Bağıra bağıra yazı yazmak diye bir deyim var mı bilmiyorum ama şuan bağıra bağıra yazmak istiyorum. ÖLÜMÜNE GALATASARAY diye... Metin gibi, parçalı gibi, şanlı arma gibi, en önemlisi de ADAM gibi oynayın. Canımızı verelim...
Bağıra bağıra yazı yazmak diye bir deyim var mı bilmiyorum ama şuan bağıra bağıra yazmak istiyorum. ÖLÜMÜNE GALATASARAY diye... Metin gibi, parçalı gibi, şanlı arma gibi, en önemlisi de ADAM gibi oynayın. Canımızı verelim...
Yine sorularla dolu cümleler, yine havada kalan tepkiler... Deplasman hakkımızı elimizden alan, vermeyen ruhsuzlar; yasaklara karşı dik duramayan bir taraftar grubu... Durum böyle olunca, her cümle üç noktayla bitiyor.
Maç gecesi planları var kafalarda. Madem gidilemiyor, Kadıköy'de bikaç darbe vurmak isteniyor Fenerbahçe taraftarına... Fenerliler sıcacık yataklarında mışıl mışıl uyurken, Kadıköy'ün dört bir köşesine imzalar atılacak. Tayfa deplasman yasağının sinirini stresini üzerinden atmanın peşinde sadece.
Derbiye yepyeni bestelerle ısınıyoruz. Bu seferki daha çok deplasman otobüsünde, gecenin karanlığında, kardeşlerinle omuz omuza, yolları arşınlarken gidecek beste kıvamında... Eğer ki temposu tutturulabilirse, tribünde de hoş olacaktır...
Geçtiğimiz günlerde Adanademirspor taraftarı İstanbul'da meşale yakmıştı, bugünde Galatasaray taraftarı Eskişehir'de yaktı. Yarın Eskişehirspor taraftarı altta kalmasın ilk fırsatta yaksın. Silsile böyle devam etsin. Renk ayrımı gözetmeden herkes yaksın, herkes yakabilsin. "Ama onlar yaktı, biz yakınca polis ceza kesiyor" sığlığına kimse düşmesin. Yanan 5 tane meşale için nerdeyse devletin tüm güvenlik kurumlarını ayağa kaldıran Şansal Büyüka gibi futbol düşmanlarına koz verilmesin. Bugün meşale nefreti saçan Şansal Büyüka yıllarca Maraton'un jeneriğinde meşale görüntüsü izletti millete.
Herkes meşale yaksın, görülsünki yakılan C4 tipi bomba değil altı üstü bir meşale. Saçma sapan bir yasayla türetilmiş cezanın anlamsızlığı ortaya çıksın.
Tünelin ucu kapkaranlık olsa da razıyız kahırlanmaya, 1200-1500 göstersin kilometre sayaçlarda, yüzümüz gülmese de farketmez, uykusuzluk, açlık, yorgunluk koymaz...
Yeni bir deplasman hikayesine daha az bi zaman kaldı. Yolları aşındırmak insanın yüreğine heyecan veriyorsa, o yollar akıp gider... 36 saatte geçer... Görüşmek üzere...
Evet, bugün ziyaret ettik ufaklığı. Durumu iyi. Turp gibi diyemiyoruz çünkü ağır yaralanmış. Bir yıla yakın bi süre çok dikkatli olunması gerekiyormuş. Bizi görünce çok mutlu oldu, hediyelerimizden ilk önce merakla sarıldığı Galatasaray Dergileriydi kardeşimizin. Hemen açmaya uğraştı. Tekrar tekrar geçmiş olsun dileklerimizi ilettik, ultrAslan UNI ailesi olarak...
Herşeyi geçiyorum. Oyunu, takımı, teknik hataları, yönetimi...
106 Senelik muhteşem tarihi, kimsenin yanına bile yaklaşamadığı sayısız başarıların müzesinde rakiplerinin iki katı kupası olan Türk sporunda ilk ve teklerin takımı, varolduğundan beri Türk olmayan takımları en çok yenen Türk takımı ülkesinin medarı iftiharı UEFA ve Süper Kupa sahibi dünyanın en büyük taraftar oluşumu ultrAslan'nın gururu 1481den beri kültürün simgesi 1905den beri sporun beşiği anlı şanlı GALATASARAY!
Hep bağırıyoruz ya hani böyle, İstersen donatalım dört bir yanı bayraklarla diyoruz ya hani. Kanımızın son damlasına kadar CimBomluyuz diyoruz ya. Bileklerimi kessen sarı-kırmızı akar diyoruz. O gün geldi çattı sanırım, herşeyimizle sarı-kırmızı olmanın vakti geldi.
Sevgili Galatasaraylılar,
Ali Sami Yen stadına veda etmeye hazırlandığımız şu günlerde koreografi ekibi olarak bu vedayı unutulmaz kılmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Dünyanın dört bir tarafında, Ali Sami Yen için bizim hissettiklerimizi hisseden renkdaşlarımızın hissettiklerini beze dökmesi ve bu pankartların Ali Sami Yen’i bir bayram yerine çevirmesi için bir organizasyon başlatıyoruz. Koreografi ekibinin kendi içerisindeki çalışmalara ek olarak düşünülen bu organizasyonda amaç, Ali Sami Yen’i eski günlerde olduğu gibi salkım saçak sarı kırmızıya boyamaktır.
....
Abilerimizden bir İzmir deplasman görüntüsü var yukarıda. Ne ateşli bir taraftar topluluğu öyle değil mi? Şimdilerde tribünün görevi bağırmak olarak algılanıyor. Tamam takımı ateşlemek için bağırmak gerekli ancak rakibi korkutmanın da yolu ateşli taraftardan geçiyor.
"Aramızda bulunan Türk bir arkadaşımız ( koyu Galatasaraylı ) ağır hastaydı. Onun icin "Come Back Soon, Cim Bom" yazdık. Kendisi şu an gayet iyi durumda ve tekrar aramızdadır. St.Pauli'den selamlarımızla..."
Almancası:
...Hallo,eines unser Türkischstämmigen Mitglieder ist auch gala-fan und war schwer erkrankt. deshalb "come back soon, cim bom" ihm geht es wieder gut und er steht in der kurve. gruß aus st. pauli!