Öncelikle FM.09'un ne kadar berbat bir oyun olduğunu belirterek ve "forza FM.08" diyerekten kariyere girişi yapalım. Ne zamandır aklımda olan eFeM. sıfır sekiz kariyerini sonunda koymaya cüret etmiş bulunmaktayım.
Yılların eskitemediği Milli futbolcu Eros Lanberg'in futbolu bıraktığı günden itibaren, ne zaman menejerliğe soyunacağı merak konusuydu tabi ki. Çeşitli Antrenörlük kurslarını başarıyla tamamlayan ve A klasmanı antrenörlük belgesi alma başarısı gösteren adamımızın peşinde Avrupa'nın çeşitli takımları vardı. Bir süre Milli Takım'da Fatih Terim'in yardımcılığını yapan ve bu görevden ayrılıp uzun süre kafa dinleyen Eros Lanberg'in kararı merakla bekleniyordu. Bir Premier Lig sevdalısı olan Lanberg, Fulham'dan aldığı teklifi anında kabul ederek, "menejerlik serüveni"ne adım attı.
İlk olarak takımda ki oyunculara uygun antreman programı hazırlamak isteyen Lanberg, hazır Tug's antreman paketini görünce 2 gün fazla tatil yapıp öyle koyuldu işe.
Pek tabi takıma transfer gerekliydi. Bahis şirketlerinin sezon sonu 18. olabilir dediği Fulham'ı ligte tutmak tek amaçtı. Collins John ve dahası birkaç oyuncunun daha kiraya verildiğini öğrenen Lanberg, yönetime iyi bir kalay gönderdi ancak yapacak bişey yoktu, g.tünün üstünde oturmalıydı. Oturduda. Yannız bir sorun vardı, transfer bütçesi takıma gerekli takviyeler için yetersizdi ama önceki cümlesinde yönetime kalayı basan Lanberg'in 2.bir kalayı g.tü yemedi ve oturmaya devam etti.
Pek tabi sezonun sonu yaklaştıkça takımdan umut kesiliyordu. Uzun süre kafa dinlemenin cezasını çekiyordu Lanberg. Tekniği taktiği unutmuştu. GS'nin 2. Fatih Terim dönemi gibi, gazla çalışmaya uğraşıyordu ama oyuncular gavurdu, ruh ne arasındı. Tam takım düzeliyor, 17. takımla puan farkı 3'e düştü derken Çelski'den alınan 4-0'lık mağlubiyet kovulma sebebi oluyordu.
Sezonun bitmesine 2 hafta kala favori takımı olan Crystal Palace'tan teklif geliyor ve hemen atlıyordu Lanberg. Transfer bütçesi 0'dı ama herşeyi göze almıştı. Sıçtığı itibarını kendi elleriyle düzeltmek istiyordu.
Fulham'da bi güzel düşmüştü. Bir "oh olsun" + güzel bir kalay çekmişti, kendisini kovan Fulham yönetimine.
Tabi artık menejerliğe alışan Eros Lanberg, bomba gibi giriyordu transfer dönemine. Güzel transferler yapıyordu. Bedavaya kaliteli topçular bulup, takıma monte ediyordu. Castillo gibi bir topçuyu kapan Lanberg, aynı zamanda Kızılyıldız yönetimiyle "ahah salaklar" diye dalga içerikli mesajlar yolluyordu. Bu arada defansa transfer yapamayan Lanberg, saldım çayıra mevlam kayıra diye bir açıklama daha yapıyordu. Orası Allah'a kalmış diye de ekliyordu.
Güzel bir kadro kurduğunu düşünen tecrübesiz menejer, taktiğini de bütün basına göstermekten çekinmiyordu. Nasıl bir mantıksa, bizde anlayamadık, ehehe.
İyi takım kurdun, güzek top oynuyorsun ama sonuç gelmiyor. Futbolda olan şeyler bunlar tabi. Defansa transfer yapmadınız diye soran basın mensuplarını da dışarı attıran Lanberg, kendine de toz kondurtmuyordu. 800k'ya oyuncu satıyoruz, transfer bütçesi 0+ 95k oluyor ben ne yapayım diyerekten yönetime üstü kapalı mesajlar göndermeyi ihmal etmiyordu. Balansına sıçtığımın yönetimi.
Fulham'la oynadığı 2 maça büyük gazla çıksalar da 2 mağlubiyet alan Palace Ekibi, yönetim tarafından adam gibi oynayın uyarısı almıştır bilginize :D
Devamı gelecek...
3 yorum:
bekliyoruz devamını... crystal palace'la ilk 3 'e girmek vay anasını
evet forza 08 !
bilgisayar kaldırmıyor demiyor da 09 kötü diyor pehhh.
sende yılmaz vural potansiyeli görüyorum her yıl farklı bir takımda :D
Yorum Gönder