Yine sorularla dolu cümleler, yine havada kalan tepkiler... Deplasman hakkımızı elimizden alan, vermeyen ruhsuzlar; yasaklara karşı dik duramayan bir taraftar grubu... Durum böyle olunca, her cümle üç noktayla bitiyor.
Yine sorularla dolu cümleler, yine havada kalan tepkiler... Deplasman hakkımızı elimizden alan, vermeyen ruhsuzlar; yasaklara karşı dik duramayan bir taraftar grubu... Durum böyle olunca, her cümle üç noktayla bitiyor.
Geçtiğimiz günlerde Adanademirspor taraftarı İstanbul'da meşale yakmıştı, bugünde Galatasaray taraftarı Eskişehir'de yaktı. Yarın Eskişehirspor taraftarı altta kalmasın ilk fırsatta yaksın. Silsile böyle devam etsin. Renk ayrımı gözetmeden herkes yaksın, herkes yakabilsin. "Ama onlar yaktı, biz yakınca polis ceza kesiyor" sığlığına kimse düşmesin. Yanan 5 tane meşale için nerdeyse devletin tüm güvenlik kurumlarını ayağa kaldıran Şansal Büyüka gibi futbol düşmanlarına koz verilmesin. Bugün meşale nefreti saçan Şansal Büyüka yıllarca Maraton'un jeneriğinde meşale görüntüsü izletti millete.
Herkes meşale yaksın, görülsünki yakılan C4 tipi bomba değil altı üstü bir meşale. Saçma sapan bir yasayla türetilmiş cezanın anlamsızlığı ortaya çıksın.
Tüm haber sitelerinde bu haber var. "Arjantin'den gelen seçmece futbolcular". Tüm başlıklarda, "Arjantin pazarı..." şeklinde. Bir tek ben mi sorun ettim bu olayı, yoksa haber siteleri açık açık tepki veremedikleri için mi bu kadar rahatlar?
Yüzyıllar içinde birçok devire konu olmuş kölelik. Savaşlarda yakalananlar, ağır suçlular, borçlular, kaçırılanlar bildiğin satılırlardı görücüye çıkartılıp.
Menejerler de Arjantin takımlarından futbolcuları toplamış görücüye çıkartıyorlar. 3 günde bir maç yaptırıyorlar elemanlara ve duruma, teklife göre satıyorlar köle gibi. Futbol bu durumlara kadar geldi mi acıyorum aşık olduğumuz bu oyunun gidişatına...
Hoşgeldiniz, hangi futbolcuyu alırdınız?
Dün ki Adana DS maçından beri, yok tribün şöyle olur yok böyle olur. Ben tribünden anlamayan, tribünün dışından olan insanların boş boş konuşmasına çok fena tilt oluyorum. Birde bunu tribünün içinden insanlar yapınca daha da koyuyor...
Tribünde meşaleydi, sisti, konfetiydi çok güzel şeyler. Stadı dolduran binlerin delicesine takımlarını desteklemeleri harika ki bu konu üzerine bir ton video, yazı paylaştık zamanında.
Ancak bu kadar boşboğaz insan görünce, aklıma tek birşey geldi.
İstanbulspor taraftarı Kenan Özvaran. Tribünün atmosferi de o, taraftarın sesi de, meşalesi de sisi de... Önemli olan takımını can-ı gönülden desteklemek arkadaş... Bu kardeşimiz de bunu layıkıyla yapmakta. Orda burda boşuna çene yaparak olmuyor bu işler...
Herkes parasının derdinde, herkes kimi ne kadar kertsem düşüncesinde oldu artık. Beyoğlu, Nevizade esnafı dahi Galatasaray taraftarının maç günleri 2-3 saatini geçiriyor diye şikayette bulunmuşsa ben, insan evladının paranın köpeği olduğunu açık açık ifade edebilirim artık... Esnaf yoldan geçen müşteri potansiyeli olan insanların, müşterilerin ve müşteri diye ağzının suyu akan kendilerinin taraftardan rahatsız olduğunu belirtmiş. Yazıklar olsun diyorum...
Herşeyi geçtim, mentalitesinde dayatmaya karşı sert tavrı olduğu bir taraftar grubuna sen bu yasağı getirirsen; o mekanlarda kötü tezahüratı geçiceksin. Muhtemelen şiddetin önünü açıyorsundur. Eğer bu yasakla ilgili bişeyler yapılmaz ise şimdiden geçmiş olsun diyorum. Biber gazını hazırlasın, tüpleri güzelce doldursun sevgili İstanbul polisi..!
Anlaşılıyor ki çoğunun üstünü çizmek gerek, artık biçoğunun herhangi bir inandırıcılığı kalmadı. Bu kadar pasif kalınarak, bu kadar umursamamazlıktan sonra neye kime nasıl inanacağımızı şaşırdık. Elimiz kolumuz bağlı kaldık.
Ben, beni deplasmanda istemeyen takımı florya'dan neden uğurlayacak mışım?...
Edit: He bu arada. Ne güzel bi emektir yukarıda ki pankart. Yüreklere sağlık...
Twitter'dan #deplasmanimadokunma şeklinde takip edilebiliyor. 1400'e yaklaşmış imza sayısı...
http://www.deplasmanimadokunma.com/index.php
Derdimiz Nedir?
Kulüplerden ortak karar: "Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor kulüplerinin, 2011-2012 sezonunda birbirleriyle yapacakları tüm müsabakalarda, deplasman takım taraftarları alınmayacak.
4 kulübün de "misafir seyirci alınmaması" kararı ile ilgili mutabakat içinde olduğu, Kulüpler Birliği Vakfı tarafından Türkiye Futbol Federasyonu'na iletildi.
Kulüpler tarafından alınan bu kararı kamuoyu ile paylaşırız."
Amacımız?
Gönül vermiş olduğumuz renkleri yalnız bırakmamak!
Kulüp başkanlarının yaptığı toplantının ardından yapılan açıklama şu:
Aykut Kocaman'ın emeklerine yazık oldu da ; Cem Akdağ'ın emeklerine yazık olmadı mı ?
Alex , Gökhan , Volkan'ın emeklerine yazık oldu da ; Rancik , Jasaitis , D-Wash'un emeklerine yazık olmadı mı ?
Kilometrelerce yol giden fb taraftarının emeklerine yazık oldu da ; bu rezaletin yaşandığı sezonda takımını asla yalnız bırakmayan Galatasaray taraftarının emeklerine yazık olmadı mı ?
Asla üzülmedim , üzülmeyeceğim de ; kimse kusura bakmasın.''
Ek olarak :
Lig maçında Bornova'ya yenilen fb, Play off'larda 30'ar sayı fark attı (aynı sene ) ,biz küme düşmekten kurtulup üstüne Play-off'a kadar gelmiştik, Play-off'lara kalmayalım diye...
Öncelikle yazın bittiği günlere gitmek gerekiyor. ultrAslan yeni stadta nerede olacağını açıklamış, kale arkasını seçmiş kendisine. Stad inşaatı başladı, durdu, devam edecek, etmeyecek derken geldik bugünlere...
"Kuzey var, güney var, doğu var, batı var..!", "Bilet, bilet, bilet..!","Full akredite kart makul fiyattan bırakılır..!".....
bugün ağlamam gerekiyormuş belli... şimdiden özledim samiyenimi... açık tribününde yağmurdan sırılsıklam Galatasarayımı izlemek, kapalı tribününde sırılsıklam olana kadar zıplamak, maçtan bigün önce stad düzenlemesinde aptal aptal çimlerinde koşmak, pankart asmak için saatlerce uğraşmak, maç günü kapalının daracık turnikelerinde "of amk" derken sevdiğin insanlarla gözgöze gelmek, tribünün merdivenlerini çıkarken ne tarafa baksan kimi göreceğini biliyor olmak; UNI yukarda, Apo depededir, Sercan ortaya girmiştir, önümüzde Olcay abiler vardır yanında İsmailler Tolga abiler, sette Reis, Sefa abi, Fatih abi; yan taraflarında Bh almıştır yerini, e daha solda kankalar var... Nasıl vazgeçersin sen bu stadtan, evin gibi olmuş. her eşyanın yerini biliyorsun ya artık, gözün kapalı bulursun yerini. Galatasaray'ın GA'sının altından daha çok seslenecektik oysaki... ah ulan ah...
11 Ocak'ta ki Beypazarı maçı günü, Sami Yen'de ek olarak veteranların maçı olacakmış. Kadrolar belirlenmiş, herşey hazırlanmış. Bir takım "Parçalı" giyerken, diğer takıma "Mercan" forma giydirilecek. Gözüme çarpan bişeyler var ve ileri derecede rahatsız etti beni. Parçalıyı giyecek olan Adnan Polat; Büyük Kaptan Bülent, Cüneyt Tanman, Arif, Hakan Ş. vb. gibi birçok asıl efsaneye Mercan formayı giydirmeye niyetlenmiş. Tamam efsane oldu Adnan Beyefendi, kabul. 3.5 senedir çektirdiği çilelerle, yaşattığı acılarla, kırdırdığı sabır taşlarıyla büyük efsaneler arasına girdi ancak efsane başkan, "Efsane Parçalıyı" hakediyor mu diye sorarsanız, cevabım çok açık bir şekilde Hayır olurdu..!
Ulan Galatasaray
biz öööle kendi hayatımızı efendi gibi yaşamaya çalışırken
ne biliyim...
sağa sola salça olmadan...
belki en büyük keyfimiz...
günesin allahına kadar vurdugu altın sarısı biramızı yudumlarken...
birbirimize ask acılarımızı, ''pardon! gözüme toz kaçtı!'' hissiyatı içinde fısıldarken...
bacağımıza sürünüp duran bir kediyi okşarken,
''ooluum bu kedi hayvanı var ya, tekamül zincirinin en son halkasi lan...
"buda'dan bile daha bilge lan bu hayvan!'' seklinde naif muhabbetlerimizi yaparken...
kanımızı dökerek kurduğumuz ayyaş cumhuriyetin en aşşağılık başkentleri aksaray meyhanelerinde
ileri karakolları olan parklarda...
gökte sadece sahici bi dolunay...
elimizde güsel marmara...
şehirin götünde pireler uçusurken
ve biz terkedilen bir sevgili nasil üşürse...
işte ööle üşürken...
ve daha onyedi...onyedi...on yedi...iken aşk konuşulur di mi...
hayir biz senin addını fısıldıyorduk galatasaray
bunu hiç bilmeyeceksin!
gecenin çükünde her türkgh babası gibi ayyaş bi babanın sızmasını bekledikten sonra
yine boynumuzda sarı-kırmızı kaşkollar
yine aynı dolunayın altında buluşup
bağrında gecelemek için sana koşarken
içtigimiz o güsel marmaranın bile adın kadar içimizi ısıtamadığını hiç bilmeyeceksin galatasaray!
1980'ler...sokağa çıkma yasakları... daha on yedi...on yedi...on yedi...bile diilken
geceleri boynumuzda sarı kırmızı kaşkollar...
elimizde sarı kırmızı pankartlar...bir militan gibi toplum polislerinden kaçarken...
ve bütün yaşıtlarımız...
geceleri... gayrimeşru bu şehrin gayrimeşru duvarlarına kahrolsun faşizm yazarken
biz geceleri aynı duvarlara...en büyük cimbom yazdık
ve bütün yaşıtlarımız gündüzleri mütemadiyen fenerli iken
biz aleme inat seni sevdik
komik olan şuydu
tarihinin en zavallı dönemiymis meğer
hiç şampiyon olamazdın o zamanlar
biz de zaten farkında diildik... hep güsel marmaraydık çünki
daha on yedi on yedi on yedi bile diildik...
neden gaassaray? diyenlere...
because, güsel marmarayla güsel gidiyor! derdik...
ki bunu hiç bilmezsin...
daha onyedi onyedi onyedi bile diildim diyom... alooooooo?
ulan gaassaray! söyleyecek o kadar çok şeyim var ki sana!
ulan! anlatacak o kadar çok hikayem var ki gaassaray!
anam avradım olsun hiç bilemeyeceksin!
bu kediler var ya...çok enteresan hayvanlar abi...
bu ülkede başarılı bir işin, bir insanın, bir organizasyonun karşısına neden hep gereksiz insanlar çıkar çok merak ediyorum. dünya'da ün yapmış bir türk sitesini, sen neyin verdiği rahatsızlıkla kapatıyorsun. madem kapatmak niyetindesiniz, neden çocukça oyunlara başvuruyorsunuz? takip ediyoruz, bakalım mahkemelerden ne sonuçlar çıkacak. umarım şu mü-yap denen ziyan kuruluş defolup gider bu ülkeden. fizy yok ama liveza var. bahisçiler buradan buyrun rahat rahat maç takip edin:)
Hep bağırıyoruz ya hani böyle, İstersen donatalım dört bir yanı bayraklarla diyoruz ya hani. Kanımızın son damlasına kadar CimBomluyuz diyoruz ya. Bileklerimi kessen sarı-kırmızı akar diyoruz. O gün geldi çattı sanırım, herşeyimizle sarı-kırmızı olmanın vakti geldi.
Sevgili Galatasaraylılar,
Ali Sami Yen stadına veda etmeye hazırlandığımız şu günlerde koreografi ekibi olarak bu vedayı unutulmaz kılmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Dünyanın dört bir tarafında, Ali Sami Yen için bizim hissettiklerimizi hisseden renkdaşlarımızın hissettiklerini beze dökmesi ve bu pankartların Ali Sami Yen’i bir bayram yerine çevirmesi için bir organizasyon başlatıyoruz. Koreografi ekibinin kendi içerisindeki çalışmalara ek olarak düşünülen bu organizasyonda amaç, Ali Sami Yen’i eski günlerde olduğu gibi salkım saçak sarı kırmızıya boyamaktır.
....
"Çalışanlarını genellikle gece yaptığı transfer açıklamalarıyla şaşırtanve sevindiren, Galatasaray Anonim Şirketi bu kez saatler geceye doğru yol alırken işçilerini üzdü."
Yine internette dolanırken okunan haberler ve yine garip garip yorumlar... Yine "ne insanlar var" dedirten anlar yaşadım 15 dakika önce. Öncelikle şu youtube, facebook grupları vb. ortamlarda haberlerin, videoların altına yorum yazan insanlara sormak istiyorum. Nasıl bir his? Eğleniyor musunuz?
"gs taraftari , dün lorik cana diye tezahurat yaptigi sirada adam penaltı yaptırdı .gs taraftarı Türkiyeye gelmis gecmis en kotu yabanciya neden tezahurat yapar ? ya futbolu bilmiyorlar yada amaclari farkli"
"volkan can - eger sen lorik cana takimin en iyisi diyosan ve o pozisyona penalti degil diyorsan . sana tavsiyem yelkenli tekneyle pasifigi gec , sahra çölünü gez , safariye katıl , himalayalara tırman ama futboldan uzak dur ."