15 Haziran 2010 Salı

Vakit Kaybı Şampiyonası

Şu güne dek 3 Dünya Kupası'nı adam akıllı oturup izledim. 98'den bu yana kupa ayında pek fazla şeye konsantre olmuyoruz. Dünya'nın en iyi kadrolarının mücadelelerine, milli duygulara, 4 yılda bir yaşanan bu şenliğe bir kez daha şahit olmaktayız. Tabi bu senekine şenlik denirse. Hem rahatsız edici, hem boğucu bir Dünya Kupası yaşıyoruz. Alıyoruz çerezleri içkileri önümüze ancak 30.dakikadan itibaren kanal mı değiştirsek soruları başlıyor, bazen daha da erken.

Bu vuvuzela denen lanet olasıca aletin yasaklanmamasına şaşmaktayım. Hayır gelenek falan anladıkta arkadaş bi amacı yok. İnsan onu öttürürken nasıl eğlenir. Kamera taraftara döndüğü vakit çılgınlar gibi dans eden Afrikalılar ekrana geliyor, ağızlarında vuvuzelalar ile. Arkadaş hangi melodiyle dans ediyosunuz? Hangi kafayı yaşıyorsunuz? Bir gol sesi duyamadık iyimi. Zaten az gol oluyor, sinirlenmemek elde değil.
Kornerlerde ses kısmaktan yorulduk.

Ayrıca G.Afrika polisi, Otto Rehhagel'in kapısına dayanmış. Diyalog sizden? :)

Hiç yorum yok: