichy, Mikail Silvestre, Nasri, Fabregas, Denilson, Abou Diaby (Kolo Toure), Theo Walcott (Song), Nicklas Bendtner

Yedekler:Kolo Toure, Carlos Vela,Ramsey, Alex Song, Wilshere, Djourou, Fabianski

Manchester United: Van der Sar, Garry Neville, Rio Ferdinand, Vidic, Patrice Evra, Michael Carrick, Anderson, Ji-Sung Park, Cristiano Ronaldo, Dimitar Berbatov, Wayne Rooney

Yedekler: Ryan Giggs, Nani, da Silva, O'Shea, Evans, Kuszczak, Carlos Tevez

Maçın sadece son 20 dakikasını seyredebilmek nasip olsada, "o" 20 dakikalık süreçte bile biçok değişime uğradı, duygularım.. Hislendim tabi ki kendi ligimdeki futbolu düşününce. Ligimizle kıyaslamaya girecem ama girmek istemiyorum çünkü..! Çünkü dağları geçtim, dünyalar kadar fark var! Hangi birini söyleyelim, ne için yoralım kendimizi!?

Arsenal, Fabregas ve Nasri'yle işi bitirmiş zaten 48 dakika da. Manchester son 20 dakika içinde bile baskı kuramadı Arsenal'e karşı bugün. Takımda ciddi bir düşüş var bana göre. Ferguson artık söz geçiremiyor mu nedir oyuncularına. Aslında C.Ronaldo'nun gidip gitmeme olayları takımı çok meşgul etti; bunu etkisi olduğunu düşünüyorum.. Unutmadan, Rafael'in golü güzeldi ancak çok geç geldi.

Bahisim, Bahisin, Bahisi! #3


Cumartesi kuponumla karşınızdayım. Dünde Ceco arkadaşımla 4 maçlık bi kupon yaptık ama sağolsun oynadığımız maçların sadece 2'si tuttu. Onlarda da benim söylediğim maçlar hani :p

Şu ana kadar oynadğımız kuponlar hep ucu ucuna kaçtı! Bakalım bu sefer neler olacak.

tutmadı tutmadı tutmadı! hatta bu sefer Ceco'nun ahı tuttu :D

7 Kasım 2008 Cuma

Benfica 0 - 2 Galatasaray

Bugüne kadar herkes Skibbe'nin yanlış işler yaptığını ve gönderilmesi gerektiğini tartışıp durdu. Şundan 2-3 gün önce; amatör kulüp hocalığı yapan ve benimde eski antrenörüm Beşiktaşlı bir abimiz, sormuştu "Skibbe'den memnun musun?" Memnun olduğumu duyunca çok şaşırmış ve futbol bilgimi sorgulamıştı. Peki noldu bu akşam? Skibbe yine kendi düzeninde ısrar etti ve semeresini aldı bi güzel. Tabi hataları yokmuydu bugüne kadar? Vardı elbette ama bu gece Volkan-Balta sol kanadıyla başlamadı, Lincoln'ü kenara çekmeyi düşünmedi, gidipte Mehmet Güven-Sabri ikilisini sağ kulvara döşemek gibi bir hata yapmadı ve sonuç ortada. Ama o sağ kanata Baros/Ümit ikilisini değişmeli olarak monte etti, kötü mü etti? Hayır! Lincoln'ü yerinden şaşırtmaması en büyük artısı benim için. Maça çok iyi hazırlandığını gösterdi Skibbe.

Benfica teknik direktörü Flores'te Skibbe'nn tersine bizim için mükemmel hazırlamış takımını. Uzaktan bol bol şut çekin demiş, %100. Çokta güzel yapmış. Bizim defansı ve kalecimizi hiç hesaba katmamış
Reyes'e serbest oyna, topla içeri gir demiş ama Reyes eski Reyes değil. Bikaç kez denesede pek etkili olamadı. Di maria adlı genç oyuncuları çok yetenekli fakat bugünkü Galatasaray karşısında onu da sınırlı olarak izledik.. Aimar ve Cardozo ikilisi yine fazlasıyla etksizlerdi girdikten sonra. Aimar'da da eski Aimar'ı göremedim. Orta sahaları tamamen çöktü zaten orayı söylemiyorum bile. Aslında Benfica'nın tamamen çöktüğü maç oldu. Flores ruhunu teslim etmiş gibi oturuyordu kulübede.

Galatasaray 2000 ruhunu(yine ruhtan girdik) geri getirdiğini hissettirdi bize. Maçtan sonra %61'e 39'luk bir topla oynama oranı çıktı karşımıza. 2000 futbolu geldi demek istemiyorum ama o zaman ki "sakin, akıllı, ne yaptığını bilen ve yerden" topu oynadık biz bu gece. Maçın son dakikasında bile zaman geçirmek adına, topu kaleden uzaklaştırmak adına uzun top yapmadık. Köşelere kaçıp top saklamaya uğraşmadık. Akıllı oynamayı ve gücümüzü idareli kullanmayı başardık. 2000'de ki takım oyunu; "hep beraber defans( zaman zaman aksasa da), çok adamla hücum ve sakin futbol ruhu" vardı tüm futbolcuların üzerinde.

90 dakika koşan, pres yapan bir takım! /Lincoln 90+3'te kendi yarı sahasının ortasından top alıp ileriye çıkıyor! Bu günleri de görecekmişiz.. /Emre Aşık ufak tefek şeyleri görmezden gelirsek tek bir kademe hatası yapmıyor; attırmıyor ve üstelik atıyor!/ Arda Turan Euro 2008 sonrası en güzel futbolunu oynuyor, ceza sahasında top kapıyor, adam geçiyor, asist yapıyor, koşuyor, zıplıyor, hopluyor! Kendine geldi bu maçta ve umarım devam edecektir. /Ümit Karan rakip defansı boğuyor, top yaptırtmıyor, kafaya çıkıyor, vuramasa da vurdurtmuyor, hırpalıyor. Sakatlık sonrası 90 dakika aslanlar gibi mücadele ediyor! /Baros sağ kanatta hem defansif, hemde ofansif anlamda güzel oyun çıkartıyor, asist yapıyor, pas atıyor, adam eksiltiyor, gol kaçırıyor(!).. /Gel gelelim Ayhan'a! Ben gözlerime inanamadım.. Basmadık yer bırakmıyor, top kapıyor, ileriye pas veriyor, gol hazırlıyor!.. Ve diğerleri.. Hepsi alınlarından öpülmeyi hakediyor..

Şunu söyliyeyim, ben/biz bu futbolun benzerini Olympiakos maçında gördü(k)m Sami Yen'de. Maçtan sonra yeni açık merdivenlerinden aşağıya indiğimiz sırada milleti coşturmaya çalışırken, güzel günlere az kaldığını hissederek, sesim kısık olduğu halde, avazım çıktığı kadar bağırıyordum....

Milyonlarca taraftaaarın yan yana,
Bağrıyorlar hep beraaaber kol kola,
Adıyla takımıyla taraftarıyla en büyük sensin CİM BOM BOOOOOM!
Cimbombomuuum sen çok yaşaaaa canım feda olsuun sanaaaaa
Hiçbirşeyeee değişilmeez senin sevgin bu dünyadaaaaa!!!!

6 Kasım 2008 Perşembe

ChampionsLeague # Wednesday Night


Çarşamba gecesi şenlik devam etti Şampiyonlar Ligi'nde. Salı'ya göre daha sessiz bir geceydi. Büyük sürprizler de yaşanmadı 2 maç hariç.

Juventus mükemmel bir iş başardı Santiago Bernabeu'da. Del Piero'mu deseydik yoksa?! Kendileri 2 mükemmel golle avladı Casillas'ı. Bu yaşa geldi ama hala çat çat atıyor, helal olsun. Madrid halkı 2. şoku yaşadı üst üste 2 gecede. Kimse Real Madrid'in evinde 2-0 kaybedeceğini beklemiyordu elbette ama Del Piero faktörü çıktı meydanee.. // Villareal deplasmanda Danimarka takımı Aalborg'a konuk oldu. İlk maçı 6-3 almışlardı. Yine gollü bir maç oldu ama skor 2-2 idi. İlk maç 3 yediler ama galip gelmesini bildiler. Bu maçta da benzer bişiler olmasını bekliyordum ama Aalborg ev sahibi kimliğini koymuş ortaya.
Bayern Fiorentina deplasmanından 1 puan çıkarabildi. Borowski getirdi beraberliği. Beklediğim bir sonuçtu. Hatta Mor Menekşeler alabilir diyordum da o kadar uzun boylu değilmiş .p ManU İskoçya'dan 1 puanla döndü Manchester'a. Kaptan Giggs'e borçlular o bir puanıda!. // Lyon evinde rahat kazanmış görünüyor skora bakılınca. Juninho yine sahnede.. // Porto Ukrayna deplasmanında 1-0'dan maç çevirmiş. 90+2'de gelmiş galibiyet golü! Ne yıkıcı bir durum Kiev için.. // Zenit'te deplasmanda galip gelenlerden, BATE dayanamamış Rus ekibine. Fatih Tekke oynamamış.
Gelelim bizim için gecenin maçına! Fenerbahçe Londra'da Emirates'te bir puanı kurtardı dün gece! Volkan ve son zamanlarda Volkan'la birlikte hiç beğenilmeyen defansı sayesinde.. İlk yarıda birkaç pozisyonun dışında dün gece zevksizlik abidesi bir maç oynandı. Van Persie'nin direkten dönen topu maçın en önemli pozisyonuydu.. Roberto Carlos artık son bikaç maçıma çıkıyorum sinyalleri verdi. Deli oldum dün gece sayesinde. Bu kadar kötü oynamamalı böyle büyük bir futbolcu! Sakatlık geçirdi felan hikaye, gerçi 36 yaşında bi topçu için her sakatlık çok ciddi olabiliyor ve ondan sonraki performansını etkiliyor ama Carlos'tan benim beklentim -Avrupa'da- büyük. Sonuçta Fener bizim takımımız ve Carlos'un yaptığı hatalarla adam gibi bi Arsenal en az 2 gol bulurdu. Maldonado beklentilerin üstüne çıktı. Tabi ki bunda tüm takımın defans için oynamasının da etkisi var. Hücum anlamında hiçbir şey yapmayan bir Fenerbahçe'de Maldonado göze iyi geliyor elbette. Uğur Boral ve Gökhan Gönül'ü de tebrik ediyorum, son dakikaları sekerek oynadılar ama alınlarının akıyla çıkmayı başardılar Emirates'ten. Neyse sonuç olarak diyeceğim şu ki; biz bu Fenerbahçe'yi Saraçoğlu'nda yeneriz :D

Bahisim, Bahisin,Bahisi! #2

Eveeeet 2. partiyle devam ediyoruz! UEFA kupası maçlarına oynadık komple. Baros'tan ilk defa gol atmamasını yada Galatasaray'ın tek golle felan kazanmasını bekliyoruz :D
Bakalım bugün nasıl bi heycan yaşayacağız :O

5 Kasım 2008 Çarşamba

Benfica-Galatasaray



Benfica'yla oynayacak Aslanlarımız bu Perşembe..
Kewell yok. Antep maçında ayağı dönmüştü, doktorlar Fener maçını da düşünerek izin vermemiş. Olsun.. Çoğu kişi Galatasaray'ın Portekiz'e boşuna gittiğini, puansız döneceğini düşünüyo ancak öyle değil işte. En az 1 puan diyorum başka birşey demiyorum.

Tabi bunu neye dayanarak söylüyorum? Olympiakos maçına tabiki.. Öyle bir maç çıkarırsak, öyle bir ruhla oynarsak galibiyet bile gelir. Sadece pas istiyorum takımdan. Düzgün, yerden, yerinde paslar sonrası gol ve goller zaten.. Baros'ta gününde olabilirse, son zamanlarda ki ölü toprağını atarsa üzerinden güzel bir skor içten değil..

Es-Es ve Antep maçlarında verdiğimiz pozisyonların da kesinlikle verilmemesi lazım. Es-Es'in Arsenal olmaması gibi, Benfica'da Es-Es değil!. Tabi Antep maçıyla Benfica maçı çok farklı ruh halleriyle, konsantreyle çıkılacak maçlar. O yüzden Aslanların bunu aşacağından şüphem yok..

Ah bide Mehmet Topal sakat olmasa defansta da sorunumuz kalmayacak. Bir diğer önemli eksikliğimizde Topal bu arada.. O deli gibi koşan, top kapan, pas atan Mehmet Topal'a her an ihtiyacımız var. Meira'yla güzel idare etsekte, Emre Aşık'la defans sorun teşkil ediyor oynadığımız her 90 dakika. Sonuç olarak tek sorunlu bölgemiz defans, onuda ruhumuzla, takım olarak halletmekten başka çaremiz yok..

UEFA Cup/ Benfica-Galatasaray/ Lisbon/ Estadio Da Luz/ Thursday/ 21.00/ Trt 1

Yasin arkadaşımın sözüyle bitirmek istiyorum..

Olympiakos maçındaki gibi oynarsak fark olabilir biggrin.gif
Antep maçındaki gibi pozisyon verirsek yine fark olabilir biggrin.gif
:D

Oylama da 7'ye 5 Benfica dendi bakalım benim istediğim sonuç mu olacak bu gece yoksa sizlerin tahminlerimi.. İnşallah benim istediğim :)

F1 Dünya Şampiyonu: Hamilton!

Geç kaldım yarış yazısını yazmakta yine. Fazla söyleyecek bişey de yok hani. Massa'ya inanılmaz üzüldüm. Garajda sevinç çığlıkları atan babasının ve Ferrari çalışanlarının, Glock'un geçildiğinin farkına vardıkları an ki surat ifadeleri, ne kadar dramatik bir son olduğunun göstergesi.. O ana kıllık olarak şöyle birde giff yapmışlar, gülümsetti :)

Vettel'in -inkar etmesine rağmen- Ferrari aşkına gaza basması ve Lewis'i alt etmesi v Glock'un puan alabilmek için pit'e girmemesi.. 1tur içerisinde giden gelen şampiyonluklar.. Kimseyi suçlamıyorum ama.. Glock'a demedik laf, etmedik küfür bırakmayan insanlarda var ve onlar bana göre F1'i yılda bir takip eden kişiler..

Massa'nın 1.lik kürsüsünde ki güçlü görünme çabaları çok etkiledi beni. Bu çocuk cidden inanmış dedim o an. Dudakları titreyerek hayranlarına kalp işaretleri yapması felan, harbi inanzi dedim yani!..
Aslında BMW Sauber fanı olmama rağmen Massa'yı savunmamın tek bir nedeni var, Hamilton'dan nefret etmem.. İticilikte Alonso 1, Hamilton 2 şu organizasyonda!

Bizim pilotlar bilmem kaç yarış sonra puan alamayarak rekor hayallerinide suya gömdüler. Heidfeld kalkışta 4 sıra kaybetmeseydi alacaktık puanları. Artık seneye arabayı mükemmel hale getirirler umarım. BMW'den şampiyonluk bekliyoruz :)

Not: Taslak olarak kayıtlıymış yazım, elektrikler gidince silindi sanmıştım buyrun:)

I Think He Can Dance


I think he Can Dance - Watch more Entertainment

Mutlaka izlenmeli :D

ChampionsLeague # Tuesday Night



Dün gece sürpriz 3,5 tan 4 sonuç dışında gereğinden fazla normal bir Şampiyonlar Ligi gecesiydi!
Önce sürprizler: Anorthosis evinde Mourinho'lu İnter'e 3 gol atarak galibiyeti 80.dakika da yediği golle kaçırarak büyük bir sürpriz yaptı. Aslında bu sene 2 takımın sürprizlerine alışığız. Biri de Anorthosis.. // Basel deplasmanda, 3 haftadır 5'ten aşağı atmayan, Barcelona'dan Eren Derdiyok'un golüyle 1 puanı kaptı. Gecenin en büyük şoku buydu. Messi yine yapacağını yapmış ama olmamış. İniesta'da sakatlanmış, 1.5 ay yok denmiş. Barça için hayal kırıklığıyla dolu bir gece olmuş.. // Diğer beklemediğimiz sonuç ise Chelsea'nin ROma Olimpiyat Stadı'nda aldığı 3-1 lik yenilgi. Vucinic süper oynamış Giuly'yle birlikte ve galibiyeti getirmişler Roma'ya. Helal olsun demek düşüyor da hafta sonu Sunderland'e 5 çakan Chelsea'ye noldu Roma'da pek anlam veremedim. Rehavet denebilir sanırım. // 3.5 un 0.5'ine geldik şimdi. Panathinaikos dün gece süpriz denebilecek bir skor aldı Werder deplasmanından. Werder'e deplasmanda 3 tane atmak ve maç başına ortalama 88(!) gol atılan Bundesliga takımından gol yemememek.. İyi iş başardılar, Werder'in son sıraya demir atmasına neden olarak. Karagounis de golde iyi asılmış he!.

Liverpool - A. Madrid maçıysa muhtemelen gecenin en sıkıcı 2 maçından biriydi Sporting L - Shaktar D. maçıyla birlikte. Gerçi Sporting maçını izleme fırsatımız olmadı ma öyle tahmin ediyorum. Lucescu var Shaktar'da çünkü.. Liverpool haksız bir 90+3 penaltısıyla puanı kaptı sahasında, hemde hiçbir şey oynamadığı maçta. Üzüldüm Madrid'e, hakem kurbanı oldular ve bugün İspanya'da hakem hakkında km bilir neler söylenip, yazılıp, çiziliyor!.. // Sürprizlerin takımı Cluj kendi evinde Cavenaghi'li, Courcuff'lu, Bellion'lu, Chamakh'lı gençler karması Bordeaux'ya boyun eğdi. Güzelde oldu, Bordeaux kurduğu takımla hakediyo bunları.. // Eric Gerets ve Marsilya'da yoluna devam ediyor. Hollanda'da 2-1 kaybettikleri maçın rövanşını 3-0'la aldılar. Sanırım UEFA'an devam edecekler ama belli olmaz PSV'nin ne yapacağı.

Bu gece ki program ve toplu sonuçlar için burdan buyrun..

Mehmet Aurelio

Ultras/Movement'ta gördüm ilgimi çekti. Gerçekten yoruma açık :)

Music Line

1- Muse - Plug In Baby (acoustic)
2- Metallica - Broken, Beat & Scarred
3- Disturbed - Criminal
4- Iron Maiden - Different World
5- Red Hot Chili Peppers - Easily
6- Tool - İntolerance

Evet hafta boyunca en çok dinlediğim şarkıları burda paylaşmak istedim.. Liste 5 şarkıdan oluşsun, zaman zaman artsın veya azalsın :)

NOT: Brezilya GP ile ilgili yazı yazmadım sanılmasın. Koskocaman bir yazı yazdım. Tam yayınlaya basacakken elektrikler gitti. Bende delirdim, herşey silinmiş. o bakımdan yazmadım..

4 Kasım 2008 Salı

Bahisim, Bahisin,Bahisi! #1



Bu aralar hergün -maçları daha sıkı takip ediyorum diye- idda oynuyorum. Benimde aklıma böyle bişi geldi. Bakalım kaç post sonra tutturucaz. Bahisler genelde akşam ki maçlara oynanıyo, ertesi güne bırakmıyorum çünkü çok heycan yapıyorum :D

Evet ilk kuponumuz gelsin.. Yorumlarınızla şenlendirelim bahis postlarını :)

Maçlar bitti sonuçlar sırasıyla şu şekilde:

134) Liverpool 1 - 1 A.Madrid
136) Roma 3 - 1 Chelsea
142)Werder B. 0 - 3 Pana
135)Marsilya 3 - 0 PSV
131)Anorthosis 3 - 3 İnter (0-1/1-1/1-2 dk.44/2-2 dk.45/3-2/3-3) :D

Marsilya ve Panathinaikos tek başlarına mücadele etselerde benim için olmadı olmadı olmadı!! İnter beni delirtti ve tabiki de Liverpool-Madrid 2lisi! Diğerlerinden yatsa kupon hadi derdim olabilir de bu kadar güvendiğim maçlarda yatmak kötü oldu. İnter maçına nasıl güvendin diyosanız, bi bildiğimiz var heralde ilk yarı skoruna bakın derim :P

3 Kasım 2008 Pazartesi

Türksel Züper Lig#2

Ligin son haftası hayli ilginçti. Sürpriz sonuçlar devam dedi, izlediğimiz en kötü maçlarda oynandı bu hafta, enfes maçlarda..

Hacettepe Fener'i alt ettikten sonra tepe taklak yuvarlanmaya devam etti, çoğu Anadolu kulübü gibi götleri kalkmıştı kanımca. / Teknik direktörleri Osman Özdemir de istifa etmiş. Geçen hafta takımını öve öve bitirememişti. Niye istifa ettin?! / Konya'da her sene olduğu gibi, klasik orta sıralar takımı. /// He unutmadan Hacettepe Erdoğan Arıca'yla anlaşmış! Çok güldüm, koptum, yerlere yattım! Hala, neden! neden! neden! bu adamların peşindesiniz be kardeşim! Amaçsız takımların hocaları bu insanlar..

Belediye'den bu hafta sürpriz bekliyordum ki oluyodu da az kalsın./ İbrahim Akın yerine adam gibi bi forvetleri olsaydı o maçı 4-0 kaybetmez hatta alırlardı bile. / Trabzon'un bal golünden sonra direnç filan kalmadı oyuncularda, İbrahim Akın'a sövmekten!

Eskişehir taraftarı bir arkadaşım söylemişti Galatasaray maçından sonra, "efsaneler dönünce hikayeler biter!" dalga geçmiştim abart abart diye. Bu hafta bi noluyoz lan çektim. / 70dakika 10 kişi oynayıp Fener'i ezdiler. Tamam Fener kötü zaten ama Eskişehir de Arsenal değil.. / He bu arada Fener harbiden çok ezikti o akşam. Hele Volkan-Edu gibi iki profesyonel takım arkadaşının maç sırasında hala konuşmayı öğrenmemiş olmaları çok ilginç. Haftaya kadar da kimse öğretmesin tek isteğim bu!..

Mehmet Yıldız hat-trick yapmış dediler. Vay be yine coşmaya başladı heralde dedim de 2si penaltıymış! Adama iyi değil demiyorum, hala süper oynuyo, hala iyi ama geçen sene çok daha farklıydı.. / Bülent Uygun ne kadar zevzek bir teknik adamsa o kadar da iyi bir TD!. / Denizli'de teknik adamını(al Yalçın) gönderenler kervanına katıldı bu sezon -her sezon olduğu gibi-. Sezon sonunda Güvenç Kurtar'ı getirirler yine..

Antalyaspor taze taptaze hocası Şifoyla ilk maçında deplasmanda Gençler'i yendi ve Mesut Bakkal'ı koltuğundan etti. Çok sevindim açıkçası.. Şifo'ya bi Galatasaray'lı olarak hayranlık duymuşumdur/duyarım.. / İlhan Cavcav Mesut bakkal'ı bi kez daha gönderdi, bakalım yine çağıracak mı?!

Aykut Kocaman ve Ankaraspor!! Sadece bu iki isim yeterde artar bile bu maçı anlatmaya. 2. Ankara macerasında dikişi tutturmayı bildi, helal olsun diyoruz. 2.lik yakışmasa da taraftarsız bi kulübe, Galatasaray'lı oyunculara sesleniyorum, oynayın da bu durumlara düşürmeyin bizi ulan!:D / Bursa'nın durumu belli, söze gerek yok.. Bize şahlanıp götü kaldıranlardan oldular onlarda, inşallah düzelmezler de sene sonunda yolcu ederiz!..

Kocaeli-Ankaragücü maçı hakkında İzmit'li arkadaşlarla konuşmuştun geçen hafta. Çok iddalılardı ama tek söyledğim "beraberlik abi, kupon yapın bütün paranızı yatırın:D" idi. Kocaeli bireysel olarak iyi bir takım ancak sen gidip Yılmaz Vural'ı getirirsen ve bişiler beklersen olmaaaz, ol-maz!

Geldik haftanın en sıkıcımı sıkıcı, en uyuzmu uyuz maçına. İzlerken uyuya kalmamak için zor tuttum kendimi.. Mustafa Denizli iyi top oynattırıyo diyor BJK'li arkadaşlar ama ben Kayseri maçında futbol adına bişey göremedim. / Birde; bi Bjk'li arkadaşım var, o kendini biliyor, her hafta birilerine bavul toplattırıyor:D Maçtan aklımda kalan tek sıkıcı olmayan olay budur :) / Aslına bakarsanız Tolunay'ın oynattığı futbolunda etkisi var bunda. Çok kapalı bir takım, sürekli kontra atak peşinde bi oyun, böyle sıkıyor işte..

Ve haftanın en zevk aldığım maçı, Galatasaray-Antep. Ne varsa kendi takımım da var :D İlk yarı güzel top oynadık, 2.yarı rölantide geçen bi futbol vardı. Ne kadar çok pozisyon veriyoruz diye kızsamda seyir açısından mikemmel şeyler bunlar.. Bide çok kaçırmasak. Rahat 6 olabilecek bi maçtı. İnşallah hafta içinde çok gol kaçırmayıp, az pozisyon veririz...

2 Kasım 2008 Pazar

Formula 1 Brezilya Grand Prix#2

Müthiş bir sıralama turu izledik dün akşam. Ne yazık ki şimdi yazmaya fırsat buldum ama çok süpriz bi mücadeleydi akşam ki.

Geriden gelelim;
Yol tutuşundan şikayetçi olan Kubica 2.bölümde elendi malesef. İlk 2bölümde Hamilton toplam 4 tur attı Mclaren yorgun motoru dinlendireceğiz diye açıklama yapmış önceden.
Bourdais ve Vettel yine iyi işler çıkartıp 7-9'u kaptılar. Heidfeld'in Vettel'e geçilmesi beni
rahatsız etmiyor nedense. Heidfeld'de 8.liğe oturdu son tura kalarak..

Trulli müthiş bi sürpriz gerçekleştirdi ve 2.liğe oturdu. Dedim ne bu azim Toyota'da!

Raikonen'de Ferrari'nin istediği yerdeydi. 3.lüğü alması, hatta 2 Ferrari'nin ilk 3te yer alması son derece önemliydi Hamilton'ın 4.lükte kaldığı yarışta.

Kovaleinen 2.turun en hızlısıydı. Ancak son turda 5.likte kalabildi ki bunu Mclaren bilerek ayarlamış olabilir.

Mclaren ve Lewis çok rahatız diye açıklamalar yapsalarda şuan basurlu gibi yerlerinde duramıyolar buna inanıyorum. Fena tutuştular!
Brezilya'da ki taraftar müthiş. Deli gibi destek var Massa'ya. Ki eğer teknik bir sorun olmazsa Massa bu yarışı alır. Şuan Ferrari'nin düşünmesi gereken tek şey, Hamilton'ı nasıl yarış dışı bırakabiliriz :D
İşte taraftarlardan 2 görüntü yukarda :P

Yarış saat 7'de CNN'de...