Yuvana hoşgeldin babamın oğlu...
Yuvana hoşgeldin babamın oğlu...
Nedense aklıma geldi akşam akşam sınava çalışırken! Hagi, Hagi, Hagi, Hagi deyişi geldi Ercan Taner'in, muhteşem frikiklerinden sonra. Prekaziler, Rotariular, Smoviçler de gördü bu gözler ama çocuktuk o zamanlar. Biz 10la büyüdük, delikanlı olduk. 30'unda gelirken biçokları tarafından eleştirilmişti ama benim gözümde herzaman dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu oldu. Ne Maradonası var benim için ne Pelesi. Gheorghe Hagi!
Hagi şu yazıyı yazarken aklıma geldi de Sabri Hagi'den bahsetmiş ya hani. Onun gibi birini gördü bu tribünler diye bilinçaltıma yerleşmiş sanırım. Belki de bu yüzdendir Hagi'yi yad edişim. Hep haketmiyor mu sanki hatırlanmayı.Bu postu aylar önce atmıştım aslında. Tarihini değiştirip koyuyorum tekrar. Bişey değişmedi. Milyon dolarlık adamlar gelse, dünya starları Galatasaraylı olsa da Hagi'nin yeri bambaşka... Mutlu yıllar Giga.........
Amasya'da oturduğum yıllar, Samsun-Galatasaray maçları benim için kaçırılamaz bir fırsat olurdu. 97'de Amasya taşındığımızda babamdan maçlara gitme sözünü almıştım. Bu arada baba mesleği yüzünden gezdiğimi belirtip konuya döneyim.
Tabi herşey istenildiği gibi olmayabiliyor, yaş itibariyle. Amasya'da kaldığımız 5 yılda sadece 2 kez Galatasaray maçına gidebildim. Büyük bi Hagi tutkunuyum bende, biçok Galatasaraylı gibi ki bence gelmiş geçmiş en iyi oyuncudur dünyada. Ben bilmem Maradona nasıldır, ben bilmem Pele kimdir. O zamanın şartlarında en iyi olmuşlardır ama Hagi hangi dönemde oynarsa oynasın en iyisi olabilirdi. Ama sadece Galatasaray'da oynamalı o, o Galatasaray'da var olup Galatasaray'ı var eden adamdır!
Neyse bu gece oturdum mis gibi rüzgarıyla evin balkonunda dumanlanırken, geldi aklıma birden. Ah be keşke daha çok görebilseydim canlı canlı dedim. Ulan 2 kere gördüm bizim "ustayı" 2'sinde de sakallıydı. Romenlerin bir adeti diye duymuştum. Bi yakınları öldüğü vakit sakal bırakırlarmış. Samsun maçlarına denk geliyordu her seferinde ama o "karpatların maradonası" takımını hiç yalnız bırakmıyordu. Sevenlerinin karşısına çıkıyordu her seferinde. Ah ah...
Özledik be usta!
You will be always in my heart!..