Football from the Island etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Football from the Island etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ocak 2012 Salı

Djibril Cisse, Queen Park Rangers'da!

Sezon başında, Olympiakos'tan İtalyan kulübü Lazio'ya transfer olan Djibril Cisse, yeniden İngiltere'de! QPR'la 2,5 yıllık anlaşma yapan ve transfer bedeli açıklanmayan Djibril Cisse'nin, yarın ki Aston Villa maçında oynayabilecek.

30 Ocak 2012 Pazartesi

Eboue'nin Boşluğu


İngiliz basını; Arsen Wenger, Watford'tan Adrian Mariappa için transfer teklifi sunmaya hazırlanıyormuş diye haberler yapadursun. Arsenal taraftarı hala Eboue'yi nasıl kaybettiklerine üzülüyor. Nereye baksam, hangi sitede Arsenal'in transferiyle ilgili birşeyler okusam, illaki bir Eboue yorumu görüyorum. Taraftar halen bu transfere üzülüyor, hala Eboue'nin yasını tutuyor. Her mevkide başarılı olması. Bekte, kanatta, ortada oynayabilmesiyle çok güzel topçulardan biridir Eboue. Ne iş olsa yapanlardan. E bu sebepten dolayı, Arsenalliler kaleci transferi olsa Eboue'yi ancak durumdalar.

12 Temmuz 2011 Salı

Modric 27M Pound Eder mi?

Günün Sorusu.

Türk futbol gündeminden biraz uzaklaşmak gerektiğini düşündüm, zira bugün ki gelişmeler benim sinirlerimi altüst etti.

Ada futbolunda son günlerin manşeti: Modric Chelsea'yi, Chelsea Modric'i istiyor. Tottenham Modric'i bırakmıyor. Peki Modric, bu paraya değer mi?

31 Mayıs 2011 Salı

Bir Yıldız Daha Kaydı: Paul Scholes

Paul Aaron Scholes...


Birçokları için geri plandadır. Sade futbolu, saha içindeki müthiş karakteri ve Manchester United'da geçen bir kariyer onun böyle anılmasında bir etkendi belkide.
Ancak futbolu takip eden biriyseniz, Paul Aaron Scholes'un nasıl bir futbol dahisi olduğunu bilirsiniz. Futbolun efsanelerinden Zidane, onun bi futbol sihirbazı olduğunu söylemesi bile yeterlidir sanırım açıklama için.

Ayağa yolladığı enfes paslar, harikulade teknik, gelişine vurduğu ve birçok kaleciyi bu şekilde avladığı mükemmel şutları, ve tabiki akıl dolu futbol anlayışıyla gönüllerde taht kurmuş futbol efsanesi...

Zamanın ne kadar hızlı geçtiğinin göstergesi bunlar. Yıllarca sahalarda izleyip hayranlık duyduğumuz topçular yavaş yavaş yeşil zeminden uzaklaşıyorlar... Ne kadar acı...

Futbol hayattır...

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Pompey Ruhu

Ne kadar zevkli bir maç olduysa da bi o kadar sinir bozucuydu FA Cup finali. 5 top direkten döndü, 2 penaltı kaçtı vs. Bunları hepimiz yaşadık az önce biten maçta.

Maç bittiğinde, Portsmouthlu oyuncuların gözyaşları ve menejer Grant ile birlikte ortada toplanıp konuşmaları çok etkiledi beni. Sonrasında taraftarı selamlamaya koyuldular. O sırada ağlayan Boateng, yine ağlayan Rocha'ya bişeyler söylerken görüntüye geldi. Aklımdan şunlar geçti bi anda:

"Ağlama kardeşim, çok iyidik. Belkide benim yüzümden kupa kaçtı. Sen bu takımın en iyisiydin. Seneye hepimiz birlik olup bu takımı tekrar EPL'ye döndüreceğiz, bu kupayı alacağız..."

Ama böyle bişeye imkan yok günümüzde. Şimdiden anlaşmalarını sonlandırdı bile çoğu futbolcu. Bundan bi 30-40 sene evvel olsaydı, böyle bişey mümkün olurdu çünkü o zaman insanlar değer biliyordu(muş). Değer bilmekten ziyade, bağlılık vardı(mış). Bu takım bütün yıl sana paranı verememiş olabilir, çok zor günler yaşamış olabilirsiniz. Ancak takım senin yuvan gibidir. o zaman böyle bişey beklersin.

Şuan için böyle bişeyi beklemek zaten yanlış olur çünkü hayat şartları falan çok farklı artık. Futbol farklı... Herşey paraya bakar. Kırmızıdan laciverte geçebilecek kadar değişti futbol. Futbol hayat gibi diyoruz ya, "futbol insanları da değiştirdi..."

King Pompeys:)

4 Şubat 2010 Perşembe

Defoe - Bentley AŞ.

Hep böyle fanatikvari, gıcıkmı gıcık bir başlık atmak istemiştim. "Defoe ve Bentley" Turizm Seyahat Limited Anonim Şirketi. Ne anlama geliyor bu? Defoe ve Bentley, Leeds maçını tek başlarına aldılar. Birileri maçı kurtadı mı (çıın, ışık yanar) "şirket gibi adamlar heee". Yendik MiLan gibi bişey aslında bu ama daha vasıfsızı.

Neyse düne gelecek olursak. Hakikaten Defoe müthiş yükselişte. Her geçen maç daha da iyi oynuyor. Dün gece hat-trick yaparak taraftarını çılgına çevirdi ve bizi gole doyurdu. David Bentley'den bahsetmeden geçemeyeceğim. Ben bu elemanı Blackburn'de adının yanlış yazılması olayı ile tanımıştım. İzlemiş olsam bile ilk o gün dikkatimi çekmişti. Dün gece sağ kanatta sildi süpürdü Leeds savunmasını. Sergio Ramos'un bizim Millileri yeyip bitirmişti ya hani aynen öyle.
Bayılıyorum İngiltere'de alt ligten takımların, büyük ekipleri konuk ettiği maçları izlemeyi. Taraftar da topçularda daha bi şevkle mücadele ediyor sonuçta. 34 bin küsür seyretti maçı ve taraftarın performansı etkileyiciydi. Her ne kadar sevmesem de Leedslileri, İngiltere'de Kop Tribününden sonra en iyi performanslardan biridir sanırım dün geceki. Bu arada Maç 1-0 ve 2-1 olduğu anlarda çok zevkliydi. Leeds 3. golü yemeden önce zaten artık iyice oyundan düşmüştü ve son dakikalarda amaçsızca ileri çıkarak 3.gole davetiye çıkardılar.

2 Şubat 2010 Salı

Celtic Fans

Robbie Keane Celtic'te. Taraftar coşkuyla karşılıyor İrlandalıyı ama fotoğraf 80lerden kalma. Tabi yersen... Efsane...

Tottenham H. - Leeds U.


"Düşmanımın düşmanı, dostumdur!" özlü sözüne binaen, Tottenham diyorum... Çarşamba akşamı, NTVspor'dan naklen yayınlanacak maçın saati 21.45. Önemi olmasada ilk maçın skoru 2-2.

15 Ocak 2010 Cuma

Nolcak Bu Benitez'in Halı(i)

Liverpool, Reading'e evinde kaybedip FA Cup'tan elenerek herkesi şoke etti. Aslında gidişattan her türlü sürprizi bekleyebilirdik ancak Anfileld'da böyle saçma bir skoru almaları hayli şaşırtıcıydı. Torres'in sakatlanıp 6 hafta boyunca sahalardan uzak kalacak olması ise Liverpool'un içine düştüğü duruma tuz biber ekti.

Uzun süredir (hatta geldiğinden beri) taraftar ve spor basınınca, yaptığı transferler açısından eleştirilen Rafa Benitez'in gitmesi isteniyor artık. Taraftarlar ağız birliği edip gitmesini istediklerini belirtiyor.
Elindeki maddi varlığı çok garip seçimler yaparak ucuz ama ortanın üstü futbolculara yatıran Benitez, çoğundan hiçbir verim alamadan gönderdi. Buda başarının gelmesini engelledi. Bugüne kadar transfere Dünya'nın büyük kulüpleri kadar para harcayıp, paranın büyük kısmının çar çur olması sonucu Benitez'e karşı sesler iyice yükseldi. En son Maxi Rodriguez'i aldı A.Madrid'ten, Torres'ten sonra ki en iyi transferidir bana göre...

The Sun'da yaptığı 15 fiyasko transferi fiyatları ile beraber yazmış. Buradan buyrun:
JOSEMI £2m
ANTONIO NUNEZ exchange
FERNANDO MORIENTES £6.3m
JAN KROMKAMP exchange
MARK GONZALEZ £4.5m
CRAIG BELLAMY £6m
RYAN BABEL £11.5m
JERMAINE PENNANT £6.7m
ROBBIE KEANE £20.3m
CHARLES ITANDJE undisclosed
GABRIEL PALETTA £2m
PHILIPP DEGEN free
ANDREA DOSSENA £7m
MAURICIO PELLEGRINO free
ANDRIY VORONIN free



11 Ocak 2010 Pazartesi

EPL'de Kar Fotoğraflama

"Ne kış yaptı bu sene be!" derdi eskiler. "Çok soğuk olurdu ya hani, okullar, işler tatil olurdu, yollar kapanırdı, Hadımköy'de mahsur kalınırdı" hani ondan. Bitlis, Tatvan'da 3 sene mahsur kalmış(:P) biri olarak ne karlar gördüm, ne kışlar yaşadım demeyi çok seviyorum. Mayıs ayının 6'sında akşamdan piknik hazırlığı yaptığımız bir günde, arabamızı bulamadığımızı biliyorum. Kar kalınlığından dolayı apartmanın ilk 2 katının boşaltıldığını(üst katlara doğru:D) çok net hatırlıyorum.

Konumuza gelelim uzatmadan.

Geçenlerde fotoğrafçıların teknik adamları çekme şeklinden bahsetmiştim burda. Bugünde İngiltere'de kar yağdığı zaman çekilen fotoğraflara takıldım. Aslında çok hoşuma gidiyor ne yalan söyleyeyim. Sahadaki oyuncuyu, kenardaki menejeri çekmek değil asıl amaç. Asıl amaç kar tanelerinin arkasında sıfatları belirtmek diye düşünüyorum. En arkada da tribünün hafif buğulanmış müthiş görüntüsü oluyor. Bu hafta neredeyse bütün maçlar iptal olduğu için az gördük bu fotoları Premier Lig'den ama rahat 10-15 tane bulunur. David Moyes'in fotoğrafı çok kral olmuş ayrıca...

9 Ocak 2010 Cumartesi

İçimizde ki İrlandalı: Kara Kış!

Yukarda Britanya Adası'nın doğal olarakta İngiltere'nin uydudan çekilmiş fotoğrafını görüyoruz. Her yer bembeyaz!
Evde geçireceğim nadir Cumartesilerden biriydi bugünkü ve kendimi "uff ne Premier Lig izlerim şimdi ha" diye hazırlıyordum haftasonuna. Ta ki bu muhteşem tabloyu görene kadar gayet hayatımdan memnundum.
Wigan Athletic - Aston Villa maçı şimdiden iptal olmuş bile. Spormax'in göstermeyeceği bir maç olduğundan pek dert etmiyoruz henüz. İlk maç 14.45'te Hull City ve Chelsea arasında. Umarım tatil olmaz ve şöyle kar yağışı altında ilginç bir Premier Lig maçı izleyelim.
Alttaki fotoğrafı Petit'in Yeri'nde görmüştüm ve kar aşığı biri olarak mest olmuştum. Böyle görüntüler görelim, maçlar iptal olsun razıyım:)

"1996: FA Cup'ta Nottingham-Tottenham maçı öncesi. Taraftarlar donarak maç başlar mı başlamaz mı diye bekliyorlar..."

Büyük Edit:

The following five Barclays Premier League fixtures due to be played this coming weekend have been confirmed as postponed following safety advice:

Hull City v Chelsea (Saturday 9th January 2010, 12:45pm)
Burnley v Stoke City (Saturday 9th January 2010, 3pm)
Sunderland v Bolton Wanderers (Saturday 9th January 2010, 3pm)
Fulham v Portsmouth (Saturday 9th January 2010, 3pm)
Liverpool v Tottenham Hotspur (Sunday 10th January 2010, 4pm)


Bu 5 maç ertelenmiş geçmiş olsun!

17 Aralık 2009 Perşembe

Eski Oyuncuna Kaç Lira Verirsin?

Barcelona başkanı Laporta'nın Fabregas'ı ne kadar çok istediğini bilmeyen kalmadı. Bu sezon sonunda ne şekilde olursa olsun alırız diyor başkan. Sponsor paralarını Fabregas'a görmecekleri düşünülüyor. Fabregas'ın fiyatı nedir peki? 40 milyon pound?!?! Eğer sponsorlar "çüş" derse diye 2. bir plan var basında, Kolo Toure+30milyon.
Bilmiyorum ben, eski oyuncuya 40milyon vermekte neymiş... İnsanın yüzü kızarır valla. Arsenal cephesini düşünemiyorum bile, hepsi oturmuş kıskıs gülüyodur.
He Fabregas Barca'ya gelirse ne olurun cevabına gelirsek; fak the meşin diyorum! biz oynamayalım, bırakalım.

Yeni Stad, Eski Stad!

İngiltere, 2018 Dünya Kupası için adaylardan biri. Şampiyonada kullanılacak stadları açıklamışlar. Kararlar 1 sene sonra açıklanacak.
Neyse. Önce bi şöyle şehirlere ve stadlara bakalım:

ŞEHİR STAT KAPASİTE
Birmingham Villa Park 47,3
Bristol New Ashton Vale (yeni) 44
Leeds Elland Road 51,24
Liverpool Anfield Road (eski ya da yeni) 44,000 / 72,334
Londra Wembley 84,7

Emirates 60

New White Heart Lane (yeni) 58,000 / 66,995

ya da Olimpik Stat
Manchester Old Trafford 75,979

City of Manchester 47,717
Milton Keynes Stadium MK 44
Newcastle St James' Park 52,409
Nottingham Nottingham Forest (yeni) 45,3
Plymouth Home Park 43,874
Sheffield Hillsborough 43,946
Sunderland Stadium of Light 48,707

Şöyle bir bakınca yeni yapılacaklar dışında çoğu beklendik stadyumlar. Beklemedik bir stad var ki benim için sebebi, böyle bir stadın yapıldığını bilmediğimden kaynaklandı. MK Dons'un yeni stadı, Stadium MK! 2004 yılında kurulmuş, lig 1'de mücadele eden bir takım ve 2007'de 44bin kapasiteli stad inşaatları sona ermiş. Kapasite dolmadığı için 2.katları şuan için kullanmıyorlarmış. Varsın kullanılmasın lan yepyeni stad işte. 2. olarakta Plymouth'un stadı Home Park var. Plymouth eski bir kulüp tabi o konuda sıkıntı yok. Home Park eski bir stad ve yerine yeni bir Home Park yapılacak. İşte sorun da bu. Çok üzülüyorum ben, eski stadların yıkılıp yenilerinin yapılmasına. Hem şöyle bir baktım da fotoğraflara, o kadar güzel bir stad ki... İngilizi stadlarının bir özelliği var arkadaş, bırakmamak lazım o güzelim stadları! Hay başlayacağım böyle futbola, endüstriye!

13 Aralık 2009 Pazar

Liverpool'un Belalısı

Andrey Arshavin'den bahsettiğimin farkındasınızdır. Geçen sene de bu stadta puanı koparıp alan oydu, bu sene de öyle oldu. Arsenal deplasmanda 1-2 kazanarak sakatlıklarla boğuştuğu günlerde çok önemli bir galibiyete imza attı.

Howard Webb'in maçın henüz başılarında Gerrad'ın, Gallas tarafından düşürüldüğü pozisyonda buz gibi penaltıyı yemesi de çok önemli bir noktadır. Gallas'ın şu son zamanlardaki balına da diyecek söz bulamıyorum. İrlanda'ya gol atar hakem bariz elle müdahaleyi görmez, penaltılık pozisyonu görmez. Topa kesinlikle dokunmuyor ve hakem buna rağmen aut veriyor?!

Bu hafta geriden gelmelerin en çok yaşandığı hafta olabilir Avrupa futbolunda. Yılmayan takımların haftasını yaşamış bulunmaktayız. Bu şekilde biten bütün maçları bulup ilk yarı ikinci yarı iddaa oranlarına göre göstermelik bir kupon yapmak lazım. Servet kazandırır adama.

8 Aralık 2009 Salı

Freddie Ljungberg

Bu adamı görünce aklıma hep lise yılları gelir. Bizim Dodi, "yunberg aşaa, yunberg yukarı" diye diye adımı Ljungberg'e çıkarmıştı. Saçları üçe vurdurup, formayı şortu giydiğim zaman "lan yunberg naber" der bi şaplak atardı kafaya:) Ey gidi günler.
Arsenal'in son maçında Emirates'teymiş Fredrik. Eski takımını ziyarete gelmiş. Stoke'u 2-0 mağlup ettiği maçı izlemiş.
Henüz 32 yaşında olmasına rağmen, Seattle'la futbolunun son demlerini yaşıyor İsveçli. Amerikan Futbol Ligi'nin tamamlanmasının ardından, kendisini sık sık orda burada göreceğiz anlaşılan.

6 Aralık 2009 Pazar

ve Chelsea Kaybeder...

Bu sezon sık sık geriye düşüp kazanan Chelsea, Manchester City karşısında öne geçmesine rağmen mağlup oldu. Kurtarıcı Lampard 83'te penaltıyı kaçırıp, 3 puanı City'e hediye etti. Tevez'de futbolu bırakıyorum ayakları yapıp performansını yükseltiyor her geçen gün. Ancelotti'nin bu fotoğrafı 2. golü yiyince mi, penaltı kaçınca mı çekildi bilmiyorum ama maçı anlatan kare sorusuna en güzel cevap olur herhalde...

2 Aralık 2009 Çarşamba

Nacho Novo

Öyle harekete, böyle savunma. Aberdeen-Rangers maçında Novo'nun yaptığı hareketi bilmeyen kalmamıştır artık. Rangers o maçı 0-1 kaybetti. Maçın sonlarına doğru oyuncuların morali bozuk tabi. Novo'da bu sırada oyundan alınıyor. Aberdeen taraftarının önünden geçerken de şortunu indirip, parmak hareketi yapıyor - haberlerde yazan bu-. Bunun üzerine soruşturma açılıyor Novo'ya. İspanyol oyuncu da "tişörtümü şortumun içine sokuyordum" diye savunmuş kendisini. Oyundan çıkarken üstüne başına çeki düzen vermekte yeni çıktı mk:D

13 Kasım 2009 Cuma

İngiltere'de Sınıf Tartışması


İngiltere Milli Takımı Katar'a giderken ekonomik sınıf uçakla seyahat edince Lampard'ın kası atmış. Şimdi Chelsea federasyona dava açmaya hazırlanıyormuş.
Çok ilginç, bu topçular ne kadar kolay sakatlanıyor?

11 Kasım 2009 Çarşamba

Blues' Brothers


Chelsea'nin formda forvetleri, Anelka ve Drogba röportajı var The Sun'da. Keyfili bir sohbet olmuş, okumak için tıklayın.
Fotoğraf müthiş. Ben başlığı hafif değiştirdim ve daha güzel oldu bence:P