19 Şubat 2009 Perşembe

Cimbombomum Bordoya da Kooy! 3

UEFA Cup First Leg
Bordeaux 0 - 0 GALATASARAY

Oynadığımız oyun hakkında çok bi fikrim yok aslında. Hakikaten dev ekranı bile göremeyecek duruma gelmiştim maç sonuna doğru, fenaydı.. Anlatmasam mı diye düşünüyorum..
Of ben dün geceyi anlatmaya başlasam bitiremem. Yaklaşık 11-12 biradan sonra aslında bişeyler anlatılmalı, çok şey yaşandı çünkü :)

Öncelikle şu güne değin, bu kadar zevk alarak Nevizade Geceleri'ni söylememişim bunu anladım. Son Fener maçında, Ayhan Şahenk'te çok iyiydi ama dün gece yerinde söyedim ve harbiden halile bağlamıştım artık.. Meydana kadar avazımız çıktığınca bağıraraktan söyledik bu mükemmel besteyi, ellerimizde biralar..
Ve başladı yol telaşı, o kafayla!.. Valide hanım biyandan, baba bey biyandan telefon bombardımanına tutuldum. Hay eve gelirim demez olaydım dedirttiler. Sonra baktım olcak gibi değil ben bu yolu çekemem; e arkadaşlarda Çapa'ya gitti.
Of ben dün geceyi anlatmaya başlasam bitiremem. Nese başladık bi kere:D ..Yetişirim lan metroda bunlara diyerekten başladım koşmaya. Merdivenlerde ona buna çarpa çarpa ilerledim ve metro kalkmak üzereyken bindim bi vagona. Diyorum son dakka yakaladığıma göre bunlar bu metrodadır :D Neyse, oturdum bi kenara .. Her durakta kalkıp kapıdan bizimkileri seçmeye çalışıyorum görmeyen, daha doğrusu fazlaca(!) gören gözlerle. 1-2-3 derken Levent'e geldim :D Dedim bu böyle olmuycak, bu yol bitmez, indim. Yukarı çıkıp arkadaşı aradım: "Nerdesiniz abiiiğğğ ya"?, "Tramvaydayız olm Çapa'ya geldik, noldu??" "Mınıskim, ben gelemiyorum orayaağğğğ" :D derken telefon kapandı!! Sordum soruşturdum. Taksim'e dön, finikülerle Kabataş'a git, tramvayla Çapa. bindim ters istikamet, geldim finikülerle Kabataş'a. Yolda finikülerde tek başımayım, gelene kadar tezahüratlar eşlik etti bana tabi..
Heh Kabataş'a geldiiim; "mınıskim tramvay 12.de bitiyomuooş!".. Dön Taksim'e dolmuşla git dediler. Koştum son finikülere yetiştim, bu sefer bi görevli eşlik etti bana. Sohbbet muhabbet, geldik. Ne varki dışarı çıkamıyorum, kapılar kapalı :D Metroda bitmiş, herşeyi kapamışlar. Görevliye gittim söyledim, açtı kapıyı :D Dolmuşa bindim. 10 dakkalık yolda 15 kez sormuşum gelmedik mi diye :D Bunu nerden mi biliyorum.. Şoför en sonunda dayanamadı ve gideri yaptı bana :D
10 dakkalık yolu ben tam 2 saatte gidebildim. Sırf Kartal yolu çekilmez diye :D Aslında Bordo'dan iyi denilebilecek bi skor aldık ya önemli olan bu, gerisi yalan.. Zaten ne diyoruz;

Cimbombomum sensiz, yaşamak çok zor inan,
Bir tek seni sevdim, gerisi HARBİDEN yalan!!

Yarın sabah da artık bilet kuyruğunda görüşmek üzere. Soyak'ta olucaz..

17 Şubat 2009 Salı

Cimbombomum Bordoya da Kooy! 2


Bordeaux - Galatasaray
18.02.2009
Çarşamba
21:45


Andaç Abi'nin mekanı. Taksim - Eloy Rock Bar'dayız...

Necati Ateş

Adana'nın bağrından gelip, Galatasaray taraftarını golleriyle mutlu etti Necati.. Hep sevdi Sami Yen Tribünleri onu ve hala da seviyor.. Fb'si Bjk'si kalmadı. Hakiki bi Galatasaraylı o.. Attığı birbirinden güzel, artistik golleri vardı Necati'nin.. Hey gidi, her golünden sonra neredeyse taa dirseğini öpme çabaları görürdük onda. Önce yüzüğünü sonra dirseğini pardon. Severdim kendisini. İzmirli olmasına rağmen, hırçın veya bıçkın Adana delikanlısı veya delüğanlusu modelinin Hasan Şaş'la beraber en güzel 2 örneğinden biriydi. Saçları vardı Neco'nun.. Her sabah kalktığında bi kutu jole harcamak pahasına, saç diplerinin de diplerinden tutup geriye doğru yatırdığı ve tokaladığı saçları vardı.. Gerçi hala var ve hala bıkmadan usanmadan her sabah bu işlemi yapıyodur.. Galatasaray'da ki performansıyla sürekli milli takıma çağrılır ama hep yedekte bekleyen yıldız olmuştur. A2 millide de oynadığını hatırlıyorum, yerinin A milli takım olduğu şeklinde mızmızlandığını da.. Aile içinde ki geçimsizlikler yansırdı basına Ateşlerden. Performansı ha düştü ha düşecek derken, büyükşehir belediyelerin memuru oldu.. Önce Ankara, sonra İstanbul Belediyeler de kiralık olarak oynattık. Hep kızgındı Galatasaray yönetimine ama hiç küsmedi.. Her röportajı bu şekilde sonlanıyordu. İstanbul Belediyesi'nde çalışırken, Avrupa hayali düştü aklına. Galatasaray'a dönmem, Avrupa'dan teklifler var artık yurtdışına açılmak istiyorum oldu. Hertha Berlin dedi durdu. Sonra bir baktık, Necati Ateş İspanya 2.liginde. Real Sociedad aldı Neco'yu.. Necati hep çok çalıştı, azminin şansına yardım etmesini bekledi, bekliyor. Neco şu ana kadar İspanya 2. liginde 10(10) maça çıktı ve istatistiklerinde sıfır(0) olmayan tek kısım gördüğü 3 sarı kart.. Yine açıklama yapmış Neco. Yine canla başla çalışıyor. Elbet birgün azmi şansına ortayı açacak ve golü bulacak.. Bigün..

Cimbombomum Bordoya da Kooy!


Sabah sabah bu ne böyle, bu nasıl başlık. Sen biy'e üyelik için başvurmuş adamsın, ne ediyosun felan diyeceksiniz. Rüyamda da görmedim ama alıyoruz maçı abi her türlü. İçime de doğmadı. Yani hiç bi ruhsal, cinsel bi etkileşime maruz kalmadım.
Doktorla 11'de olan randevum için kalktım. Önce bi sitede gördüm Galatasaray mı, Bordeaux mu? Oyumu verdim. 1116 civarı oyla öndeyiz.. Sonra Aceto'ya girdim. Anketi ne durumda merak ettim, bastım wiev resault-a! Bordeaux önde la. Bir anlık gazın eseridir bu post.
Bir anlık gaz dediğime bakmayın, çok inançlıyım. Çıkıcaz, aslanlar gibi, oynayacaz ve kazanıp dönücez İstanbul'a!...

Hepiniz METİN! Gibi Oynayın ,
Yenilmekten Sakın Korkmayın!

Ruhunuzu! Koyun bugün ortaya,
Aslan gibi çıkın sahaya! Aslan gibi çıkın sahaya!

Döndü!!

Arsenal 4 - 0 Cardiff City

Eduardo 20, 60,
Bendtner 34,
Van Persie 89

16 Şubat 2009 Pazartesi

Alayına Don

3 Aydır Para Alamayan
Galactico Pegaso Futbol Takımı
Real Madrid(C) maçı öncesi
İspanya 3.Lig

Çok Hoş Bir Çizim



Sonuna kadar izlemenizi tavsiye ediyorum. Bilenler vardır ama ben daha yeni gördüm. Süper.. Vereceğim linkte yüzlerce güzel çalışma görebilirsiniz..
http://fcmx.net/vec/

Danica Patrick


USF1, 2010'da Indycar pilotu Danica Patrick'le yarışmayı düşünüyormuş F1'de. E tabi bize de sabırsızlanmak düşüyor.. Danica Patrick F1'de abii, düşünsene!..

AdriMANO


Resim EkleAdriMANO
"Adriano'nun Eli"
İtalyan Basını

15 Şubat 2009 Pazar

İnter - Milan 2-1


Ne maçtı be.. Aklımda kalan şeyleri sıralayıp hiç yoruma felan kasmıcam ,eheh.
*Stankoviç'in sevinci çok iyidi, surat ifadesi müthiş komikti.
*Adriano elle attı diyolar, kaçırdım orayı.
*Beckham iyice takıma bağlandı. Son dakikalarda ki kafa sallamaları felan.
*Ofsayt konusunda İnzaghi 1 numara. Meğer Serdar Özkan'ın idolüymüş kendileri.
*Sol ayağı kötü olan İnzaghi'nin müthiş volesini hakem olsam, hatır için vermeyi isterdim içten içe.
*Onlar nasıl kamera çekimleri öyle ya. LigTV'ye para ödüyoruz bizde..
*Santon hakkında hiçbi fikrim yokmuş, onu farkettim. Bikaçtır dikkatimi çekiyo. Şuraya yazayım da aklımda kalsın.
*Maicon müthiş mücadele etti.
*Muntari Beckham'ı az kala boğuyodu.
*Adriano Maldini'ye ayıp etti abi, öyle geçilir mi. Büyüğün nede olsa.
*Pato ço..ookk büyük topçu çok.. En azından ilerde olacak, eheh.
*Abbiati deli toplar çıkardı.
*-Bu adamlar topun içine mikrofon mu koyuyo çok merak ediyorum.
-Hayır, stadın akustiği çok iyi :P
*Fatih Terim yol yorgunu gibiydi ama mest oldum sakin ve içten yaptığı yorumlarla.
*bla bla bla Dünya Derbisi işte abi daha ne yaziim..

Yıldırım Demirören feat. Mustafa Denizli (fiasco vol.2)


Elinde Bobo gibi bi forvet varken, nasıl bir anlayıştır kendi evindeki maça tek forvetle çıkmak?.. Y.D. feat. M.D. yazdım başlığa. Neden mi? Cevap çok basit; Yıldırım Demirören ortalıyor, Mustafa Denizli çakıyor kafayı. Beşiktaş'la top gibi oynuyolar...

İlk 45 dakika neydi öyle.. Defansla orta saha birbirinden kopuk. Bikaç pas yapıyorlar, orta sahaya kadar geliyorlar ama gerisi gelmiyor. Yusuf Şimşek adlı amcamız ve Serdar Özkan adlı şahsiyet ortaklığında, ya her pozisyon ofsaytla bitiyor ya da Trabzon yeni bir atağa başlıyor. O kadar kötüydü ki hücumda Bjk artık Gökhan Cam'în ortalarına, İ.Toraman vurur olmuştu.

Aksine çok akıllı bir Trabzon vardı ilk yarı boyunca ki tek pozisyonda golü bulmayı bildiler.. Gökhan Ünal sol ayakla topun altına nefis girdi..

2.yarı Bobo ve Delgado oyuna girdi Y.Ş. ve S.Ö. ikilisi kenara geldi. Bambaşka bir Bjk izledik. Herşey tersine dönmüştü, Trabzonlu oyuncular 2.yarı boyunca eve dönüşün hayalini kurdular, oyunu unuttular. Çok bastırdı Bjk 2.devrenin başında. Sonra bi duraklama dönemine girildi, ardından golün habercisi ataklar. 12 korner 1 gol.

Puanlar paylaşıldı sonuçta. Düşündürücü ama bizim için en iyisi oldu. Zirvenin diğer adı Trabzon da 1 puanla döndü evine. Bjk'de pek yaklaşamadı yukarıya.. Bjk'ye şans vermiyorum hiç bu sezon. Hatta bi tezahürat söylüyolar sevdiğim, şampiyon olacağız bla bla.. Onun sonunu bu sene değilde seneyeee olarak tescilletmek lazım, bu gidişle uzun bi süre şampiyonluk hayal..

Slam Dunk Contest (Fiasco)..

Sabahın köründe aldım cipsimi, kolamı, pudingimi felan kuruldum tv başına battaniye altında. Açtım TV'yi, ooh başlıyo mis dedim. Zevkliydi her zaman ki gibi Yetenek Yarışmaları.

Takım şut yarışması mükemmel zevkli oluyo herzaman, bu seferde baya iyidi. Hele finalde, Phoenix'n 5'te 5 yapıp "aha rekor kıracaklar" derken, orta sahadan atılan şutta tıkanmasıyla şampiyonluğu Detroit'e kaptırması çok zevkli oldu..

Yetenek Yarışması'nda yine bir Tony Parker klasiği izledik, eeheh. Kaan Kural çok dalga geçti adamla. Kameraların Eva Longoria'yı çekmeleri de pek güzel oldu hani, eheh. Sonuçta Derrick Rose kazandı. Bütün gece cool-luktan öldü herif.

3 sayı yarışması beklediğimiz gibi geçmedi. Çok kötü performanslar vardı yarışma boyunca. Öyle ki J.Kapono 14 puanla şampiyon olacaktı az kala. Finalin tekrarında Rashard Lewis hayal kırıklığıydı tamamen. 7 puan ne demek, ben daha iyi yapardım, ehehe. Daequan Cook'a tebrikler.p
Heh gelelim Smaç yarışmasına. Jüri açısından tam bir fiyaskoydu gece. Rudy Fernandez'e yapılan haksızlık, Anadolu takımlarına yapılmıyor bizde. Gecenin en iyi 4 performansından 2'ini kesinlikle Rudy yaptı ama 43'ten fazla puan alamadı. Gasol'un da doğru dürüst top bırakamamasının da suçu var bunda biraz. Jürinin aşırı lağubaliliği de pek hoşuma gitmedi tabi.. O mükemmel 2 smaça nasıl o kadar düşük puan verilir anlamadım. İSpanyol'un İspanyol'dan başka dostu yokmuş anlaşılan, ahaha.

Gecenin diğer 2 süper performansı da Dwight Howard'dan geldi tabi ki. Howard yine süper iş çıkardı. İlk turda ki iki 50liği haketmese de final de hakkını verdi. Hele ki panyaya çarptırıp tek elle alıp çaktığı smaç mest etti beni. Herşeyi geçtim, 2. potayı getirtip telefon kulübesine girdi ya o bile yeter. He bu arada Howard'ın ayakkabılar ne öyle ya, bayıldım :D

Nate Robinson'a ayrı bir parantez açmakta yarar var diye düşünüyorum. Pek bişey yazmayacağım hakkında. Antipatik herifin teki.. Haketmeden kazandı. Millete kontör hediye etmiş bence, popstar mantığı:P

14 Şubat 2009 Cumartesi

NBA All Star 2009 -cmtsi


Yetenek yarışmaları var bu gece. 03.30'dan itibaren NTV'den naklen..

Üç Sayı Yarışması
Jason Kapono, Danny Garanger, Rashard Lewis, Mike Bibby, Roger Mason, Deaquan Cook

Slam Dunk
Rudy Gay, Rudy Fernandez, Dwight Howard, Nate Robinson.

Yetenek Yarışması
Devin Harris, Jameer Nelson, Tony Parker, Derrick Rose.

Yancı Terim


Bilindiği üzere yarın gece 9 buçukta İtalya'da fırtınalar kopacak.. İnter Milan ile karşılaşıyor Seria A'da.. Maçı da NTVspor yayınlıyor.. İmparatoreee Fatih Terim NTVspor'da Ercan Taner'in yancısı olacakmış. Biraz İtalyanca, biraz İngilizce, biraz da Türkçe yorumlarla, Ercan Taner'in yemeğinde tuzu bulunacakmış. Daha önce de büyük maçlarda yorumculuk yapmıştı İmparatoree. Rıdvan'ın yanında sönük kalsa da maçın seyrine zevk katacaktır eminim.. He unutmadan, ağzını mikrofona yakın tutup konuşmasını ve o puff puff seslerin maç sırasında kulağınızı tırmalamasına hazır olun :)

Sevgilinin Günü

Her sey cocuklugumuzun o masum gunlerinde baslamisti,
hani derler ya gençliğimizden sarhoş olduğumuz o günlerinde her anı bana başka bir heyecan veren,
yenilgisine günlerce üzülüp ağladığım bir aşkın bizlere karşılıksızda olsa verdiği mutluluk;
bütün aşklara bedeldir.
Seviyoruz,
Takımımızı gönülden destekliyoruz,
biz aşığız,
Galatasaray sevgisiyle doluyuz.
Bize her gün 14 Şubat...
Çünkü biz GALATASARAYLIYIZ..!


***

Arman için forman için adın için inan ölürüz

Hiç korkmadan adım adım biz hep peşinden yürürüz

Fani aşklar elbet biter acı verir sonra gider
Bir tek senin büyük sevgin inanki bir ömre bedel

Ölüm olsa vazgeçmeyiz seninle ölüme gideriz
Tüm acılar senden gelsin biz bu aşkı terketmeyiz

Sensiz olmaz yapamayız kimseyle paylaşamayız
14 şubat olsa bile yine senin yanındayız

Senden başka bir sevdada gülmedi ki bu yüzümüz
KUTLU OLSUN CİMBOMBOMUM BUGÜN SEVGİLİLER GÜNÜMÜZ..

13 Şubat 2009 Cuma

Hönk!

Bir filmi izledikten sonra anlamadığını hisseder ve deliye döner ya insanoğlu, 2 dir bunu yaşıyorum. Kafama takılıyor filmler ancak tekrar izleyecek vakit ve istek yok.

2 gündür evdeyim ve muhasebe dönem ödevinden kalan vakitte film izlemeye gayret gösteriyorum. Şu 2 günde izlediğim 3 filmin 2sini anlayamadım!.. Aslında şöyle söyliyeyim; anladım filmleri fakat ya filmlerin sonunda bi gariplik var, ben basamıyorum; yada film sırasında dikkatsizlik yüzünden ayrıntıları kaçırıp filmin sonunda "hönk, noluyoruz ya" diyerekten kalıyorum!..

İzlediğim filmleri belirteyim. The Mist, The Life Before Her Eyes ve The Mirrors! Basamadığım 2li ise The Life Before Her Eyes & The Mirrors!..
The Life Before Her Eyes filminde bi son yok gibi. Yada olmayan bişi anlatılmış, bizimle dalga geçilmiş gibi. Fİlm bitince yönetmene/senariste iyi bi saydırdım ancak sonra "niye küfrediyorumki, filmi anlamadım galiba yaa" diye dudak büktüm...

The Mirrors ise gayet güzel, hafif ürpertici bir filmdi. Tam bitti oh derken başrol bişileri farketmiş gibi bi hareket çekti ama ben, ne o hareketi çekebildim ne de bişey anlayabildim .d Merak ediyorum şimdi "film devam mı edecek?" felan diye geçiriyorum içimden.
The Mist anlaşılamayacak gibi bir film değil tabi. Ama büyük bir sürprizle bitiyor.
Şu 2 günde sürprizlerle biten filmlerden yoruldum. Basamamakta cabası. Maçtan sonra açayım şöyle güzel, başı sonu belli adam akıllı bir film izleyeyim yav:) Sizden de filmler hakkında yorumları bekliyoree :)

12 Şubat 2009 Perşembe

Hungry to Football..


Bu hafta FA Cup maçları ve Serie A derbisi olmak üzere süper maçlar var.. Uzun zaman sonra adam akıllı bi İngiltere futbolu izleyebileceğiz.. Digitürk'ün yaptığı Spormax ayıbından sonra çok koptum EPL'den.. FA Cup maçları da yatalak olduğum:p şu günlerde çok tatlı geldi.. Hafta sonları izlemek zorunda bırakıldığımız uyuz televizyon dizilerininde az olmasından yararlanarak, şu şekilde bir program hazırladım;

Yarın akşam, 21.30'da Hoffenheim-Leverkusen maçını Kanal 24'ten izliyorum.

Cumartesi günü program yoğun. 15.00'te Antalya-Galatasaray Lig Tv, 17.00'de West Ham-Middlesbrough Ntvspor, 19.00'da Lazio-Torino Ntvspor, 20.00'de UEFA rakibimiz Bordeaux'un Grenoble'la oynayacağı maça zaplıyorum Kanal A'da, 22.00'de PSG- St. Etienne Kanal A'dan takip ediyorum.. Malesef NTVspor'da İspanya Ligi'ne şifre girdiğinden dolayı Barca ve Valencia maçlarını takip edemiyorum.

Bitmediiii.. Pazar günü, 15.00'te Bursa-Sivas maçını izlemeye başlıyorum, 16.00'dan itibaren Juventus-Sampdoria maçına dönüşümlü olarak bağlanıyorum. 18.30'da Derby-ManU maçına giriş yapıyor ama 19.00'da Beşiktaş-Trabzon maçı için Ligtv aracılığıyla İnönü'ye bağlanıyorum ve 21.30'da İnter-Milan maçını NTVspor'dan izliyorum.. Toplam 11 maça bağlanıp, 8 maçı 90 dakika izlicem. 3 günde 12 saatten fazla futbol:)

Hastalık Tripleri

Her insanın hasta olunca garip davranışları vardır elbet. Bende böyle bi garipliğe sahibim.
Hasta olunca sinirli oluyorum!.. Bi 70lik bitirmişcesine şuursuz, aşırı cesaretli ve gergin bir insan düşünün.. Haklı veya haksız biçok olay yaşadım şu geçen günlerde..

-Öncelikle gece 12 sularında son kez kontrol yapan doktorun bana: "kanında ki zehir oranı çok yüksek, ya ameliyat olcaksın yada evine göndericez" demesine karşılık olarak : "eve gidersem bu apandist patlamıycak mı abi, ölüme mi yolluyosun beni; nası iş bu anlamadım" dediğimi çok net hatırlıyorum. Doktorun cevabı ise daha bi ilginç :" bu saatte ölümle uğraştırma beni, daha sırada bi dolu hasta var ameliyat bekleyen! (babama dönerek) Beyfendi babasısınız değil mi? Kabul ediyo musunuz ameliyat olmasını?" gelde vay mk! çekme...

-Ameliyathaneye girdim sedyede. İçerde 3-4 tane genç hemşireler var, hazırlık yapıyorlar. Bende kurbanlık koyun misali odayı inceliyorum, melül melül.. Hemşirelerden biri elime iğneyi geçiriyor. Narkozu serumla veriyolarmış. 1-2 dakika geçiyor hala bişey yok. Lan diyorum bayılmayacam heralde zıçtık mk! Şişman bir adam giriyor o sırada içeri, heralde 2 doktor olacak ameliyatta derken. Ağlayarak uyanıyorum!..

-..nefes alamıyoruuuuuumm!!! Şişman adam yanıbaşımda görüyorum ama konuşamıyorum.. Rüyadayım sanki.. Hani insan rüyasında bağırmaya çalışır ama sesi çıkmaz, aynen öyleyim.. Neyse mide bulandırıcı bi iki olaydan sonra sesimi çıkarabiliyorum.. Bi yandan ağlıyorum, ulan beni duymuyo musunuz dercesine..

-Sedyeyle beni ameliyathaneye getiren adam bu sefer ameliyathanenin dışına sürüyor arabayı.. Bi yandan ıslıklar, şarkılar felan söylüyor.. Ben burda acı çekiyorum ulan, hayvan heriiiif! :D Dayanamıyorum o sese.. "Abi bi sus gözünü seviim ya, ölüyorum burda" diye yapıyorum gideri. Ses kesiliyor..

-Hasta bakıcı kadınla asansörde muhabbeti kuruyorum, ehehe: "Abla çok acıyo yaa" şeklinde.. Neyse benim bağrışmalar devam ediyor. Asansörden inerken, koridorda 3-4 tane kadın. "ağla ağla gitti bütün karizma" diyor abla bana!.. :D

Şimdilik bunlar geliyor aklıma, herkese anlattığımdan dolayı tek aklıma gelenler bunlar aslında.p

Apandist Boku!


Bundan 3 gün önce bir ağrıdır aldı karnımı.. Gazım var heralde derken önce bi gaz giderici aldım. Buna rağmen ağrı gittikçe şiddetlendi ve üstüne birde ağrı kesici içtim. Bu arada bide yemek yedim, geçer heralde du bakalım diyerekten. Hmm.. Bakalım apandistden şüphelenince neler yapılmamalıymış..

*Ağrı kesici almak
-Karına sıcak havlu ya da su koymak
*Katı ya da sıvı besin almak
*İshal ya da kabız olduğunuz için ilaç almak.

Evet yıldızlı olanları yaptık ve artık ağrıdan ağzımı açamayacak dereceye geldiğimde, yeter doktora gidelim diye babama taksiyi arattırdım. Hemen doktora gidildi. Kanıma bakıldı ve lökosit oranı 111 çıktı. 3 serum yedim. Ardından tekrar bi kan tahlili yapıldı ve ameliyat kararı verildi. Gecenin 1'inde ameliyata girildi. Eh tabi, şuan "çok şükür" yaşıyorum ve iyiyim..

Apandist oldup olmadığını anlayabilmek için:

-Ağrının merkez noktası karnın sağ alt tarafıdır ama ağrı ilk olarak göbek çevresinden başlar ve daha sonra yayılma gösterir. Bazen sırtta da ağrı gözlenebilir.
-Ağrılarla birlikte mide bulantısı ve kusma, görülür.
-Tuvalet ihtiyacını karşılarken ağrı hissedilir.
-Ateş bazı kişilerde az olmakla birlikte bir takım hastalarda da şiddetli olduğu görülmüştür.
-İshal ya da kabızlık görülür.
-Ağrı ve ateş şiddetlendiğinde apandist deliğinin büyüdüğü görülür.

Aman dikkat arkadaşlar..

Not: resim çok alakasız. hoşuma gitti napim. hasta adamız idare edin:d

3 Şubat 2009 Salı

Totem..

Sivas maçının 60 küsürüncü dakikasında Arda frikik kullanır, sol üst köşeden dışarı çıkar ve bendeniz heyecandan ayağa fırlar. Ardından Nonda uzaktan kaleyi yoklar ve top direği yalarcasına auta gider ve bendeniz hala ayaktayımdır...

"Şöyle kendime baktım, bir de ekranda ki turuncu topçularımıza baktım.. Kendi kendime, iyi oynuyoruz lan! dedim. Ayaktayım da ondan mı acaba diye aklımdan geçirdim ve bidaha oturmadım, maç sonuna kadar.."

Yaklaşık 55 dakika.. Artı penaltılar.. Gerçi penaltıların yarısı kafamı yerlere vurarak geçtiğinden ayakta durdu sayılmam.. Yazık oldu. İyi mücadele ettik ama şans bizden yana değildi..

Burdan çıkaracağımız sonuç;
Totem iyi birşey değil, ayaklarım hala ağrıyo..