15 Aralık 2011 Perşembe

Ordu'ya Doğru..!


GeceNİN yarısı sıcacık yatağımızı... diye devam ediyor tezahürat. Yine Cimbom'un peşinde yolları arşınlayacağız. Kardeşlerimizle omuz omuza yüzlerce kilometre uzakta, hissettireceğiz varlığımızı, Sarı-Kırmızı armanın emekçileri olarak...

Yılların emektar fotoğrafını da yine koymak istedim. Malum İstanbul dışında bütün Türkiye'de kar var... belki tezahürat bizim değil ama durumu en iyi anlatan bestelerden biri...

Gecenin yarısı
Sıcacık yatağımızı
Bırakıp geldik herşeyi
Senin uğruna

Düştük yollara
Ne şampiyonluk ne kupa
Sadece sensin aklımda
Seni sevdik biz...

9 Aralık 2011 Cuma

Lyon, Zagreb, Platini


Dünya böyle bi üçgeni daha önce görmemişti sanırım. Ne üçgeni derseniz deyin buna ama hiç bu kadar şaşırmamıştım yaşananlara. Türkiye'de olur ama Şampiyonlar Ligi'nde olmaz diyordum. Gerçi hala kesinlik kazanmış bişey değil. Yinede bu kadar mı tesadüfi gelişebilir herşey arkadaş...

Dinamo Zagreb oyuncusu Vida, maçtan 1 gün önce bahis oynarken görüntülenir.
Ajax Lyon'a göre daha avantajlıdır. Hatta Lyon'a mucize lazımdır. Zira Ajax 3 puan ve +7 averaj fark koymuştur Lyon'a.
Maçlar oynandıktan sonra; Ajax R.Madrid'de 3-0 yenilirken iki tane yüzde yüzlük pozisyonları ofsaytla durduruluyor.
Dinamo Zagreb maçın başında 10 kişi kalıyor. Buna rağmen 1-0 öne geçiyor.
Lyon çok kısa süre içerisinde 7 gol bularak hem 3 puanlık farkı, hemde -7 averaj handikapını eritiyor.
Lyon'un attığı gollerden birinde (4.gol yanlışsam düzeltin) Dinamo Zagrepli oyuncu Vida (hani şu bahis oynayan) Lyonlu Gomis'e göz kırpıp gülümsüyor.

Bunların bu şekilde üst üste gelmesi beni bile işkillendirdi. Gerisini siz düşünün...

4 Aralık 2011 Pazar

Aris ve Muhteşem Taraftarı



Tribünde kendini kaybedercesine, takımına destek olmak bu olsa gerek. Güvenlik görevlisine kadar herkes çıldırmış şekilde tezahürata eşlik ediyor... Hakikatten müthiş. Son ses dinledim, izledim defalarca. İnsanın tüylerini diken diken ediyor görüntüler ve sonra soruyorum kendime; ne kadar boş adam var tribünümüzde...

23 Kasım 2011 Çarşamba

Bahisim, Bahisin, Bahisi! # 11

530 - BATE - 1 - 1.85
535 - Arsenal - 1 - 1.85
538 - Milan - 10ç - 1.72
541 - Vasco De Gama - 1 - 1.75

bi 5 liramızı feda ettik. bakalım inşallah, şu sınavlar dolayısıyla işe gitmediğimiz dar zamanda, harçlık olarak döner cebimize :) ne zamandır Bahis serisine yazmıyorduk, o bakımdan güzelde oldu hani...

edit:

Arkadaş böyle de yatılmaz ki...

Kocaeli Eriyor...


Aslında bu konu hakkında Kocaeli taraftarı arkadaşların yorumunu almak daha doğru olur ama şunu kesin bir dille söyleyebiliriz ki; çok kötü yönetimler geldi geçti Kocaelispor'un başından... Öyle böyle değil takımı dolandıran bile oldu diye hatırlamaktayım...

Durum o kadar vahim ki geçtiğimiz sezona -6 (eksi altı) puanla başlamışlar ve takımın kalitesine göre müthiş bir sezonun ardından, düşme hattının 1 puan üzerinde ligi tamamlamışlardı. Öyle ya da böyle 2.Lig'de tutunmayı başarmışlardı.

Ancak bu sezon işler hiçte iyi gitmiyor... Lige feci bir başlangıç yapmışlar ve ilk 8 hafta galibiyet alamamışlardı. Yakın dostlardan duyduğum kadarıyla, takım amatör oyuncularla yoluna devam ediyor. Takımda 90 doğumlu tek oyuncu var ve diğer topçuların hepsi 93-94 doğumlu. Bu yüzden alınan skorlara şaşırmıyorlar. İlk 8 hafta sonunda puanla tanışamayan Kocaeli, 9. hafta 9 kişi kalan rakibini 4-3le geçerek puanla tanışıyor. Tam işler yoluna giriyor derken 10. hafta maçında Konya Torku'dan 7-0lık ağır bir yenilgi alıyorlar.

Şimdilik lig sonu değerlendirmesi yapmak için çok erken. Düşme hattından 4 puan uzaktalar. Takımın bir mucizeye ihtiyacı var. Türkiye'nin en büyük sanayi ili olan Kocaeli, iş adamlarından destek bekliyor. Aksi takdirde Kocaelispor'u, Göztepe'nin yaşadıkları bekliyor...

Sami Yen'de Polis... #7


Bloga verdiğim araydı, Türk futbolunun içine iteklendiği kaos ortamıydı derken; Sami Yen'de Polis serisine uzunca bir ara vermiştik.

Ta ki bu fotoyla karşılaşana kadar. Fotoğraf, sanırım 0-0 biten efsane Manchester United maçından bi kare. İngilizlerin, tabir-i caizse korkudan tir tir titrediği ve Türkiye'de futbolun ne denli önemli bir yer kapladığını anladıkları maç...

Çevik Kuvvet yeni açığın önünde ki deplasman takımının sahaya girdiği noktada pür dikkat görev başında. Herhangi bir taraftar taşkınlığında anında barikat kurulması için hazırlar.

Sami Yen'de Polis... #1
Sami Yen'de Polis... #2
Sami Yen'de Polis... #3
Sami Yen'de Polis... #4
Sami Yen'de Polis... #5
Sami Yen'de Polis... #6

19 Kasım 2011 Cumartesi

Against Modern ultrAs!


Anlaşılıyor ki çoğunun üstünü çizmek gerek, artık biçoğunun herhangi bir inandırıcılığı kalmadı. Bu kadar pasif kalınarak, bu kadar umursamamazlıktan sonra neye kime nasıl inanacağımızı şaşırdık. Elimiz kolumuz bağlı kaldık.

Ben, beni deplasmanda istemeyen takımı florya'dan neden uğurlayacak mışım?...

Edit: He bu arada. Ne güzel bi emektir yukarıda ki pankart. Yüreklere sağlık...

18 Kasım 2011 Cuma

Deplasman Yasağı..! & İmza Kampanyası

Twitter'dan #deplasmanimadokunma şeklinde takip edilebiliyor. 1400'e yaklaşmış imza sayısı...

http://www.deplasmanimadokunma.com/index.php

Derdimiz Nedir?
Kulüplerden ortak karar: "Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor kulüplerinin, 2011-2012 sezonunda birbirleriyle yapacakları tüm müsabakalarda, deplasman takım taraftarları alınmayacak.

4 kulübün de "misafir seyirci alınmaması" kararı ile ilgili mutabakat içinde olduğu, Kulüpler Birliği Vakfı tarafından Türkiye Futbol Federasyonu'na iletildi.

Kulüpler tarafından alınan bu kararı kamuoyu ile paylaşırız."

Amacımız?
Gönül vermiş olduğumuz renkleri yalnız bırakmamak!

16 Kasım 2011 Çarşamba

Nakavt Olduk...


Yılın nakavt kadını diye bu ödül varmış. En iyiye veriliyormuş yanlış anlamayın benim gibi. Mila Kunis'i seçmiş beyler, bayanlar. Başarılı...

Yakında Şikecileri Tebrik Edicez...

yazık... Haber Ntv'den...

"""AK Parti, CHP, MHP ve BDP, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Yasa Tasarısı'nda değişiklik yapılması için ortak yasa teklifi hazırladı.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, MHP Grup Baykanvekili Mehmet Şandır ve BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan tarafından TBMM Başkanlığı'na sunulan teklif, sporda şike ve teşvik cezalarının indirilmesini öngörüyor.

Teklifle; suçun federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerin genel kurul ve yönetim kurulu başkan veya üyeleri, teknik veya idari yöneticileri ile kulüplerin ve sporcuların menajer veya temsilciliğini yapan kişiler tarafından işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılacak. Şike ve teşvik primi kapsamına giren suçlarla ilgili olarak, Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyecek, verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemeyecek ve ertelenemeyecek. Ayrıca, bu madde kapsamına tanımlanan suçların, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi halinde, TCK'nın zincirleme suça ilişkin h ükümlerine göre, tek cezaya hükmedilecek. Ancak, verilen ceza yarısından 3 katına kadar artırılacak.

Bu maddede tanımlanan suçlardan dolayı hakkında soruşturma başlatılan kişinin soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından, kovuşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine veya resen mahkeme tarafından soruşturma ve kovuşturma sonuna kadar, spor federasyonlarında ve kulüplerinde yönetim kurulu başkanı ve üyesi, denetim kurulu üyesi, denetçi olarak ve sair idari görev yapmasının yasaklanmasına karar verilecek. Verilen karar üzerine kişinin kulüple olan görev ilişkisi derhal sona erdirilecek. Bu kararla ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu'nun itiraza ilişkin hükümleri uygulanacak. İtiraz, kararın derhal uygulanmasını engellemeyecek.

Teklifle, spor alanlarına yasak madde sokulması ve müsabaka düzeninin bozulmasına ilişkin cezalar da indiriliyor. Buna göre, mevcut yasada ''esasen bulundurulması suç oluşturmamakla beraber yasak kapsamına giren alet veya maddeleri spor alanlarına sokan kişiye üç aydan bir yıla'' kadar öngörülen hapis cezası, ''bir yıla kadar hapis'' olarak değiştiriliyor.

Spor alanlarına; bulundurulması yasak olmamakla beraber kesici, ezici, bereleyici veya delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı veya yakıcı maddeleri seyircilere temin etmek amacıyla spor alanına sokan veya spor alanında seyircilere temin eden kişi için ''iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası'', ''6 aydan iki yıla kadar hapis'', bu alet veya maddeleri spor alanında kullanan kişi, bu suretle müsabaka düzeninin bozulması halinde, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, ''bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası'' yerine ise ''3 aydan bir yıla kadar hapis'' cezası getiriliyor.

Hakaret içeren tezahürat maddesi kapsamında; spor alanlarında veya çevresinde toplum kesimlerini din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet veya mezhep farkı gözeterek hakaret oluşturan söz ve davranışlarda bulunan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç işlemediği takdirde, ''altı aydan iki yıla kadar hapis cezası'' yerine ''3 aydan bir yıla kadar hapis cezasına'' çarptırılacak.

Spor alanlarına usulsüz seyirci girişi suçu, spor müsabakalarına seyirci olarak katılmaktan yasaklanmış kişi tarafından işlenirse, hakkında ''üç aydan bir yıla kadar hapis cezası'' yerine idari para cezası verilecek. İdari para cezasının miktarı da ''50 günden az olamaz'' şeklinde değiştiriliyor. Ayrıca, spor alanlarına, spor müsabakalarını izlemek amacıyla bu Kanun hükümlerine aykırı olarak seyirci kabul eden veya kabul edilmesini sağlayan kişiye ''üç aydan bir yıla kadar'' öngörülen hapis cezası ise ''elli günden az olmamak üzere idari para cezası'' olarak değiştiriliyor.

MAHKEMELER DEĞİŞECEK
Müsabaka için seyircilerin kabulüne başlanmasından itibaren müsabaka sonrası tamamen tahliyesine kadarki zaman içinde yetkisiz olarak müsabaka alanına, soyunma odalarına, odaların koridorlarına, sporcu çıkış tünellerine giren kişi, ''üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası'' yerine, ''20 günden az olmamak üzere adli para cezası'' alacak.

Fiilin müsabakanın seyrini veya güvenliğini bozması halinde, fail hakkında ''bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası'' ise ''3 aydan bir yıla kadar hapis cezası'' olarak değiştiriliyor.

Bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı yargılama yapmaya Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği asliye veya ağır ceza mahkemeleri değil, sulh ve asliye mahkemesi yetkili olacak."""

1600 Kişi, Tek Sıra...


İnönü deplasmanı öncesi gerçekleştirilen toplantıda, Güvenlik Kurulu yaklaşık 1600 Galatasaray taraftarını stada sokarken tek sıra halinde kuyruk oluşturulacağını açıklamış. Allah'ım sen nelere kadirsin. İyice içine ettiler futbolunda deplasmanında kültürününde...

14 Kasım 2011 Pazartesi

Dönüyoruz O Eski Şanlı Günlere


Efsane besteler arasında yerini alacaktır. Sürekli laylay yapmadan söyleyince çok tatlı oluyor. ultrAslan Antalya'ya teşekkürler..!

İmparator vs. Permatik

Fatih Terim - Permatik Reklamı | alkislarlayasiyorum.com


Fatih Terim yıllar yıllar önce tüm karizamasıyla ekranlarda... Babama benzediğini söylerdik hep, gençken daha bi benziyolarmış. Amerika, Kanada kimse bu traş bıçağını bilmiyorken, Fatih Hoca'nın yıllardır kullanmasıda çok iyi yalnız.

Kurtarıcı Zalad...

Yine, yeniden:) (28.04.10)


Durup dururken aklıma geldi de neydi o maç... Yokluk içinde şampiyonluk yarışına girişmiş bir Galatasaray vardı ortada. 33. hafta zorlu İnönü deplasmanı var ve ezeli rakibin fb'nin gerisindesin. Kaybetmemen gerek ancak yenilirsen hiçbir Galatasaraylı sana kızmayacak biliyorsun. Zira, öyle bi takımla öyle bir başarıyı kimse beklemiyor senden...

Maçın son dakikası ve şampiyonluk elden gidiyor. İnönü kapalısından "Zalad gelsin sizi kurtarsın" tezahüratı yükseliyor. Sevgili Temur o anı şöyle özetlemiş: ""2006 yılında 33. haftada İnönü stadında Hasan Kabze'nin son dakika golünden önce Sabri topu orta sahadan Hakan Şükür'e şişirirken kapalı tribünden "Zalad gelsin sizi kurtarsın!" tezahüratları yapılıyordu.""

Gol sonrası yapılan tezahüratsa çok manidar... İzleyelim...


Buda videonun linki...

12 Kasım 2011 Cumartesi

Elmander Bunu Unutmaz

ultrAslan'ın Danimarka'da ki temsilcileri Elmander'i yalnız bırakmamış. Büyük gaz vermişler ve sevgi gösterisinde bulunmuşlar. Elmander'in yaşadığı mutluluğu düşünemiyorum. Beşiktaş'a İnönü'de sallamadan bırakmaz artık...

25 Ağustos 2011 Perşembe

Süper Lig Fikstürü


Bu hafta deplasman senesi olsun, gazamız mübarek olsun. Uzun ve güzel deplasmanlar hep 2. yarı olsa da güzel fikstür.
Vira Bismillah:)

‎1. Hafta: Büyükşehir Belediyespor - Galatasaray
3. Hafta: Karabükspor - Galatasaray
5. Hafta: Ankaragücü - Galatasaray
7. Hafta: MP Antalyaspor - Galatasaray
9. Hafta: Kayserispor - Galatasaray
11. Hafta: Beşiktaş - Galatasaray
13. Hafta: Gençlerbirliği - Galatasaray
15. Hafta: Trabzonspor - Galatasaray
16. Hafta: Orduspor - Galatasaray

Fenerli Ergen


24 Ağustos 2011 Çarşamba

UEFA > MAA

Kemal Belgin: "TFF. Size yazıklar olsun!" from ilkertezcan on Vimeo.

Ne desek boş, ne konuşsak boş...

Günlerdir haftalardır konuştuğumuz, Türkiye'nin çalkalandığı olaylara karşı pasif kalan, hatta aktif olarak fenerbahçe'den korktuğuna mı diyelim fenerbahçe'yi tuttuğuna mı, TFF'nin Türkiye'de yapamadığını UEFA bildiğin 48 saatte Avrupa boyutunda gerçekleştirdi...

Fenerbahçe Avrupa Kupaları'ndan men edilirken, Trabzonspor direkt Şampiyonlar Ligi'ne gidiyor... Dilimizde, özellikle GALATASARAY Spor Kulubü'nün, tüy bitmişti diye diye ama güzel oldu bu olayda fenerin ve Mehmet Ali Aydınlar'în bitmesi anlamına geliyor...

Geçmiş olsun. Kemal Belgin'i dinleyelim...

take me out | körfez...

23 Ağustos 2011 Salı

Türk Futbolunun Beyin Ölümü Gerçekleşti..!


Kulüp başkanlarının yaptığı toplantının ardından yapılan açıklama şu:


"Takımlara destek için her taraftar "forma ve decoder" alsın."

Hiçbir ülke, hiçbir federasyon endüstriyel futbola bu denli balıklama atlamamıştır...

22 Temmuz 2011 Cuma

Mola

İstanbul'dan Bodrum istikametine gitmekte olan, Arnawut yolcuları; Mola süreniz 10 gündür. Kendinize iyi bakın.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Welcome To Galatasaray, Fernando..!

Sonunda resmi açıklama yapıldı ve Fernando Muslera'nın Galatasaray'a katıldığı belirtildi. Hoşgeldin Fernando. Nice şampiyonluklara..!

15 Temmuz 2011 Cuma

Hayırlı Kandiller...


Bugün Beraat Kandili. Dualarla, günahlardan arınmanın günü. Kandiliniz mübarek olsun.


şey bu arada bu akşam tövbe ederse Azize hapisten çıkabilir belkide, tövbe tövbe ehehe

14 Temmuz 2011 Perşembe

Malik Fathi

Bundan 7-8 yıl önce, Championship Manager'dan Football Manager'a geçtiğimiz yıllara denk geliyor. Türk futbolunda ki sol bek kıtlığının, o zamanlarda biz oyuncuların belini büktüğü yıllar... Şimdiki kurallara göre yabancı futbolcu oynatma sınırı da düşük olduğundan, bek gibi bölgeler için harıl harıl Türk oyuncu aradığımız yıllar...


İmdadıma hep Malik Fathi yetişmiştir bu oyunlarda. Adam Almanya'da futbolcu ama Türk asıllı, statüsü Türk. Alırsın babalar gibi oynar, rakibin sağ kanadını felç eder, hücuma çok çıkmasa da defansif anlamda baş tacıdır.

Türk takımları reelde hiç ilgi göstermedi bu çocuğa, ilginçtir. Canlı izleme fırsatı bulmadım, bulduysam da hatırlamıyorum ancak Football Manager'da özellikler reele yakın olduğu için kötü topçu demek yanlış olur ki Hertha Berlin, S.Moskova gibi takımlarda yıllarca ter döktüyse boş değildir sanırım... Şimdi Mainz'a transfer olup, Almanya'ya geri dönmüş Malik. Çocuk gelmiş 29'una, benim hala merak ettiğim şey şu: Neden Türkiye'ye hiç gelmedi acaba?..

12 Temmuz 2011 Salı

Sami Yen KAPALISI..!

Ne güzel bir resimdir, ne güzel bir görüntüdür..! Özledik be Sami Yenim, özledik Kapalı'nda gırtlak patlatmayı, özledik Eski Açık'ta omuz omuza girmeyi, özledik o tarih kokan koridorlarını...

Modric 27M Pound Eder mi?

Günün Sorusu.

Türk futbol gündeminden biraz uzaklaşmak gerektiğini düşündüm, zira bugün ki gelişmeler benim sinirlerimi altüst etti.

Ada futbolunda son günlerin manşeti: Modric Chelsea'yi, Chelsea Modric'i istiyor. Tottenham Modric'i bırakmıyor. Peki Modric, bu paraya değer mi?

11 Temmuz 2011 Pazartesi

I Belong The Money*

Hiçbişey söylemek gelmiyor içimden. Aslında kendimi ifade etmekte güçlük çekiyorum. Bu kadar olayı, delilin ortada olmasına rağmen, TFF delil olmadığı için karar veremeyeceğini söylemiş. Ki bunu açıklayan TFF, bizzat savcılarla görüşmeler yaptı ve deliller bir, bir TFF kuruluna sunuldu.


Herşeyi geçtim, tutuklanan onlarca isim var. Bu insanlar, kusura bakmayın yanlışlık oldu diye salıverilecek sanki. Hala karar veremeyen federasyona soruyorum: Şeref mi, Para mı?


*:Paraya tapıyorum

8 Temmuz 2011 Cuma

Birilerinin Emekleri ve Şike

UNI Forum'da U.Y paylaşmış, Tribün Dergi'de gördüğü bu yazıyı. Çok hoşuma gitti ve bloga koymam gerektiğini hissettim...

''Küme düşmekten son anda kurtulup , eksi puanla lige başlayıp , alınlarının teriyle Play-off'un kapısına gelen Galatasaray Erkek Basketbol Takımının nasıl Play-off dışında bırakıldığı da araştırılsın.

Aykut Kocaman'ın emeklerine yazık oldu da ; Cem Akdağ'ın emeklerine yazık olmadı mı ?
Alex , Gökhan , Volkan'ın emeklerine yazık oldu da ; Rancik , Jasaitis , D-Wash'un emeklerine yazık olmadı mı ?
Kilometrelerce yol giden fb taraftarının emeklerine yazık oldu da ; bu rezaletin yaşandığı sezonda takımını asla yalnız bırakmayan Galatasaray taraftarının emeklerine yazık olmadı mı ?

Asla üzülmedim , üzülmeyeceğim de ; kimse kusura bakmasın.''

Ek olarak :

Lig maçında Bornova'ya yenilen fb, Play off'larda 30'ar sayı fark attı (aynı sene ) ,biz küme düşmekten kurtulup üstüne Play-off'a kadar gelmiştik, Play-off'lara kalmayalım diye...

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Kalkhedon ve Şike

Bu sene Kalkhedon olmazsa ne yaparız diye düşünüyorum şike olayı ortaya çıktı çıkalı. Hakikatten çözüm yok ortada. Saraçoğlu'na gidip tüm fblileri tezahüratlarımızla susturmak, g.t etmek gibisi yoktu yahu. Belki Türkiye Kupası'nda bizim grubumuza düşerler de ancak öyle gideriz deplasman-ı Kalkhedon'a.


Eğer ki fb küme düşerse, artık Güngören, Kartal, Göztepe tribünleriyle gider yaparız şeklimizi:) Kombine parasını geri isteyenler varmış duydunuz mu:)))

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Lorik Cana

Bir "adam gibi adam"ı daha harcadık diyebiliriz. Lorik Cana gibi canını dişine takarak mücadele eden, giydiği formanın her milimini sonuna kadar ıslatan futbolcuyu bulmak bu devir de çok zor. Takımın kötü halinin, iyi oyuncuya da yansıması gayet normal. Hele ki bu oyuncu golcü değilse, kaderi incecik bir çizgide değişiklik gösterebiliyor istem dışı... Ne diyelim, güle güle Aslan Lorik..!


Lamtumirë Lorik..!

3 Temmuz 2011 Pazar

Game Over Aziz Amca

Aziz Yıldırım ve köpekleri, oyunlarına devam edemeyecekler artık. Hepsi birer birer gözaltına alındılar. Umuyoruz ki tüm foyaları çıksın meydana.


İngilizce anlamayan fenerlilere gelsin:
Aziz Amca, oyun bitti, Bank Asya yolu görünüyor ufukta...

Aziz Bey öğle namazı kaç rekat ?
2 -2 amirim .. Allah kabul etsin Al bunu da al al al ...

Kemal Sunal


11 yıl sonra seni saygı ve rahmetle anıyoruz büyük üstad...

Sami Yen'de Polis... #7

Sami Yen'den nostaljinin de ötesinde bir fotoğraf... Polis yine taraftarı alt etmenin peşinde ama bizimkiler yine püskürtmeyi başarmış gibi..!

28 Haziran 2011 Salı

12 Haziran 2011 Pazar

ultrAslan-UNI

ultrAslan-UNI'nin içinde bulunduğu bu
büyük kardeşlik ortamının yıllar, ömür boyu devam etmesini temenni ediyorum. Üzerimizde dolaşan kara bulutların, nazarların nasıl kabul ediyorsanız artık yakında dağılacağından eminiz.

Biz Galatasaray sayesinde kardeş olduk, Galatasaray yüzünden birlikte toprak olmak nasip olsun..!

Sonsuza dek sürecek bizim aşkımız...

Cimbomum Canın Sağolsun..!

10 Haziran 2011 Cuma

Adınla, Takımınla, Taraftarınla..!

Bu takım, bu işi ancak bu şekilde kaldırabilir. Arada büyük bir kalite farkı olduğu çok belli ancak oyuncular, taraftarın büyük desteğini, armanın büyüklüğünü bilerek ve hissederek oynadığı sürece şampiyonluk hiç ama hiç uzak değil...


Milyonlarca bizimdir, t.şşakları sizin..!

4 Haziran 2011 Cumartesi

Hakediyosun...

Milli maç öncesi edilen küfürlerden yakınmış...


Kimse gücenmesin, alınmasın ya da beni hor görmesin. Bu tip konularda hiç bir şekilde taviz veremiyorum arkadaş. Yer zaman farketmiyor, yin olsa yine yaparım misali düşünüyorum.

Ne çok severdim oysa ki kendisini, yurt dışında oyuna girdiğinde heyecanlanırdım. Takımına yararlı bişeyler yaptığında sevinirdim. Aşkla\nefret arasında çok ince bir çizgi vardır derler ya. Duyduğum en büyük nefrettir heralde, ona karşı. Normalde kimseye kin beslemem ama çok farklı. Sanki en büyük yoldaşım beni, satışa getirmiş...

Neyse bunları bu kadar zaman sonra yazmak hiç aklımdan geçmezdi ama:
Her ne yapılıyorsa, hakediyorsun!!!

Transfer Çılgınlığı...

Bu sezon takımlar transferleri çok erken bitirmeye başladı. Sonunda aklı başına gelen ekiplerimiz sezon bittiği gibi teker teker açıkladı geleni gideni.


Ancak ipin ucu kaçmış gibi. 4 büyük kulüp birbirine kazık atar gibi görünüyor dışarıdan bakınca. X, Ynin ilgilendiği oyuncuyu kapıyor; Z, Xin oyuncusuna tutuluyor falan filan. Son olarak da Ersan Gülüm, Mehmet Akyüz transferlerinde bir intikam kokusu geldi burnumuza. Beşiktaş'ın Ersan için Adana ile anlaşamadığını öğrenen Galatasaray, Adanapor ile transfer konusunda hemen görüşmelere başladı. Bunun üzerine de az önce Beşiktaş'ın Mehmet Akyüz'ü transfer ettiğini öğrendik.

Sakin olun gençler, bu ne telaş...

31 Mayıs 2011 Salı

Stay With Us Harry?

Geçen sene kimse Harry Kewell'ın Galatasaray'da miladını doldurduğunu düşünmüyordu. Genel olarak kalmasını istiyorduk. Pankartlar boyandı, web siteleri kuruldu, imzalar toplandı falan filan. Stay with us Harry* dendi...


Her mecrada, yolun açık olsun Harry tarzında yazılar görüyorum bugün. Demek herkes yine hemfikir durumda. Şuan bir pankart boyansa sanırım şöyle yazılırdı.

Take Care Harry!**


*Bizimle Kal!
**Kendine iyi bak!

Bir Yıldız Daha Kaydı: Paul Scholes

Paul Aaron Scholes...


Birçokları için geri plandadır. Sade futbolu, saha içindeki müthiş karakteri ve Manchester United'da geçen bir kariyer onun böyle anılmasında bir etkendi belkide.
Ancak futbolu takip eden biriyseniz, Paul Aaron Scholes'un nasıl bir futbol dahisi olduğunu bilirsiniz. Futbolun efsanelerinden Zidane, onun bi futbol sihirbazı olduğunu söylemesi bile yeterlidir sanırım açıklama için.

Ayağa yolladığı enfes paslar, harikulade teknik, gelişine vurduğu ve birçok kaleciyi bu şekilde avladığı mükemmel şutları, ve tabiki akıl dolu futbol anlayışıyla gönüllerde taht kurmuş futbol efsanesi...

Zamanın ne kadar hızlı geçtiğinin göstergesi bunlar. Yıllarca sahalarda izleyip hayranlık duyduğumuz topçular yavaş yavaş yeşil zeminden uzaklaşıyorlar... Ne kadar acı...

Futbol hayattır...

30 Mayıs 2011 Pazartesi

La Haine

6 ayda bir gidilen doktor kontrolü gibi. İzlesen bir türlü, izlemesen bir türlü. Acayip garip oluyorum bu filmi her izleyişimde. İzlemeye başlıyorum birazdan. İzledikten sonra nutkum tutulacağı için baştan yazdım.


Hayatımda sıkılmadan defalarca izlediğim birkaç filmden biri La Haine. Hala izlemeyen varsa, acilen bir yerlerden bulmalı ve izlemeli. Filmden dersler çıkaracağınızdan eminim.
İyi geceler...

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Yok Artık Real Madrid..!

Sezonun son maçı, hedefsiz bir Real Madrid niye böyle bir insafsızlık yapar ki arkadaş:) Acıdım vallahi Almeira'ya...


8-1

Mentalite Farkı: Galatasaray Resmi Site ve Yönetim

Ne bir heyecanı, ne bir stresi kaldı bu işin.


Yeni yönetimin ve başkanın seçiminin ardından, Galatasaray'da ki değişiklikler en ufak parçasına kadar hissediliyor tarafımızca. Düşünce farkı, tarz farkı, şekil farkı vs her neyse apaçık ortada. Bundan böyle şeffaf bi yapı olacağı kesin. Neyse giriş cümlelerimde ortaya attığım lafa geleyim...

Önceden transfer açıklamaları, taraftara çile çektirilerek yapılıyordu. Buna gayet alışmıştık ve eğlenceli bile geliyordu kimi zaman. Transfer dönemerinde ki yaşadığımız sıçırtmaz sancı sürecinde, güvenilir kaynaklardan haber alınıp erkenden haber verdiğimizde olmadı değil (durumdan yararlanma şekli). Geceleyen insanlar, klavyelerde ki F5 tuşlarının aşınmasından dolayı yenilenen tuş takımları ve daha bi ton geyik. Hepsi bitti. Artık transferler kesinleşmeden, daha doğrusu imzalar atılmadan haberini en güvenilir kaynak olan Başkan'dan almaya başladık ve tam anlamıyla transfer gerçekleşmeden resmi sitede futbolcu tanıtımları dönmeye başladı.

Güzel gibi, değil gibi. Henüz alışamadım. Saçlarımı uzun süre sonra kestirdiğimde yaşadığım duygu gibi bişey bu.

19 Mayıs 2011 Perşembe

Sinyor Terim!

Çok karşıydım eskiye dönülmesi konusunda, bugüne kadar çok defa dilimiz yandı ama inatla yoğurda üflemiyoruz. Bakalım gelecekte bizi neler bekliyor. Doğru zamanda, doğru hamleler yaparak sürekli bahsedilen hedeflere ulaşırız umarım.

Yuvana hoşgeldin İmperatore..!

Caledonian FC (1885-1994)

Şuan başladığım yazı çokta çekici gelmeyebilir bir çoğunuza. Aslını söylemek gerekirse böyle bi takımdan bahsetmek hiç aklımdan geçmemişti güne başlarken...

Herşey, meşhur A Shot At Glory filmini tekrar izleme isteğiyle başladı. Filmden bahsetmeden geçmeyelim. 90ların sonu ADA'sına aşık biri olarak, film benim açımdan muhteşem. Köylü İskoç şiveleriyle, futbolun ve zafer için verilen mücadelenin son derece güzel şekilde yansıtılmasıyla ve Robert Duvall'ın oynadığı hazır cevap menejerle harikulade bir film.
Benim bir aralar çok istekli başlayıp devamını getiremediğim bir seri
vardı, Unsorted Stadiums. Anlaşıldığı üzere kıyıda köşede kalmış stadlara karşı önüne geçemediğim bir ilgim alakam var. Filmde bahsi geçen Kilnockie kulübünün maçlarını oynadığı Boghead Park hakkında bilgi toplamak istemiştim. İnternet üzerinde gezinirken, rast geldim işte başlıktaki futbol kulübüne...

Dünya üzerinde gururu olan, takımına delicesine bağlı olan hiç bir taraftar takımının kapanmasını veya başka bir marka, takım, sahip altına girmesini istemez. İsterse 100 yıl başarı kazanamasın. Zordur öyle şeyler kabullenmek. Bir bakıma gelenekleri altüst etmek gibidir.

Aslında Caley* sayesinde İskoç Futbol Liglerinin değişik yapısını da öğremiş oldum. Ülkede birbirinden bağımsız ligler mevcut. Bunlardan biri de Highland Futbol Ligi. Bu Ligi 1.bitirdiğinde herhangi bir yükselme söz konusu değil. Bir bakıma örf adet olmuş İskoçlar'da. Yaklaşık 140 yıldır hiç bir zorlama, hiç bir yenilik getirme yok. Bu takımların ligleri, taraftarları, gelirleri vs apayrı. Ancak İskoçya Kupası'nda tüm ligler birmiş gibi hareket ediliyor. Yani Celtic, Highland'den bir ekiple karşılaşabilir gibi düşünebilirsiniz.
Caledonian'da Highland Ligi'nin gelmiş geçmiş en başarılı ekibiymiş. Ta ki 94'e kadar... 94 yılında İskoç prof. liglerine katılma kararı almışlar. Ligin diğer ekiplerinden ve ezeli rakip İnverness Thistle'da bu lige sığmayan ekiplerdenmiş. Yani endüstryel futbol şeytanına yenik düşen 2 ezeli ekip. Birleşme kararı alındığında, Caledonia civarında büyük isyan çıkmış deniliyor. Taraftarlar böyle bişeye kesinlikle karşı çıkmışlar ancak nafile... Para herşeyi satın alıyor...

Caledonian taraftarı takımı 1994 itibariyle öldü kabul ediyorlar. İhanete uğradığınızda sevdiğinizi hayatınızdan silmek gbi bişey. Anılarda yaşatıyorlar takımlarını. Onlar için siteler açıyorlar. Artık takım desteklemeyip, futbol sevgisi adına stad stad gezen Caledonian taraftarları bile var. Açıkçası biraz araştırınca bayağı bir duygulandım. Takımını elinden alıyorlar, gıkını çıkartamıyosun...
Ben her bahar aşık olurum,
Filizlenir, anılarda gururum...


*Caley: Caledonian FC, lakabı.

12 Mayıs 2011 Perşembe

Yakında Dönüyorum...

Çok uzun zaman geçti. Hayat şartları blogger'dan kopardı beni, özledim bloguma yazmayı... arnawut tekrar eski günlerdeki gibi devam edecek. Bir göpek balığı gibi yeniden eski günlere döndüreceğim blogu, buralarda olacağam. Bizim gızlarda heç iş yoh valla, yine herşeyleri biz kendimiz halledeceğez:))

20 Nisan 2011 Çarşamba

Kara Günlerin İçinden Güneş..!

Doğacak ansızın üstümüze...

Hayat kötü yüzünü gösterdi, hemde en olumsuz şekilde... Çok zor bikaç hafta sonunda durum iyi. Herşey güzel artık. Ama çok zorlandım. Galatasaray için nasıl kötü bir sezonsa, benim içinde öyleydi. İnşallah tezahüratta ki gibi olacak. Herşey düzelecek, yoluna gürecek, aydınlatacak güneş dört bir yanı..!

4 Nisan 2011 Pazartesi

yara...

ok çok çok ayrı kaldık ama kolay değilmşi.. anlatımaz yaşanır.. @borges...

3 Mart 2011 Perşembe

Maziden Medet Ummak?

Her alanda böyle sanırım. Sadece Türk milleti için mi geçerlidir bilmiyorum ama her kötü şartta geçmişe bir özlem, bir istek duyulur. Doğumdan ölüme kadar böyle gelip gider.

Futbol için ele alırsak, her kulüpte bir geçmiş hasret yaşanır durur. Neredeyse kovulan topçular, yıldız transfer gibi geri alınır. Kulübün evladı yakıştırmaları yapılır, karşılıklı içten olmayan sevgi gösterileri vsvs... Bu konuyu örneklerle başka bir yazıda inceleyebiliriz aslında.
En çok göze batan ise teknik direktör değişikliklerinde olur. En azından benim açımdan bu böyle. Bir teknik direktörün, herhangi bir takımı, farklı zaman dilimlerinde 3-5 defa yönettiğine şahidiz bu ülkede...
Birde eski topçuların, takıma teknik adam olarak gelme durumu var ki bu uygulama Türkiye'de saçmasapan bir şekilde yapılıyor. Adam futbolu bırakıyor, 6 ay kursa gidiyor ve dünya devi diye lakaplandırdığımız kulübün başına geçiyor. Ne tecrübe var, ne yetenekleri değerlendiriliyor. Bre müptezel! Bu adam dünya starı olabilir, müthiş bir futbolcu olabilir, harika bir kariyer sahibi olabilir de sen neye göre teknik adamlığını değerlendirirsin..? Neye göre zor durumda olan bir takımı kurtarmasını beklersin...

Galatasaray'a gelirsek, son yılların büyük alışkanlığı halini aldı. Özellikle kötü gidişe dur diyemediğimiz 2000 sonrasında. Herkes 2 defa bu takıma gelir oldu. Neden arkadaş..!

Niye her kötü durumda, maziden medet umulur? Bırakalım imparator, eski imparator, commandante eski commandante kalsın, büyük kaptan büyük kaptan olarak kalsın...

2 Mart 2011 Çarşamba

DÜnya'nın En İyi Takımı..! Gibi...

Sanırım her Galatasaray taraftarı aynı şeyi düşünüyordur benim gibi. Hiçbir şeyin önemi yok, turu geçelim bugün yeter... Sezon boyunca çektiğimiz çilenin hiçbir anlamı kalmadı bu maçın yanında. Seneye Ali Sami Yen Spor Kompleksi'nde sadece lig maçı izlemek istemiyorsak ne yapıp edip bu turu geçip kupa için 4 nala gitmek lazım..! Haydi Galatasaray, sana inanmayanlara inat. umudunu yitirenlere inat. Sırtına yük olan insan müsvettelerine inat.

Dayan Galatasaray!!!

24 Şubat 2011 Perşembe

İstanbul UNI Sınav Çilesi'nde Son Gün

Sınavların son gününe bu şarkıyla hazırlanıyorum. 4 gündür girdiğim 5 sınav, morallerin bir çıkıp bir taban yapmasıyla gelinen son gün. En kazığıda sona sakladılar. Büt'ün bütünün son sınavı Finans... Aslında biliyorum ama sınava girince herşey birbirine karışıyor. Son kez konuları kavrayaraktan bir çalışma planladım ama ne kadar çalışılabiliyor orası ayrı. Bu arada şarkı da çok güzel hani...

Onitsuka Tiger Markafoni'de..!

Tiger 25 Şubat Cuma günü itibariyle Markafoni'de..! Hala üyeliğim yok diyorsan, BURAYI TIKLAYIN..!

22 Şubat 2011 Salı

Puma ve Diğerleri Markafoni'de!

Kaliteli bir alış-veriş sitesi, markafoni. Hergün yeni ürün kampanyalarıyla %70'e varan indirimlerle müşteriye hitap ediyorlar. Öyle uyduruk markalarda yok merak etmeyin. Tiger,Adidas,Eastpak,Jansport,Calvin Klein,Swatch,BunDesign ve daha aklıma gelmeyen birçok markanın kampanyası çıktı. 180 liralık Tiger'ları 90 liraya aldık mesela. Galatasaray'ın 60'a sattığı geçen seneki formalarını 25 liraya aldık. Çok kaliteli bir site. DAVETİYE İÇİN BURAYA TIKLA. İyi günler...

13 Şubat 2011 Pazar

sen yenil bize inat...

Tünelin ucu kapkaranlık olsa da razıyız kahırlanmaya, 1200-1500 göstersin kilometre sayaçlarda, yüzümüz gülmese de farketmez, uykusuzluk, açlık, yorgunluk koymaz...

Biz arma peşinde koşan sevdalılarız. Bazılarına göre kafasısız ama bir tarif yok bu sevdaya...
Antep deplasman şarkısı gelsin...


11 Şubat 2011 Cuma

Antep = 18h.

Yeni bir deplasman hikayesine daha az bi zaman kaldı. Yolları aşındırmak insanın yüreğine heyecan veriyorsa, o yollar akıp gider... 36 saatte geçer... Görüşmek üzere...


Uzaklar yakın olur, kalplerde ki sevdanla...