Allak bullak bir 24 saat geçirdik ve sabahın 6.30unda hala kırpamadım gözümü. Uykularımı kaçırdı Türkiye, herşeyiyle. 8 askerimizi bitmek bilmeyen, lanet teröre kurban edip; üstüne onlarca insanımızı sulara teslim etti Türkiye. Akşamına Polonya'ya karşı içimizi serinletti 12 dev adam. saat 9 itibariyle acı çekmeye devam ettik, yok olan umutlarla döndük Bosna'dan. Ruh halimizin dibine tükürdü bu ülkenin durumu.
Uyuyamayınca da Elano'yu izleme umutlarıyla sahur sonrası tv karşısında aldım soluğu. Güney Amerika futbolu bizdekinden daha tempolu, uykum gelmedi hiç. Garantileyen Brezilya yedek ağırlıklı çıktı maça. Elano 11'de değil. İlk yarının sonuna 2-0 önde girdiler. Son dakikasında da Şili 2-1 yaptı, ülkem basınının bir türlü Galatasaray'a getiremediği Souza ile.
Şili'de Vidal, Alexis Sanchez, Souza ve sol kanattaki adını unuttuğum arkadaş baya iyidi. Fm efsanelerinden Miranda ve Tardelli'yi Brezilya kadrosunda görmek tekrar oynasam mı diye düşündürdü.
2. yarının başında Brezilya 10 kişi kaldı, Melo kızardı. Ardından Souza tekrar çıktı sahneye ve mermi gibi bir voleyle berabere getirdi durumu. 45-60 arası müthiş bir tempo vardı. 60-70 arası biraz sıkınca Elano'yu aldı oyuna Dunga.
O an itibariyle gözlerime kibrit çöpü yerleştirmiş gibi izledim. Normalden daha defansif oynadı, ataklara destek olmasına karşın göbeğin ilersine pek geçmedi. He geçti tabi, 2 golü hazırladı. İlkinde Maicon'a çok klas bir pas verdi, Maicon ortaladı Nilmar kafaladı ve gol geldi. 10 kişi Brezilya'yı 11ledi Blumer! 4.golde soldan mükemmel ortaladı, Maicon'un şutu kaleciden döndü yine Nilmar son kez dokundu.
Elano sabah sabah yüzümü güldürdü.
Parçalı ile nice maçlar çeviresin, Elano...!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder