31 Ocak 2011 Pazartesi

bursa dep. vol.2


Geçtiğimiz sene kurban bayramının ilk gününe denk gelmiş, bayram namazını kılıp, anne babamızın elini öptükten sonra yollara düşmüştük. Bu sene öyle önemli bir durum yoktu ancak işten dolayı gidemiyordum (neredeyse).

İşe gittim cumartesi sabahı ama içim rahat değil. Dükkanı açarken kıvranıp duruyorum. ne yapsam ne yapsam şekli mevcut o an bende. bir mesaj atıyorum İ.E.Ç'e, "kanka durumlar ne?". O sırada dükkanın abisi Tabata geliyor, "olm çok istiyosan git" diyor; kral hesabı. Ben mesaja cevap vermeden çıkıyorum.

Buluşuyorum abilerim, kardeşlerimle. Atlıyoruz otobüse, yollanıyoruz. feribot öncesi kısa bir mola veriyoruz, o sırada UNI otobüsüne geçiyorum ne var ne yok diye bakmaya. Beni görenin ağzı düşüyor. Herkes şaşırıyor haliyle. Hasret giderip 2-3 muhabbet sonrası kendi otobüslerimizde yola devam. Feribotta sıcak sohbetler sonrası, otobüste ki makara muhabbette cabası; bursa girişine geliyoruz. Hazırlanmışız, deplasmanı sarı kırmızıya boyayacağız. Polise yakalanmamak için kastırıyoruz ama başarılı oluyoruz. Anadolu Yakası olarak 34.dakikada tüm Bursa'yı sise boğmaya hazırlanıyoruz.

Stada yürüme faslında, her sene aynı köşe başında yine bir kalabalık oğlan grubu bekliyor. tezahüratlarımzla gaza gelip üstümüze yürümeye yelteniyorlar ancak bizim hurra yaptığımızı görünce topuk yapıyorlar. Hep aynı terane:)

Ondan sonra polis harbi başlıyor. Kısacık yol yarım saatimizi alıyor, çevik yine yapıyor pisliğini ama bizde boş durmuyoruz. korkumuz yok...

Tribünden ve sahadaki oyundan bahsetmiyorum çünkü herşey ortada... Sadece yukarıdaki resim anlatıyor. Biz başarılı bir tribün yaptık ancak tribünün daha iyi olması için takımın oynaması lazım...
Dönüş yolunda anlamadığım bir şekilde geride kaldık biz. Kartal otobüsü tek başına döndü diyebilirim. Ama makaraya muhabbete, yenilginin moralsizliğinin izin verdiği müddetçe devam ettik. İ.E.B ve B.O'ın muhabbetleriyle eğlendik.

Yanlışlıkla Soğanlık sapağında inip, orta kapıdan geri binmem sonrası yıkıldık. 2 günlük uykusuzluk var napalım yani:)

22 Ocak 2011 Cumartesi

WTF!!!

Bu nasıl bişey bu??? İnanılmaz bi müzik, inanılmaz... Dinleyin rahatlayın, içiniz alevlensin..! Zıt duyguları aynı anda yaşamak için birebir...

"Gündoğdu" şöyle yazmış paylaşırken;
-bişey yazamıyorum ki ne bu?

20 Ocak 2011 Perşembe

Bir Romen Daha | Bogdan Stancu

Hagi Galatasaray'ı ilk çalıştırdığında da Romenleri doldurmuştu takıma. Şimdide Romanya'dan transferlerini sürdürüyor. Bana kalırsa Hagi için bir scout ekibi kurup Dünya'nın 4 bir yanına salmak lazım çünkü kendisi bir tek Romanya'da oynayan oyuncular hakkında bilgi sahibi gibi davranıyor.


Yukarıda Stancu'nun Bükreş kampından ayrılırken ki fotoğrafı mevcut. Arkadaşları sanki bir kıskanma modundalar veda ederken. Hani kıskanırsın ama çaktırmazsın ya; "amk o takım kötü ya gitme napcan!"

Zapata'yı da almışız gibiymiş bu arada. Kaleci seçiminde yine yanlış yollarda gibiyiz ama belli olmaz.

Neyse; hoşgeldin Stancu...

Yekta Kurtuluş & Galatasaray

Geldi, gelecek, oldu olmadı derken sonunda Yekta Galatasaray'da... Hayırlı uğurlu olsun... Resmi siteden de yakında açıklanır ve ayrıntılar verilir.

18 Ocak 2011 Salı

Koltuk Sorunsalı

Öncelikle yazın bittiği günlere gitmek gerekiyor. ultrAslan yeni stadta nerede olacağını açıklamış, kale arkasını seçmiş kendisine. Stad inşaatı başladı, durdu, devam edecek, etmeyecek derken geldik bugünlere...


ultrAslan, alt kollarıyla nasıl bir gruptur? Maç boyu destek vermeye "en azından gayret eden" bir grup. Bende bu grubun bir ferdi olarak, her maç kendime zarar verircesine takımıma destek olmaya çalışıyorum.

Bizim hiçbir zaman koltuklarda oturup maç izlediğimiz görülmemiştir, zıplamadan durabilen taraftar zaten desteğini de verecek gaz taraftar değildir. Oturarak maç izleyen, ateşli olmayan taraftar ancak İngiltere'de ki gibi "aa, uu, yeaahh" seslerini çıkaran taraftardır.

Peki bütün bunlar bilindiğine göre, neden böyle koltuk yaparsın oraya? Tamam ilk lafın, bize konfor sağlamak istediğin olacak ancak bir takımı yönetmek bu değildir. Şuan sırf koltuklar kırıldığı için bizden nefret eden, bizi yobaz olarak adlandıran Galatasaray taraftarları var. Ancak bizim ne yaptığımız belliyken o tribüne o koltuğu yaptıran başkanda hiç mi suç yok?

Tıpkı, yuhalanacağı belli olan başkbakana konuşma hakkı tanıması, ilkokul mezunu toki başkanına 10 dakikalık konuşma izni vermesi gibi... Yöneticiliği; FM diliyle 18-19du, zamanla 5-6ya düştü Adnan Bey'in...

14 Ocak 2011 Cuma

Galatasaray Üzerinden Ticaret Yapmak

"Kuzey var, güney var, doğu var, batı var..!", "Bilet, bilet, bilet..!","Full akredite kart makul fiyattan bırakılır..!".....


-Kaça bırakıyosun?
-300'e anlaşırız.

Senin ben ecdadını diyesin geliyor. Ayıptır be günahtır be. O davetiyeler ne yollarla elinize geçiyor, nereden buluyorsunuz bilmiyorum ama kazandığınız en ufak para birimi bile haram zıkkım olsun inşallah... Beddua etmeyi hiç sevmem ancak M.Köy civarlarında ne tarafa baksan bu haysiyetsizleri görüyorsun, internette turlarken yine bunlar çıkıyor karşına. Yazık size be..!

Yeri geldimi de en iyi Galatasaraylı bunlar olur. Bilmiyorlarki yaptıkları tek iş, ultrAslan'ın adını kötülemek, leke sürmek...

GALATASARAY STORE MARKAFONİ'DE

Birbirinden şık markaların ürünlerini etiket fiyatlarından çok daha ucuz bir şekilde satışa sunan Markafoni, son dönemde düşüşe geçtiğinin farkına varmış olmalı ki Galatasaray Store'u getirme çalışmaları yapmış ve başarılı olmuş. Cuma sabahı 7.30'dan itibaren Galatasaray Store ürünlerini Markafoni'de bulabileceksiniz.


Eğer üyeliğiniz yoksa BURAYI tıklayarak üyelik alabilirsiniz. Unutmayın ki referanssız üyelik almıyorlar hehe. İyi günler.

13 Ocak 2011 Perşembe

Vazgeçemem Senden Sami Yen...


bugün ağlamam gerekiyormuş belli... şimdiden özledim samiyenimi... açık tribününde yağmurdan sırılsıklam Galatasarayımı izlemek, kapalı tribününde sırılsıklam olana kadar zıplamak, maçtan bigün önce stad düzenlemesinde aptal aptal çimlerinde koşmak, pankart asmak için saatlerce uğraşmak, maç günü kapalının daracık turnikelerinde "of amk" derken sevdiğin insanlarla gözgöze gelmek, tribünün merdivenlerini çıkarken ne tarafa baksan kimi göreceğini biliyor olmak; UNI yukarda, Apo depededir, Sercan ortaya girmiştir, önümüzde Olcay abiler vardır yanında İsmailler Tolga abiler, sette Reis, Sefa abi, Fatih abi; yan taraflarında Bh almıştır yerini, e daha solda kankalar var... Nasıl vazgeçersin sen bu stadtan, evin gibi olmuş. her eşyanın yerini biliyorsun ya artık, gözün kapalı bulursun yerini. Galatasaray'ın GA'sının altından daha çok seslenecektik oysaki... ah ulan ah...

Sergio Romero v Galatasaray?

Olur, çokta güzel olur, mükemmel olur. Heyecanla resmi açıklamayı beklemekteyim. Bu arada kendisi sağdaki oluyor:P eheh

11 Ocak 2011 Salı

This Is SAMİ YEN, No Way Out..!



Helal olsun. Gerçek Galatasaraylılar...

Galatasaray’ı;

Sadece Galatasaray için ve sadece Galatasaray’la sevin.

Unutmayın ki tellerin ardından ona bakmak umuda sarılmaktır...

Sami Yen, hep gönlümüzde bir yerde kalacaksın. Her maç günü yüreğimiz sızlayacak. Çocukluk hayalimiz, hayallerde yaşayacaksın...

11.01 Edit:


Gençlerbirliği, son lig maçı inleteceğiz SamiYen'i diye duygular vardı içimde. Asıl son gün geldi çattı ve içimdeki duygular o kdar farklı o kadar yoğunki anlatamam. gideceğim son kez Sami Yen'e oturacağım herhangi bir yerine Kapalının, öyle bakıp kalacağım mabedimize... Bilmiyorum belki de ağlarım... ama ne hoplayıp zıplamak var içimde bugün, ne bağırmak... sessizce haykıracağım; "elveda" diye...

8 Ocak 2011 Cumartesi

Elveda SamiYen..!

Ne maçlar yaşadık,
Ne maçlar gördük...
Biz burda ağladık,
Burada güldük..!
Hüzünlü bir sesle,,,
Sesleniyorum sana ben...
Elveda SamiYen!!!

Efsanelerin Maçı ve Mercan Forma...

11 Ocak'ta ki Beypazarı maçı günü, Sami Yen'de ek olarak veteranların maçı olacakmış. Kadrolar belirlenmiş, herşey hazırlanmış. Bir takım "Parçalı" giyerken, diğer takıma "Mercan" forma giydirilecek. Gözüme çarpan bişeyler var ve ileri derecede rahatsız etti beni. Parçalıyı giyecek olan Adnan Polat; Büyük Kaptan Bülent, Cüneyt Tanman, Arif, Hakan Ş. vb. gibi birçok asıl efsaneye Mercan formayı giydirmeye niyetlenmiş. Tamam efsane oldu Adnan Beyefendi, kabul. 3.5 senedir çektirdiği çilelerle, yaşattığı acılarla, kırdırdığı sabır taşlarıyla büyük efsaneler arasına girdi ancak efsane başkan, "Efsane Parçalıyı" hakediyor mu diye sorarsanız, cevabım çok açık bir şekilde Hayır olurdu..!

7 Ocak 2011 Cuma

Ulan Galatasaray

Ulan Galatasaray

biz öööle kendi hayatımızı efendi gibi yaşamaya çalışırken
ne biliyim...
sağa sola salça olmadan...

belki en büyük keyfimiz...
günesin allahına kadar vurdugu altın sarısı biramızı yudumlarken...
birbirimize ask acılarımızı, ''pardon! gözüme toz kaçtı!'' hissiyatı içinde fısıldarken...

bacağımıza sürünüp duran bir kediyi okşarken,
''ooluum bu kedi hayvanı var ya, tekamül zincirinin en son halkasi lan...
"buda'dan bile daha bilge lan bu hayvan!'' seklinde naif muhabbetlerimizi yaparken...

kanımızı dökerek kurduğumuz ayyaş cumhuriyetin en aşşağılık başkentleri aksaray meyhanelerinde
ileri karakolları olan parklarda...
gökte sadece sahici bi dolunay...
elimizde güsel marmara...
şehirin götünde pireler uçusurken
ve biz terkedilen bir sevgili nasil üşürse...
işte ööle üşürken...
ve daha onyedi...onyedi...on yedi...iken aşk konuşulur di mi...
hayir biz senin addını fısıldıyorduk galatasaray
bunu hiç bilmeyeceksin!

gecenin çükünde her türkgh babası gibi ayyaş bi babanın sızmasını bekledikten sonra
yine boynumuzda sarı-kırmızı kaşkollar
yine aynı dolunayın altında buluşup
bağrında gecelemek için sana koşarken
içtigimiz o güsel marmaranın bile adın kadar içimizi ısıtamadığını hiç bilmeyeceksin galatasaray!

1980'ler...sokağa çıkma yasakları... daha on yedi...on yedi...on yedi...bile diilken
geceleri boynumuzda sarı kırmızı kaşkollar...
elimizde sarı kırmızı pankartlar...bir militan gibi toplum polislerinden kaçarken...
ve bütün yaşıtlarımız...
geceleri... gayrimeşru bu şehrin gayrimeşru duvarlarına kahrolsun faşizm yazarken
biz geceleri aynı duvarlara...en büyük cimbom yazdık
ve bütün yaşıtlarımız gündüzleri mütemadiyen fenerli iken
biz aleme inat seni sevdik
komik olan şuydu
tarihinin en zavallı dönemiymis meğer
hiç şampiyon olamazdın o zamanlar
biz de zaten farkında diildik... hep güsel marmaraydık çünki
daha on yedi on yedi on yedi bile diildik...
neden gaassaray? diyenlere...
because, güsel marmarayla güsel gidiyor! derdik...
ki bunu hiç bilmezsin...

daha onyedi onyedi onyedi bile diildim diyom... alooooooo?

ulan gaassaray! söyleyecek o kadar çok şeyim var ki sana!
ulan! anlatacak o kadar çok hikayem var ki gaassaray!
anam avradım olsun hiç bilemeyeceksin!
bu kediler var ya...çok enteresan hayvanlar abi...


ferguel

6 Ocak 2011 Perşembe

Juan Emmanuel Culio?

Romanya'dan transferlere başladık sanırım tekrardan. Cluj'da oynayan Arjantinli, 27 yaşında. Galatasaray'ın anlaştığı söyleniyor. Dün gece İstanbul'a gelmiş, bu akşam Antalya kampına katılacakmış. Sol kanatta oynayan bu oyuncunun Carrusca'dan iyi olmasını bekleyerek, bu yönetimle bizi bekleyen günlerde herkese peygamber sabrı diliyorum...