6 Mart 2009 Cuma

Aferin Çocuk, 2-1


Kime aferin, çocuk kim? Serkan Kurtuluş... Galatasaray'ın sağ bekte ki 2 geleceğinden biri, Uğur'la birlikte. Mükemmel top kontrolü, pas yeteneği ve adam markajı onu sağ bekin değişilmez 2lisinden biri yapacaktır. Yaşı henüz 19! Ve 19luk bu oyuncu 90 dakika boyunca mükemmel bir oyun ortaya koydu. Uzun olsun kısa olsun harikulade paslar verdi. Son dakikalarda takımın da geri çekilmesinin ve Bursa'nın yoğun baskısı nedeniyle sağ kanatta gayet olabilecek açıklar versede çok ama çok beğendim.

Galatasaray'ın bu sene bir huyu var, 45 dakika futbol oynamak gibi. Canımızın isteğine göre ilk yarı, olmadı 2.yarı iyi futbol oynuyoruz. Bu iyi futbol, bugün ilk yarıda vardı. Takım olarak pres, takım olarak savunma, takım olarak hücum yaptık 45 dakika boyunca. Bireysel yeteneklerle de golleri bulduk. Aydın'ın golünün neresi yetenek diyeceksiniz: yetenekle alakası yok tabi ama bireyseeel:D Ayrıca Baros'un vurup Volkan'a çarparak ağlara giden topta da Kewell yine ustalığını konuşturdu, mükemmel ortasıyla. Baros'un da golcü sezisiyle, bir anda ön direğe koşup 2 adamı ekarte etmesi çok akıllıcaydı...
He bu arada, Aydın'ın golünden önce Bursalı oyuncular yine Ivankov'a bir geri pas atmışlar ve Baros basmadığı için, yırtınmıştım televizyon karşısında. Aydın'a bas bas diye bağırıp, golü bulunca da babam; "seni bi antrenörlük kursuna yazdıralım da hem biz rahat edelim hem sen!" dedi, ehehe.

Tabi ki madalyonun öteki yüzü var, yani maçın 2.yarısın da oynanan futbol... Gereksiz olduğunu düşündüğüm, bir Baros Nonda değişikliği ve ardından Barış'ın yerine Mehmet G.'in girmesi, takımın geri çekilmesi ve atak yemeye başlamamız. Bülent Hoca geldiğinden beri öne geçtikten sonra geri çekilen bir Galatasaray var. Anadolu takımı gibiyiz ve skoru korumakta zorlanıyoruz. Defansınızda müthiş adamlar olsa bile geri çekildiğiniz zaman atak yersiniz ve skoru korumakta zorlanırsınız. Kaldı ki(Servet'in favori kelimesi) bizim defansımızın ne durumda olduğu ortada... Skibbe döneminde, ilk yarı farklı 2.yarı farklı oynayan Galatasaray böyle değildi. Geri çekilmiyoduk ama takımada bişeyler oluyor, top oynamıyorduk. Teknik taktikten iyi anlayan arkadaşlarımızın bu konu üstüne gitmesi lazım aslında...

Hakan Balta'da önemli derece yüksek bir form düşüklüğü seziyordur herkes sanırım... Çok ahım şahım bir futbol oynamadığının farkındaydık ancak bu kadar kötü de oynamazdı. 2-3 maçtır pas yapmasını unutmuş durumda. Sadece top kesebilen ve adam markaj edebilen "balta" oyuncu görüntüsü içinde. Barış'a bu maçta laf etmiyorum çünkü önceki maçların aksine iyi oyun sergiledi. Tek tek tüm takımı değerlendimeye gerek yok. İlk yarı iyi, ikinci yarı vasat bir takım vardı sahada. Şansın da yardımıyla kazanmasını bildik. Önemli olan 3 puandı zaten, değil mi?..

Emre Aşık'tan hiç bahsetmemişim. Anlatacak bişey yok aslında, göz görüyor... Buraya yazmadan geçmek istemedim. Olic ve Guerero düşünsün gerisini!

Maça niye gitmedim? Para sıkıntısı basş gösterdi =) Hamburg maçı 60 kaat olunca =)

Hiç yorum yok: