Galatasaray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Galatasaray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ocak 2013 Cuma

Bitmeyecek Sevda, ASY...

24 yaşını dolduran bir İstanbul insanı olarak şunu söylemeliyim ki bugüne dek çok büyük acılar tatmadım çok şükür. Başım yarılmadı, kolum bacağım kırılmadı, en önemlisi de annem, babam yanımdalar çok şükür. Elbette kaybettiklerimiz oldu, çok büyük üzüntüler duydum. Çok az tanıdığım dayım, çok fazla göremediğim ananem, Alpaslan Dikmen abimiz, ve daha nice kaybettiğimiz insan...

Bir memur çocuğu olarak, hayatımız ülkeyi dolaşarak geçti. Haliyle uzaktan sevdik Galatasaray'ı, uzaktan yaşadık tribündekilerin duyduğu hisleri. Birgün bende orada olucam, kapalıda haykırıcam dedim sevgimi. Ta ki 15 yaşımda, temelli dönene kadar bu topraklara, uzaktan sevmenin cefasını çektim, diyor ya beste...

Ve evim... Ali Sami Yenim... Hiçbir acı senin kadar büyük olmadı, hiçbir yaşanmışlık için bu kadar derinden hissetmedim üzüntüyü... Canından çok sevdiği birini kaybeder ya insan, öyle birşey işte... Bir daha göremeyeceğini bilmek yok mu? İnsanın canını en çok acıtan da bu ya işte... Her şeyin değerini kaybettiği şu fani dünyada, bizi taş yığınlarına, daha doğrusu duygusuz taş yığınlarına mahkum edenler utansın...

tekrardan selamlar,
arnawut.

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Yeni Kaptan, Hakan Balta

Sakin bir karakteri olduğunun farkında herkes. Hatta o kadar sakin ki, kimi zaman ruhsuzlukla, isteksizlikle suçlandığı olmuştur. Hele ki takımın kötü gittiği dönemlerde az papara yememiştir taraftardan. Günah keçisi hep Hakan Balta'dır.

Kadıköy'ün de kralıdır son yıllarda. En çok sevindiğimiz gol varya hani yeri geldiğinde, onu atmıştır iki defa. Hele 2.si var ki... Ellibeş bin kişinin dumur olmasına sebebiyet vermiş, 25 milyonu sevindirmiştir. Tribünde, taraftarının olmayışından ötürü, kamerya koşmuştur, yabancı madde yeme pahasına. Paylaşmıştır içinden taşan mutluluğu, ekran başındakilerle...

Kaptanlık sonuna kadar yakışır Hakan Balta'ya... Hiç boşuna laf salatası yapmaya gerek yok, bu adam hakediyor... Hayırlı olsun...

Bu arada Baros'un topu girseydi...

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Ölümüne GALATASARAY..!

Bağıra bağıra yazı yazmak diye bir deyim var mı bilmiyorum ama şuan bağıra bağıra yazmak istiyorum. ÖLÜMÜNE GALATASARAY diye... Metin gibi, parçalı gibi, şanlı arma gibi, en önemlisi de ADAM gibi oynayın. Canımızı verelim...

24 Nisan 2012 Salı

Ulubatlı Souness'dan...

Nisan'ın 24'ü... 96 yılının Türk futbolu adına en büyük olaylarından biri yaşanıyor o gece. Galatasaray, fb ile kupa finali 2. maçında Kadıköyde karşılaşıyor ve 120 dakika sonunda kupayı alan taraf oluyor... O ana kadar herşey 90 yıllık rekabetin olağanı içinde gelişirken, yine bir taraf seviniyor! ta ki çılgın İskoç'un elindeki "Şanlı Galatasaray bayrağını", khalkedon'un ortasına dikişine kadar..!

Radikal Futbol dergisi(diyelim)'nin yaptığı ropörtajı, paylaşan Galatasaray Dergisi'nden aynen yazıyorum. Evet yazıyorum zira, biraz eski bir kaynak olması itibariyle net üzerinde hiçbir yerde bulamadım:) Benden size kıyak...


Türkiye'de belki en çok Saraçoğlu'na diktiğiniz Galatasaray bayrağıyla hatırlanıyorusunuz. fenerbahçeli taraftarları çok kızdırmış, büyük tartışma yaratmıştınız. Niye yaptınız bu hareketi?
Belki de intikamdı. Galatasaray'â gelmeden önce, Liverpool'dayken 1992 yılında, açık kalp ameliyatı geçirmiştim. Daha sonra yeniden sağlığıma kavuştum ve Türkiye'ye geldim. İstanbul'daki ilk günlerimde, gazetede şöyle bir haber okumuştum: Fenerbahçe yönetiminden biri "Galatasaray bu sakat adamı niye aldı?" demiş. Çok sinirlenmiştim. Dokuz ay sonra, fenerbahçe'yle kupa finalini oynadık ve kupayı kazandık. Maçtan sonra kalenin arkasına gitmiştim. Taraftarlarla birlikte başarımızı kutluyorduk. Sonra bir Galatasaray bayrağı elden ele dolaşmaya başladı. Ben bayrağı başka birine vermeye çalışıyordum, tam verecekken, bir baktım vereceim adam, orta sahaya gitmiş. Ben de orta sahaya gideyim diye düşündüm. Bayrak elimde orta sahaya koşmaya başladım. Tam o anda tribünlerde, bana "sakat" diyen o fenerbahçe yöneticisini gördüm. Göz göze geldik. "Ben sana gösteririm, sakat kimmiş" diye düşündüm ve bayrağı pat diye orta yuvarlağa diktim!

fenerbahçeli taraftarların gazabından korkmadınız mı?
Hayır korkmadım. Ben hayatta hiçbir şeyden korkmam.

Peki bu kadar tartışmaya neden olan bir hareketi yaptığınız için sonradan pişmanlık duymadınız mı?
Niye pişmanlık duyayım, ben Galatasaray'ın adamıyım. Tabii yapacağım böyle birşey! Bana gelen tepkileri, özellikle fenerbahçelilerin tepkilerini söyledikleri zaman ben de "O adamın benim hakkımda söyledikleri de pek hoş değildi" diye yanıt veriyordum.

Kim bu fenerbahçeli yönetici?
Adını hatırlamıyorum ama tipini tarif edebilirim. Yuvarlak yüzlüydü, saçları dökülmüştü ve gözlük takıyordu!!!
Sende bu Cehennem gibi stad olmasa,
Metin'in ağları delen golü olmasa,
Kadıköye bayrak diken Souness olmasa,
Souness olmasa...
Ah bu hayat çekilmez! ah bu hayat çekilmez!
Sen olmasan Cimbom, ah bu çile çekilmez!

14 Nisan 2012 Cumartesi

Deplasman Aşkı...

Aşk, karşındakine; karşılık beklemeksizin verdiğin değer, sevgidir bana göre. Bir nevi hizmettir, uğruna başkoyduğun yolda... Bizde, Galatasaray'ı karşılıksız sevdik, gönül verdik, abilerimizle kardeşlerimizle ölümüne peşindeydik, peşindeyiz...

Peki bir Galatasaraylı için "Deplasman Aşkı" nedir birader? Bunun cevabını herkes veremez..!
Bunun cevabını Sami Yen'in kokusunu solumuş, koridorlarında savrulmuş, merdivenlerinden yuvarlanmış, yağmurunda ıslanmış, GALATASARAY yazısının altında boğaz patlatmış, sevmiş,.. Ama çok sevmiş... Sevdiği kıza, Galatasaray benim için önceliklidir, ona göre diyebilmiş insanlar bu sorunun cevabını verebilir...

Ne alaka! Deplasman Aşkı nedir ulan diyenler olacak...

Kardeşlik, Sami Yenmiş arkadaş..! Samimiyet, Sami Yenmiş birader..! Paylaşmak, Sami Yenmiş ulan, Sami Yenmiş!!!

Peki bu duyguları nerede yaşıyorsun..?

İşte! Sorunun cevabı burada ULAN..!

Bizi deplasmandan mahrum edenlere, bu mahrumiyete anında teslim olanlara YAZIKLAR OLSUN..!

11 Nisan 2012 Çarşamba

Deplasmana Yasaklı..!

Yine sorularla dolu cümleler, yine havada kalan tepkiler... Deplasman hakkımızı elimizden alan, vermeyen ruhsuzlar; yasaklara karşı dik duramayan bir taraftar grubu... Durum böyle olunca, her cümle üç noktayla bitiyor.

Herhangi bir karar alınmadan, sitesinde "Florya'ya gidiyoruz, takımımızı İnönü'ye yolcu ediyoruz' açıklamaları yapan bir ultrAslan var ki ortada, Allah'ım bu günleri gösterme al canımı diyesim var! Alpaslan Dikmen Abi'mizin büyük çabalar sarfederek kurduğu ve tamamıyla UTRAS Felsefesini benimseyen ultrAslan'ın düştüğü bu içler acısı durum canının acıtıyor insanın. Bahane olarak diyeceklerini de az çok tahmin ediyoruz. "Kararın değişmeyeceğini biliyorduk". Bravo. Hemen kabul edelim ama değil mi?

ULTRAS Mentalitası ne zamandan beri yasakları daha kesinleşmeden kabul eder oldu? Yoksa biz mi bu felsefenin gereklerini unuttuk?  Başımızda olamayan abilerimizi bu kadar çok arayacağımızı hiç tahmin edememiştim. Gün itibari ile Galatasaray tribünleri yenilgiyi çabucak kabul eden taraftar grubu halini almıştır. Yapamıyorsanız bırakın, istekli gençlerin yolunu açın... Çok yazık!

27 Mart 2012 Salı

Fatih Terim Ayarı

Harbiden suratına bakılacak adamlar değilsiniz. Fatih Terim gibi adamın dudakları kuruya kuruya gecenin bi saatinde, sizin gibi kıt adamlara laf anlatmaya çalışması ne kadar üzücüdür. Sizin gibi "reytingciler", adamı çıldırtır.
Lütfen Galatasaray'ın adını ağzınıza almayın. Hiçbir yerde de Galatasaraylıyım demeyin mümkünse!

18 Mart 2012 Pazar

Samandıra, Kadıköy, Baskın Basanındır! GALATASARAY...

Maç gecesi planları var kafalarda. Madem gidilemiyor, Kadıköy'de bikaç darbe vurmak isteniyor Fenerbahçe taraftarına... Fenerliler sıcacık yataklarında mışıl mışıl uyurken, Kadıköy'ün dört bir köşesine imzalar atılacak. Tayfa deplasman yasağının sinirini stresini üzerinden atmanın peşinde sadece.

Ancak bir haber yayılıyor ve Florya'da baskın olduğu haberi geliyor. Binlerce retweet atılıyor 1 fotoğraf için, Fener taraftarları, kendilerinden övgüyle bahsediyor. O sırada Abi giriyor içeri, "kalkın lan Samandıra'ya gidiyoruz!" Atlanıyor arabalara, Samandıra tesislerinin önünde şov yapılıyor, polisin gelmesiyle gösteri bitiyor ve tekrar arabalara atlanıyor. En fazla 1 km uzaklıktaki kavşaktan dönüp tekrar tesislerin önünden geçildiğinde en az 15 ekip arabası görülüyor tesislerde. O kadar korkmuş gözleri...
Tekrar toplanılıyor ve Kadıköy'e, asıl amaca doğru, harekete geçiliyor. Planlar yapılmış, bi grup stada, bi grup kfy sokağı nazlı'ya, bir grup istasyon tarafına derken yaklaşık yarım saat içinde operasyon tamamlanıyor. Stad, Nazlı'nın Yeri, Kızıltoprak, Samandıra, bütün Kadıköy işgal... Operasyon tamam!

Cadde'den geri dönerken ışıklarda, Boğa'ya bişey yapılacaktı deniliyor ve geri dönülüyor.
Boğa artık parçalı... Kadıköy artık parçalı, cadde kumdan kale... Baskın basanındır!!!

14 Mart 2012 Çarşamba

Yeni Beste. Alnının Akıyla Galatasarayım !

Derbiye yepyeni bestelerle ısınıyoruz. Bu seferki daha çok deplasman otobüsünde, gecenin karanlığında, kardeşlerinle omuz omuza, yolları arşınlarken gidecek beste kıvamında... Eğer ki temposu tutturulabilirse, tribünde de hoş olacaktır...


Armanın peşinde adanmış hayatlar
Uğrunda ölecek binlerce taraftar
Yakışır sana nice şampiyonluklar
Haydi bastır Galatasaray
Şampiyonsun Galatasaray !

Şampiyonluk yakın meşaleyi yakın
Haydi çocuklar ölümüne oynayın
Alnının akıyla Galatasaray'ım
Kupaları yine alalım
Alayına yine koyalım !

12 Mart 2012 Pazartesi

Yeni Beste. Fatih'in Ordusu..!

Derbi öncesi bestelere devam. Güzel bir beste daha geldi. khalkedon'un karşısında, muhtemelen istasyonda, söylenmesi de güzellik katmış.
Güveniyor milyonlar size,
Bizler inandık, şimdi sıra sizde,
Fatih'in Ordusu, Kadıköy'de,
S.kin şu Fener'i, s.kelim ibneleri..!

GSSTORE | Ekmek Kızartma Makinesi...

Ntv Spor'un çok sevdiğim bir programı vardı. Bağış Erten ve Banu Yelkovan Dünya derbilerine gidiyor. Derbi takımların bulunduğu şehirleri turluyor, taraftarın fikirlerini alıyor, bizde olmayanları keşfediyor, kısacası derbiyi tam anlamıyla yaşatıyorlardı.


Fransa'nın en büyük derbisi St.Etienne v Lyon arasındaydı o izlediğim program. Ev sahibinin taraftar mağazasını geziyorlardı, St.Etienne'in. Deli deli ürünler mevcuttu. Plaklardan tutun, şaraplara, St.Etienne baskılı ekmek çıkartan ekmek kızartma makinesi bile vardı. En çok hoşuma gidende oydu, yemeğe düşkün biri olarak:)

St.Etienne'in bile ekmek kızartma makinesi var diyorduk. Store'da akıl etmiş sonunda. Kızartma makinesi çıkartmışlar, çok eğlenceli. 60 Lira gibi bir fiyatı mevcut. GS armalı kızarmış ekmek yemek isteyenlere. http://bit.ly/wAJL0q

Yeni Beste. Tükenmez Umudun, Varsa Sarı Kırmızı Formasında..!

Fener maçından önce besteler birer birer dökülüyor. Hele ki sokakta yeniden toplanılmaya başlanınca daha bir tatlı söyleniyor Galatasaray marşları...
Tükenmez umudum, varsa sarı kırmızı formasında!
Bir düşer bir kalkar, Cimbombom zaferden zafere koşar!
Şimdi sen, yeniden, Aslan gibi savaş Galatasaray!

7 Mart 2012 Çarşamba

Yeni Beste. Yemin Ettik Gelecek Güzel Günler


Yemin ettik gelecek güzel günler
Yanacak meşaleler
Hırsından çatlayacak tüm ibneler
Şampiyonluk bizleri bekler!

19 Şubat 2012 Pazar

Eric Cantona ve Derbi Belgeseli

Veuillez installer Flash Player pour lire la vidéo
Eric Cantona'dan Galatasaray - Fenerbahçe belgeseli. Hoş görünüyor.

1 Şubat 2012 Çarşamba

AEK'ya İstanbul'un Gerçek Sahibini Hatırlatma Zamanı

1453'ü hatırlayın. İstanbul bizimdir! Bugün hatırladığınız herşeyi unutun. Biz nasılsa öğreticez!!

31 Ocak 2012 Salı

Vedran Corluka, Leverkusen'de...

Galatasarayn'ın da peşinden koştuğu Tottenhamlı futbolcu sezonuna kadar kiralık olarak Leverkusen forması giyecek.

23 Ocak 2012 Pazartesi

Eskişehir Deplasman. Golün Adı, ultrAslan!


Söyleyecek pek fazla bişey yok aslında. makarasıyla, muhabbetiyle, eğlencesiyle, kardeşliğiyle, aksiyonuyla ve en önemlisi tam kadro bir deplasman geçirdik. Tabir-i Caizse Yaktık yıktık geçtik kahpeşehirden!

Sarınla Kırmızınla, Ölürüz Senin Uğruna!

12 Ocak 2012 Perşembe

Xherdan Shaqiri


Ligtv resmi kaynak olduğu için daha bitmeden net konuşamadı ama söyleyebiliriz ki Shaqiri Galatasaray'da artık. Transferin netleşip açıklanması için 1 ya da 2 gün daha sabretmemiz gerekiyor.

Gökdeniz Karadeniz ile Serkan Balcı karışımı bir stili var adamın. Yaday şöyle söyleyeyim, arkadaşla geyik yaparken videosuna rastgelmiştim, aklıma gelen tanım ilk bu olmuştu. Neyse şimdiden hayırlı olsun.

11 Ocak 2012 Çarşamba

Yiğit Gökoğlan Galatasaray'da..!


Hoşgeldin İzmirli Yiğit. Güzel haber diye buna diyorlar heralde. Beğendiğim bir topçu daha takıma katıldı. Hayırlı olsun...