31 Temmuz 2009 Cuma

Taraftar?!?!?


Ben bu fotoğrafı Lappapa adlı blogda gördükten sonra kendimden şüphe etmeye başladım. Hele fotoğrafta Elano'nun koluna girmiş arkadaş hakkında ki yorumları çeşitli sitelerde okuduktan sonra daha bi telaş yaptım.
Galatasaray taraftar profilini böyle adamlar belirliyor ya ben ona üzülüyorum. Muhteşem bir transferi karşılamada yaşanan rezilliğin haddi hesabı yoktu bugün, Atatürk Havalimanı'nda.
Yönetimin suçu abi...
Sen milyonları akıt, Brezilya Milli takımının yıldızlarından birini al, getir ve korumalığını böyle adamlara bırak.
Görüntüleri izleyince şoka girdim. Elano Galatasaray'da haberini okuyunca girmiştim bi şoka, ikinci şok bu oldu. Bağırış çıırış! İnsan kafayı yer. Ben şahsen "amk nereye geldim lan ben" derdim ki Elano'nun yüz ifadesi herşeyi anlatmış.
Bir de bunun Dünya medyasına yansıması var. Demez mi elin gavuru, GS taraftarı böyle .... diye?! Hayır daha 15 gün önce Ankaragücü taraftarının haline gülüyorduk, vay ansını ya. Bu arada Ankaragücü maçının 2.yarısını seyrettim, Vassell'den bi cacık olmaz(gibi geldi) =)

O da Gitti...

F1.09 / Gelişmeler...

Formula 1'de çok garip şeyler oluyor şu sıralar. Önce BMW'nin organizasyondan ayrılma kararıyla büyük şok yaşadık, daha sonra eski ilginin olmadığını düşünen organizatörler hazır Massa'da yokken Schumacher'in yarışmasını istedi ve Schumi'de geri döndü.

BMW'nin ayrılacak olması çok üzdü beni. Bu sene ki performanslarıyla her nekadar sinir harbi yaşatsalarda, en sevdiğim takımdı şu F1 denen zımbırtıda. Ayrı bi havası vardı BMW'nin. 10 yılda nerelere geldiler, 1 yıl kötü gidiş (tabi ki krizin büyük etksi var) bu karara neden oldu. Tabi sadece bu sebepler de değil. FIA'nın saçmasapan kuralları ve takımları bezdirişi. BMW Sauber, F1'den çekilden ilk büyük takım olmayacaktır...

Gelelim Schumi'nin dönüşüne. Kaybolan ilgiyi arttırmak için başvurulmuş bir yol. Ferrari'nin sezon içi performansını arttırmak felan değil amaç. Sırf kaybolan heyecanı biraz arttırmak, seyirciyi geri çekmek. Öyle de oldu ki bugüne kadar F1 yazısı okumadığım tüm bloglar yazdı bunu =) Yanlış anlaşılmasın, F1 organizatörleri yine işlerini başarıyla yaptı demek istiyorum. Massa'da iyiye gidiyormuş, sevindim...

30 Temmuz 2009 Perşembe

İşte Benim Cimbomum!

Öncelikle Dezımart denen yayın kuruluşuna sövmek istiyorum. Reha Muhtar gibi ağzıma geleni söyledikten sonra özür dilemiş gibi olmayayım ama afedersiniz bunlar tam anlamıyla sahtekar! Bizi mahrum bıraktılar deplasman maçlarından! Nakit sıkıntısından dolayı dışarı çıkmayıda istemediğimden, nette izlemek istedim ama "Teleon zamanlarında nasıl maç saati gelince bir anda yayında sorunlar başlardı" aynen öyle oldu ve internet bağlantım gidip gidip geldi. Bende Dezımart'a gidip gidip gelecem bigün =) Hayır bunlar kendi müşterilerine de saygısızlık ediyorlar arkadaş. Neyse bu konu uzarsa benim de dilim uzayacak!

Özeti izlediğim ve radyodan dinlediğim kadarıyla birkaç pozisyon dışında pek pozisyon vermediğimiz, atak oynadığımız güzel bir maç olmuş. Yan toplarda tüm Türk takımlarının aşamadığı sorunumuz halen devam etmekte. Hücum yaparken ise yan toplar konusunda çok tehlikeli bir takım haline geldik. Kalecimiz Franco'nun golü yedikten sonra ki yıkılışı beni bi hayli etkiledi. Ya ulan ilk maçta yapılırmı bu üzülüşüydü, ya da harbiden Galatasaray ruhu çabuk girmiş Leo'nun içine.

Arda "yorumsuz" bir oyuncu olma yolunda uygun adım ilerliyor. Hakediyor herşeyi. Sabri'ye attırdığı gol var kiii... Arkasında ki arkadaşına bırakmış olsa niye öyle hızlı bıraksın diye düşünüyorum. Sabri'yi görmeden nasıl verdi o pası ben hayretler içine düştüm görünce. Hocanın oyunu ezberletmesinin verdiği bir olay mıdır nedir? Yinede ben Arda'nın mükemmele yaklaştığının işareti olarak algılamak istiyorum. Baros'ta süper devam ediyor. Kafası süper ötesiydi.
Maçtan sonra bizim Santiago bana bi adres gönderdi. Çok güldüm. Elano'nun gelişiyle ilgili. Transferin öncesi ve sonrasında fb taraftar sitesinde yapılan yorumlar. "Arda'yı bırakın Haldun Üstünel'i alalım" yorumu beni benden aldı. Resimde yapılan yorum ise manyak:D

Biri Beni Çimdiklesin! Elano Geliyomuş Dediler!

Tüm Türkiye Galatasaray'ın borçlarından bahsededursun, Galatasaray boş durmuyor. Daha doğrusu Haldun Üstünel saman altından suyu yürütmeye devam ediyor. Gerçi medyanın 328932983 transferi arasında Elano'da vardı, şimdi sevinç içindedirler onlarda.
Rüyadayım sanki. Kalktığım gibi böyle bir haberde yapılmaz ki arkadaş. Hücum hattının kuvveti avrupaya "Anne Galatasaray geliyor!" dedirtecek türden oldu! Bugün bi güzel haber daha bekliyorum. Ondan sonra yazmaya devam edecem inşallah düzenli olarak. Neyse...

26 Temmuz 2009 Pazar

F1.09 / Macaristan GP / Üzücü Kaza!

Bu kadar şanssızlık olur. Massa iyi götürdüğü sıralama turlarının son bölümünde, Barichello'nun arabasından kopan parçayla ağır yaralandı. 800 gr. olduğu söylenen parçanın böyle özel olduğu söylenen kaska bu derecede hasar vermesi normal midir bilmiyorum. 200km. hızla giderken, 4. viraj çıkışında yaşandı kaza. Kameralar Massa'nın bariyerlerde ki görüntülerini ilk verdiğinde, Serhan Acar; dümdüz bir fren izi olduğunu söylemişti ki aklımdan "noldu la bayıldı mı bu adam" diye geçirmedim değil. Çok ilginç harbiden.


Bunun dışında sıralama turları bir hayli zevkliydi yine. BMW Sauber ve Brawn GP'nin son derece kötü performansı, beni hem üzdü hem sevindirdi. BMW sinirlerimi bozmaya başladı artık. Geçen senenin ardından, şampiyonluk yarışı beklerken tam anlamıyla hayal kırıklığı oldular. Bunları her F1 yazısında yazmaktan ben bıktım valla.

Alonso için ise muhteşem bir sıralama turu oldu. Uzun zaman sonra gelen 1.lik ve Macaristan'ın özelliğinden kaynaklanan büyük podyum şansı! Ayrıca son bölümün bitmesine yakın arızalanan zaman göstergeleri çok ilginç görüntüler çıkardı ortaya. Alonso'nun tek tek millete zamanını sorması 1.liği ne kadar çok özlediğinin göstergesidir...
Red Bull, kanatlandırmaya devam ediyor. Vettel ve Webber'den süper performanslar izlemeye devam ediyoruz. McLaren'de gözle görünür bir yükseliş var 2 yarıştır. Ferrari ve McLaren, BMW gibi yatmadı kötü giden bu sezonda.

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Eriksson ve Notts County

Bir League 2 takımı Notts County. Sven-Goran Eriksson ise Göteborg, Benfica, Roma, Lazio, Manchester City gibi kulüp takımlarında ve İngiltere Milli Takımı'nın başında çalışmış bir adam. Son olarak Meksika milli takımın çalıştıran Eriksson'un bu kararı beni şaşırttı. Trabzonspor'da bi ara ilgileniyordu kendisiyle.
Notts County futbol direkitörü oldu Sven. Basın toplantısında Premier Lig'e övgüler yağdırmış ve N.C'nin kısa zamanda Premier Lig'e yükseleceğini iddaa etmiş. Şahsi düşüncem ise; artık bu adamdan ve bünyesine girdiği takımlardan bi cacık olmaz. Adı spekülasyondan spekülasyona sürüklenir durur artık Sven'in. Bu transferin tek sevindirici yanı da Lig 2'lere kadar düştüğünden biraz az duyacağız adını.

Sigaramı Özgür Bıraksınlar...


Başlık çok acıklı olmasına karşın, içerik başının tam tersi oldu sanırım.(girişi sonradan yazan ilk blogger olarakta tarihe geçiyorum sanırım vol.2....)
Müşteri çekmeye çalışıyo derler, desinler.
Yok öyle bişey yannız. Okuyan okuyo hafız(!) demi ama...
Hemen ne öyle savunmaya geçtin derler, desinler.
Abi bi sigaramız vardı, bi bi keyfim vardı otururken biramı, kahvemi yudumlarken aldılar onu da elimden.
Zararlı mk ne keyfi derler, desinler.
Bırakılmıyo işte meret(!),denemedim mi sanki? Her içen gibi bende denedim abi. Denediğim gün 7 tane içtim ilk gün hatırına.
Ulan sana bırak demiyolar ki derler, desinler.
Bırak demiyorlarda hacı(!); kaaave dünyasının bahçesinde, starbaksın çardağında, mekdanıdsın şemsiyesi altında içemeyeceksem ne anladım bu işten ve hatta zi.. neyse...
Maç öncesi Orjin'de rahat rahat iç içeride zıçıcan derler, desinler.
Bİ keyfimiz vardı. GOl atıp sevinince, yeyip üzülünce, takım kötü gidince, şampiyonluk gelince yakardık bi tane zehir. Çekerdik fenaaa kanka fenaaa, zehirr diye kendi çapımızda geçerdik dalgamızı ama yok illa bok edecekler keyfimizi en tatlı yerinde...
Neyse dedim ama içimde kalmış (ulan)

Ailton Çin'de!

Şişkolar şişkosu, Almanya'da kral olmuş zamanında, Türkiye topraklarında da bulunmuş, fos çıkmış, uyuz tipli adam, Çin'de...

21 Temmuz 2009 Salı

International Premier League

İngiltere'de öyle bir lig var ki, çeşit çeşit ülkeden futbolcuları barındırıyor. Türkiye'de ki 6+2 kuralı gibi, İspanya'da ki maksimum 3 Avrupa dışı oyuncu gibi bir kural bulunmuyor. Bu gibi ülkeler ve kuralların yanında İngiltere Premier Ligi'nde, istediğin kadar oyuncuyu alabiliyorsun ve Avrupa dışından aldığın oyuncuların ülke takımlarında oynaması zorunluluğu dışında bir kural yok. Bu nedenle EPL artık bir uluslararası lig konumunda.

Bugün Portsmouth'un Arap milyarder Al Fahim tarafından alınmasıyla bu nitelik daha da kesinleşmiş durumda. Manchester City ve Fulham'ı da alan Arapların dışında, Liverpool'u Amerikalı bir iş adamı almıştı. Machester United'ın en büyük hissedarı ise yine bir Amerikalı iş adamı. Bu örnekler daha da arttırılabilir ve İngiltere Premier Ligi'nin adı, Uluslararası Premier Lig olur...

17 Temmuz 2009 Cuma

F1.09 / Tarihin En genç Pilotu...

Tarihin en zor isimli pilotu geliyor! Ne -Jacques Villeneuve-ler, ne -Jody Scheckter-ler ne -Jacky Ickx-ler, ne -Jean-Pierre Jabouille-ler görmüş bu F1 vakti zamanında ama ben bu kadar okuyamadığım bi isimle karşılaşmamıştım. Jaime Alguersuari... Ceğmi kısmı neyse de...

Torro-Rosso'da Sebastien Bourdais ile bitirilen/bitirilecek anlaşmanın sonrasında koşulacak Macaristan'da, tarihin en genç pilotu Jamie Alguersuari yarışacak ancak ben 90lı yılların ortasından beri izlediğim F1'de bu kadar zor bir isimle karşılaşmadım. Ufak bi araştırmanın ardından daha eskilere de gittim ama bulabildiğim en zor isimler ilk başta yazdıklarım oldu.

Şuan en çok düşündüğüm şey "Serhan Acar, bu ismi nasıl telaffuz edecek?" Tabi ki sonuçta TRT'de çalışıyor, bi şekilde İspanyollarla görüşülür öğrenilir felan ama yinede bi b.kluk çıkaracaktır bu isim Macaristan'da :) Hayır yazıldığı gibi okuyayım diyorum, çok komik oluyo öylede :D

16 Temmuz 2009 Perşembe

Fifa 98: Tobol Update

Tamam çok iyi oynadığımız söylenemez ki çok eksik çıktığımız bir maç olabilir. Sezon yeni başlamış, hazır olmayan bir Galatasaray. Karşısında diri bir takım olacağı belli olan bir Galatasaray. Bin kilometre yol gidip maça çıkmış bir Galatasaray izledik bugün. Zaten evde izlemek zorunda kalmışım. Böyle sıkıcı maçlar evde seyredilmiyor arkadaş...
Ama;
Öyle bir rakip vardı ki karşımızda, Fifa 98'le büyümüş bir takım izlenimi verdi bana. Her idman sonrası Fifa 98 turnuvası yapmış bir takım sanki. Bu kadar direk ayağa dalan hiçbir takım görmedim ben. İdmanlarda şişme adamlara kayma çalışması falanda yapıyodur bunlar. Annemin bile "adamı biçti" dediği bir maç olduysa artık başka bişey diyemiyorum. İstanbul'da rahat bir şekilde kazanmak dileğiyle artık...

Aykut Kocaman'dan bir Haldun Üstünel Olur mu?

Soruyorum arkadaş?

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Bir Tribün Zottirikliği! Çarşı!

Türkiye'de, Çarşı Grubu'nu bilmeyen ve takımlarına ne kadar bağlı olduklarının farkında olmayan futbolsever yoktur. Çarşı bugüne kadar çok güzel sloganlar, büyük şovlar, süper maç performanslarına imza attı. Rekorlar kırdı bol bol.

Ancak!

Benim en büyük inancı,m bu grubun dağıldıktan sonra bittiği, saçmaladığı ve komik olduğu şeklinde. Tekrar eski Çarşı ruhunu asla yakalayamadıkları ve yakalayamayacakalarını düşünüyorum. En son güldüren şovları(!) "Çarşı Sabaha Karşı" oldu. Bir slogan böyle yok edilir, böyle komik hale gelir işte. İlk çıkardıklarında herkesin diline dolanmış ve herkesin hoşuna gitmiş bir slogandı "Çarşı .. karşı" sloganı. Şuan resmen ayağa düşmüştür. Çarşı grubuda gözümde ayağa düşmüş bir grup olmuştur ki bu uzun zamandır böyle...

Yaşasın NTV!


Kombinemi ve açık kanalları seviyorum!!!

FC Tobol Maçı Naklen NTV'de

UEFA Avrupa Ligi 2. Turu'nda deplasmanda FC Tobol ile yapacağımız maç, naklen NTV'de ekrana gelecek. Kazakistan deplasmanındaki karşılaşma, yarın (16 Temmuz 2009 Perşembe) saat 19:30'da oynanacak.

Yok Yok Bu Yönetim Fazla İyi :)

Bugün bizim İü Aslanları Forumu'nda okudum, Alpaslan Dikmen Tribünü(Eski Açık) 'nün üstü kapatılıyormuş galiba. Ne kadar doğru bilmiyorum. GSİYAD'a görev vermiş yönetim, kapatın şu açığı demiş. Aslında olay bütçe ile ilgili de olabilir ama GSİYAD Eski Açığın üstünü kapatıyormuş diyesim geldi :D

Karların, yağmurların altında maç izlemekten zevk alan ben bu duruma pek sevinemedim. Ancak okuduğum kadarıyla, tribünün üstü kapalı olursa bizim sesimiz direk sahaya inermiş. Bu da bağırmayan kuul öğrenci tayfasının açığını kapatacaktır. E tabi büyüklerin Eski'ye geçme kararından sonra bu kuul tayfada az biraz hareketlenme olacağından etki haliyle artacaktır.

Tezahüratları oyuna göre yönlendirme konusu geldi aklıma şuan. Gerçi bi dolu yazar çizer bahsediyor bundan ama tribünde ki şu huyu sevmiyorum; maçta 2-0 yeniğiz ama "Cimbombomum sensiz yaşamak çok zor inan" diye bağırıp duruluyor. Bu tezahürata bayılıyorum ancak ne yalan söyleyeyim böyle anlarda saçma oluyor ve benim bile şevkim kaçıyor. Bu sadce bir örnek. Bunun gibi sürüyle gösterilebilir. Tribünün üstüde kapatıldığına göre şuan ki en büyük sorunlardan biri de budur...

Yönetimimiz Eski Açık tribününün üstünü kapatmak için girişimlere başladı.

Yönetimin, taraftarların bütün kombine biletlerini alması nedeniyle, jest olması için böyle bir karar verdiği belirtiliyor. Başkan Adnan Polat, bu konuda Galatasaraylı İş Adamları Derneği'ni (GSİAD 1905) görevlendirdi.

Çatının prefabrik olacağı ve sezon sonu sökülerek, Florya Metin Oktay Tesisleri'ndeki tribünlerin üzerini kapatmak için kullanılacağı öğrenildi. İnşaatın bütün maliyetini GSİAD 1905 karşılayacak ve böylece kulübün kasasından para çıkmayacak.

Yönetim Blogger'ı Geziyor!!!

Haldun Üstünel "Hocamızla çalışmalarımız devam ediyor. En azından bir futbolcu daha transfer edeceğiz. Transferimiz kesinlikle yabancı olacak" dedi.
Geçenlerde Adnan Başkan, başka transfer yapmayacaklarını söylemişti. Bizde yazmıştık yapma etme gurbanın olayım başkan diye. E bugün Haldun Abimiz ne dedi, yukarda yazıyor! O zaman ya basını kandırmaya çalışıyorlar ya da birileri blogger'ı kolaçan ediyor :P
Burdan çıkacak sonuçta; yeni yabancı transferi benim yazım sayesinde olacak :P

14 Temmuz 2009 Salı

Selamınaleyküm Abdel Kader Keita!


Bu formayı hakkıyla terletmesini umut ederek ve saldır Galatasaray melodisi ile,

Selamınaleyküüüüüüm Abdul Kader Keitaaaa!!!

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Kombine

Resmi sitede açıklandı, kombineler 16'sında dağıtılmaya başlanıyor. Perşembe günü Tobol deplasmanı günü. Maçı biyerlerde izlemem yüksek ihtimal. Giderken Sami Yen'e de uğrar alırız kombineyi. Sitede bikaç ek bilgi de verilmiş, duymayanların dikkatine.

11 Temmuz 2009 Cumartesi

F1.09 / Almanya GP / Sıralama

Ya aslında bütün hafta sonu sıralama turu yapılsa bir şekilde kimse hayır demez sanırım. Bu nasıl bir heyecandır ben çözemedim. Son dakikaya bırakılan turlar ve saniyenin yüzde, binde birleriyle belirlenen farklar! Formula 1 sıralama turlarına bayılıyorum ve aynı zevki yarışlardan alamıyorum artık ki eminim çoğu yarışsever aynı şeyleri düşünüyor...

Red Bull'un artık gerçekten kanatlandıran biri var! Çok iyi geliştirdi takım kendini. Her yarışta üstüne koyarak ilerliyorlar. Son saniyede Brawn GP'lerden beklemediğim performans gelmese ilk 2 cepte start alıyordu Webber-Vettel çifti! Webber'İn de altında ki araba iyi olunca neler yaptığını anlayabiliyoruz artık. Kariyerinde ki ilk pol-pozisyonu oldu bu Webber'in.

Ferrariler son 10'a kalınca bişeyler yapıp ilk 4'de başlayabileceklerini düşündüm ancak yine 8 ve 9'un üstüne çıkamadılar. Alonso saçmasapan bir spin attı ki buda 12.likte kalmasına ve ilk kez Piquet'ye geçilmesine sebebiyet verdi. McLaren'in performansı, fanlarını bir hayli sevindirmiştir sanırım. Kötünün iyisi bir McLaren gördük. Hamilton az daha 1. oluyordu hatta. Sutil Force-India'nın gururu konumunda şuan. Puana çok yaklaştı Force-India ancak ben canlı olarakta seyrettiğim için eklemek isterim ki Sutil'in iyi bir arabayla çok iyi işlere imza atabileceğini düşünüyorum. BMW Sauber hakkında söyleyecek bişey bulamıyorum. Sadece, iyi çalışmıyor olabilecekleri geliyor aklıma. Kubica'ya daha fazla bok atmak istemiyorum mesela. Williams'ta son haftalarda ki performansının çok çok altında yarıştı Almanya GP sıralamalarında.
Neyse ilk 10 şöyle:
Webber, Barrichello, Button, Vettel, Hamilton, Kovalainen, Sutil, Massa, Raikkonen, Piquet!

Yarın TRT 1'de özel bir program var. TRT ekibi İAlmanya'dan canlı yayın yapacaklar. Yarıştan 1 saat 45 dakika evvel başlayacak program ve çok özel konuklar, görüntüler yer alacak. Serhan Acar'ın dediğine göre Schumacher ile de çok özel bir röportaj varmış programda. 13:15'te ekran başında olmak gerek.
Yarış 15:00 / TRT 1

Foto: turkiyef1.com

F1.09 / Almanya GP

3 haftalık aranın ardından Formula 1 heyecanı aramıza dönmüş bulunmakta. Dün ki antreman turlarıyla birlikte, Almanya GP haftası resmen başlamış bulunmakta. Formula 1 takımlar birliği ile FIA arasında ki tartışmaların alevlerini yitirmesinin ardından ilk yarışa çıkılacak Almanya'da. Dün FOTA takımlarının bir açıklama yapması bekleniyordu ancak hiçbir bildiri okumadım. Heralde basının kolpalarından biriydi.

Almanya GP antreman turlarında McLaren'i ile Hamilton'ın büyük bir üstünlüğü söz konusuydu. Cuma ilk antreman turlarında Webber'in üstünlüğü söz konusu olsa da sonraki 2 antremanda da Hamilton üstünlüğü korumuş durumda. Kendi evi Britanya'da varlık gösteremese de Mercedes'in evinden iyi bir sonuç çıkaracağa benziyor.

Almanya havasının kış günlerini aratmadığı şu günlerde, en mutsuz takım Brawn GP olsa gerek. Button her açıklamasında bastıra bastıra havanın ısınmasını istediklerini belirtiyor. Nitekim antremanların ardından; Button 11., Rubens 14. en iyi zamanlara sahip. Hava ısınmadığı takdirde Brawn GP, sezonun en kötü sonuçlarını alabilir.

BMW'de bu sezon büyük hayal kırıklığı yaşatıyor. Kubica'dan şampiyon olmasını beklerken her yarış sonunda Heidfeld'in arkasında görüyoruz ki bir Heidfeld fanı olmama rağmen üzülüyorum. Çünkü Kubica şu pilotlar arasında en büyük yeteneklerden biri. Nick H., havanın yağışlı olduğu Nürburgring Pisti'nde aldığı sonuçlar karşısında hayal kırıklığı yaşamış. Yağmurun durmasının ardından da kötü sonuçlar alınca takıma sitem etmiş pilotumuz. Geçen gün sene başında Honda'yla anlaşmak üzere olduğunu ancak kabul etmediğini ve şimdide pişmanlık duyduğunu açıklamıştı. Bende üzüldüm bu duruma. Rubens'den kat kat daha başarılı olurdu.

RedBull pilotları antreman turlarında bile birbirlerini bırakmıyor. 4. ve 5. en ii zamanlar gelmiş. Alonso'da sessiz ve derinden gelerek 2.olmuş durumda. Ferrari'de 2 pilotuyla ilk 6'da tutunmayı başarmış. Bakalım sıralama turlarında da aynı performansları da görebilecek miyiz?..

not:fotoğraf İstanbul GP'den. Bir gözetmen arkadaşımızın elinden çıkma...

10 Temmuz 2009 Cuma

Steve Miller Band

Arda'nın kaptan olup, 10 numbreli formayı kaptığı şu mutlu günümüzde bizi dinlerken mutlu edecek bir grupla devam edelim dedim. Eskilerden bir grup var bu aralar basbayağı sarmış durumda olduğum. Steve Miller Band. 67'de kurulmuş ama yeni yeni tam anlamıyla dinliyorum şu sıralar. Serenade ve The Joker parçalarını hepimiz biyerlerde duymuşuzdur gibisinden bi düşünceye sahibim ama nedense "ben" hiç oturup kimmiş bunlar; bi dinleyeyim demedim. En son Taksim Veli'de dinlemiştim bu grubu sanırım. He bide kız arkadaşımla dinlemiştim, Serenade'i hatılıyorum.

O diil de o zamanlar böyle güzel müzikleri nasıl yapabilmiş bu kamiller anlamış değilim. Çok iyiler hakikatten. Zaten eskilere yönelik bir özlemim var içimde, yaşamadığım halde; arttırdı Steve Miller Band bunu...

""Cause I'm a picker
I'm a grinner
I'm a lover
And I'm a sinner
"" diye bir nakaratları var ki beni benden alıp geri vermeyen. Tam beni anlatan derler hani, öylesinden bişey. Ayrıca Serenade şarkısının sözlerine de bakılmalı diyorum...
Did you see the lights
As they fell all around you
Did you hear the music
A serenade from the stars

Did you feel the wind
As it blew all around you
Did you feel the love
That was in the air

The sun comes up
And it shines all around you
You're lost in space
And the earth is your own

Wake up, wake up
Wake up and look around you
We're lost in space
And the time is our own
Neyse ne diyoruz, Steve Miller Band herkes tarafından dinlenilmeli arkadaş. Alın size bikaç Youtube linki.
The Joker
Serenade
Abracadabra


Bu yazıyı yazalı ne kadar zaman geçmiş üstünden ama hala bıkmadan usanmadan dinleyebiliyorum. O kadar güzel ki şarkıları. Sürekli karşıma yeni bi şarkısı, dinlemediğim bi kaydı geçiyor gidiyor. Doyamıyoruz. Tavsiye olunur...

9 Temmuz 2009 Perşembe

Heves Kursak Meselesi

Başkanım açıklamışsın: "Başka transfer yok." E olmadı ki be başkanım. Şöyle gönlümüzü fethedecek bir transfer daha olsaydı keşke. Tamam takım iyi durumda. Bugün ki maçta, gençlerin performansları her ne kadar büyük umutlar verse de insanoğlu işte başkanım istiyor. Emre Çolak'ın, Alpaslan'ın, Serdar Eyilik'in, Murat Akça'nın, Yaser'in performansları ne kadar karnımızı doyursa da insanoğlu işte gözü doymuyor.
Keita'yı aldın eyvallah, sağol, bitanesin, sensiinnn ama Afrika Kupası'na gidecek. 1-2 ay yeni yıldızımız olmadan nasıl yaşarız. Bitane daha alsaydın da tek yıldızlada idare ederdik başkanım. Gerçi Arda'mız var, Kewell'ımız var, Baros'umuz var, Franco'muz var, varoğlu var ama insanoğlu başkanım buldumu kıllısını arıyor biliyosun.
Bizim futbol basınımız o kadar yazdı çizdi başkanım. Daha 7812812 tane müstakbel oyuncu aday adayımız vardı başkanım. Bi ton fotoşop çalışması boşa gitti be başkanım. Hadi gel kırma dön şu kararından.

8 Temmuz 2009 Çarşamba

Güzellerin Anketi

tori praver

bar refaeli
Herkes onun bunun fotoğrafını koyuyor, bizde 3 beğendiğimiz güzel için bi anket açalım dedik. Bakalım neler düşünüyosunuz. Aybaşında bitiyor anketimiz. Neden aybaşında derseniz, bende bilmiyorum :D Favorim en alttaki güzelimiz Bar Refaeli kesinlikle...

7 Temmuz 2009 Salı

Pablo Martin Batalla (Bataja) Bursa'da!

Görünce dedim ben bu adamı bi yerlerden hatırlıyorum! Nerden nerden?? Football Manager oynayan arkadaşlar bilirler, bende ordan hatırladım.
Velez'in oyuncusu, geçen sene Deprtivo Cali'de kiralık oynamış 25 yaşında ofansif orta saha. Ayağına hakim, feci teknik ve kıvrak bir oyuncu. Fm'de de iyi bir profile sahipti.
Bursa takımı süper bir transfer yapmış sanırım. Bizim Carrusca olayına benzemez umarım ama benzemez benzemez. Hem yaşı daha olgun, hem gittiği takım Bursa. Sürekli oynayacağını düşünürsek, her geçen gün daha kolay uyum sağlayacaktır.
İzlediğim birkaç vidyoyuda sizin için aşağıya koyacağım. Hakikatten vuruş tekniği süper. Kornerden gol atacak neredeyse adam. Bursalılar gerçek bir 10 numara bulduk diye seviniyorlardır tahminen.
Bu arada İspanyolca'da 2 "L" harfi yanyana kullanılınca "y" şeklinde okunuyormuş. Bunuda yazarken "j" şeklinde yazalım ki bizim gören spikerler onu hemen "y" diye okusunlar :)
Bataja Türk futboluna hayırlı olur umarım...
Videolardan ilkinde ki 1.5 dakika Batalla'nın gollerini görmek için yeterli ama devamında da iyi işler çıkarmış. Taraftarın tepkileri süper. Hele stadyum tam Ali Sami Yen!!

Sami Yen'de Bir Ali Cengiz

18
Abdel Kader Keita

Sanırım Sami Yen'de hiç taklacı görmemiştim daha önce. Şimdi Keita geliyor...
Keita ile ilgili yazamamıştım bir türlü, yazmazsam çatlardım...

TeSeLe Fikstür...

Kuralar çekilmiş, ilk hafta Antep'teyiz. Önemli değil sezonu erken açıyoruz zaten, hazır çıkacak takım deplasmana. İlk deplasman aslında gönül gitmeyi çok istiyo da uçak işine girilirse belki. Ancak ilk 5 hafta boyunca ligin dişli ekipleri kıvamında takımlarla oynayacağız. Antep, Denizli, Kayseri, Ankara, Bjk. Bu biraz zor olacak takım açısından. İlk 5 hafta ceza almış olsak rahat olurdum aslında:)
9-10-11. haftalar da bildiğin kasış olmuş biraz. Ts, Fb, Sivas... Eh işte diyordum da fikrim değişti, beğenmedim fikstürü... -.-
Kuranın en ilginç olayı ise, bir Trabzon - Fenerbahçe derbisini daha son haftaya bırakmış olmaları. Bu yayıncı kuruluş-federasyon ikilisi fikstürün ağzına etmeyi yine başarmış. Derbi maçları sezona yayalım diye eski güzelliğini alıp götürmeye devam ediyorlar ligin. NTVSpor yorumlarında millet çileden çıkmış gibi. Neyse yapacak bişey yok şuan.
5. hafta Bjk'yi Sami Yen'e bekliyor, 10. hafta Bokludere'de Fb'ye konuk oluyoruz. Haydi Bismillah...

not:fotoda çömelmiş duran kişi benim:D

Fırtına Öncesi?

Galatasaray.org 05.07.2009, 22:34'ten beri suskun. Ne bir kamp haberi ne de başka bişey. Neden ki acaba bu sessizlik? Her açtığımda yeni bişey görme heyecanı kaplıyor içimi. Hergün bir açıklama felan olurdu en azından. Bütün kulüp çalışanları gelecek transferin pususuna mı yattı arkadaş. Haldun Abimiz bir transfer bombası daha patlatacak diyorlar bu hafta içinde. Hadi bakalım hayırlısı...

5 Temmuz 2009 Pazar

Kamp Saçmalığı

Şimdi Almanya'da takım. 3 haftalık kısa bir tatilin ardından futbolcularımız Hollanda'ya geçti kamp için. Şimdi hazırlık maçları yapıyor takım ve şuan Zayton Cup adlı bir turnuvada yer almakta. İlk maçımızda 2-2 berabere kaldık, 2.de 1-0 aldık felan filan. Rijkaard gençleri deneme aşamasında henüz.

Neyse benim parmak basmak(!) istediğim nokta şu. Bu yapılan kampların amacı daha uygun hava koşullarında futbolcuların daha rahat kondisyon depolamasını sağlamaktır. Ayrıca gurbetçi taraftarlarla aradaki özlemi gidermeye çalışmaktır.
Ancak ters bişeyler söz konusu.
Son bikaç gündür okuduğum duyduğum tüm yorumlar, Galatasaray'ın kamp yaptığı bölgenin İstanbul'dan daha baygınlık vericiği olduğu. Futbolcuların sıcaktan çok etkilendiği felan... Böyle olunca da boşuna masraf, fazladan yorgunluk, fazladan eziyet diye düşünüyor insan. Bizim Isparta'mız, Nevşehir'imiz vs. miz duruken... Neyse bu konuda biraz eksik bilgiyle gidilmiş Hollanda'ya zannımca.

Kafama takılan 2.konuya gelince. Yurtdışı kamp programları gurbetçiler için bal kaymaktır. Futbolcularla fotoğraflar, sohbetler vs. Bi nevi özlem giderme.
Bizim Sabri napıyor?
Taraftarın fotoğraf isteğini reddediyor ve küfrü yiyince de taraftara krampon fırlatıyor! Ben bu Sabri'ye, hemşerime akıl sır erdiremiyorum malesef. Harbiden götü kalkmış durumda kendisi. Takımın oraya gitme amacından sapmış durumda. Hayır azıcık profesyonnellik bulunsa duymazdan gelir uzaklaşırdı ama yok Sabri bu...

Galatasaray vs Al Ahly

Maçı izlemek isteyenler için çok kaliteli bir yayın buldum. Buradan buyurun. Bayağı iyi oynuyoruz benden söylemesi, hırs küpüyüz... Yedek ağırlıklı olmamıza rağmen...
Not:Mondragon'da maçı seyredenler arasında. Özlemişiz.