"insan değil"
Galatasaray ’ın Inter kulübünden transferini kesin olarak bitirdiği iddiaları ortada dolaşanWesley Sneijder’in yılda ortalama 40 maç oynarsa 3.5 senelik maliyeti 55 milyon lira olacak.Galatasaray Kulübü futbolcunun vergisini de üstlenirse bu rakam 74 milyon TL’ye çıkacak. Bu ücretin sadece 8 milyon eurosu Inter kulübüne ödenecek para olurken, Wesley Sneijder’in maç başına 25 bin euro kazanacağı açıklandı.
Ayrıca Sneijder Galatasaray’dan yılda 5.3 milyon euro maaş alacak. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı yeni düzenlemeye göre futbolcuların yıllık ücretlerinden ödeyecekleri vergi oranı yüzde 15’ten 35’e çıkıyor. Buna göre Wesley Sneijder’in 3.5 sezonda yaklaşık 18 milyon lira vergi ödemesi gerekiyor.
Neler alınabilir? - 509 adet BMW X5
- İstanbul Zekeriyaköy’de havuzlu 122 adet villa
- 12 adet Cessna Mustang Özel Jet
- Ağaoglu Maslak 1453’te 137 adet 1+1 daire
24 yaşını dolduran bir İstanbul insanı olarak şunu söylemeliyim ki bugüne dek çok büyük acılar tatmadım çok şükür. Başım yarılmadı, kolum bacağım kırılmadı, en önemlisi de annem, babam yanımdalar çok şükür. Elbette kaybettiklerimiz oldu, çok büyük üzüntüler duydum. Çok az tanıdığım dayım, çok fazla göremediğim ananem, Alpaslan Dikmen abimiz, ve daha nice kaybettiğimiz insan...
Güzel site, güzel şarkılar, güzel albümler... Bende kısa süre önce başladım bişeyler paylaşmaya. beklerim efenim. BURADAN...
"Çocuklar babalarının söylediklerini değil yaptıklarını yaparlar." diyor videonun sonunda ve ufak bir damla gözyaşı süzülüyor yanaklarımdan... Benim güzel kardeşim ne güzel ifade etmiş, takım sevgisini. Babasının yolundan gitmiş, aynı bizim yaptığımız gibi.
Özer Abi, Deplase Keyif'lerden yeni fragmanlar çıkarmış ve Futbol Aşkı adında bir programa giriş yapmış anladığım kadarıyla. Yine güzel bir çalışma bekliyor bizi. Hadi hayırlı olsun...
Sakin bir karakteri olduğunun farkında herkes. Hatta o kadar sakin ki, kimi zaman ruhsuzlukla, isteksizlikle suçlandığı olmuştur. Hele ki takımın kötü gittiği dönemlerde az papara yememiştir taraftardan. Günah keçisi hep Hakan Balta'dır.
17 Mayıs 2012 itibari ile Limango alışveriş sitesi, GSstore kampanyası başlatıyor. üyelik için tıklayın.
Bağıra bağıra yazı yazmak diye bir deyim var mı bilmiyorum ama şuan bağıra bağıra yazmak istiyorum. ÖLÜMÜNE GALATASARAY diye... Metin gibi, parçalı gibi, şanlı arma gibi, en önemlisi de ADAM gibi oynayın. Canımızı verelim...
...ananızı ...! Köln taraftarı bu tezahüratı realiteye dökmüş. Fotoğraf Bayern'e 1-4 kaybedip küme düştükleri maçtan. Stad yanıyor, taraftar sahaya iniyor... ultrAs kültürüne uygun, günümüz endüstriyel futbol kültürüne uygun olmayan hareketler. Tebrik ettik...
Nisan'ın 24'ü... 96 yılının Türk futbolu adına en büyük olaylarından biri yaşanıyor o gece. Galatasaray, fb ile kupa finali 2. maçında Kadıköyde karşılaşıyor ve 120 dakika sonunda kupayı alan taraf oluyor... O ana kadar herşey 90 yıllık rekabetin olağanı içinde gelişirken, yine bir taraf seviniyor! ta ki çılgın İskoç'un elindeki "Şanlı Galatasaray bayrağını", khalkedon'un ortasına dikişine kadar..!
Radikal Futbol dergisi(diyelim)'nin yaptığı ropörtajı, paylaşan Galatasaray Dergisi'nden aynen yazıyorum. Evet yazıyorum zira, biraz eski bir kaynak olması itibariyle net üzerinde hiçbir yerde bulamadım:) Benden size kıyak...
Türkiye'de belki en çok Saraçoğlu'na diktiğiniz Galatasaray bayrağıyla hatırlanıyorusunuz. fenerbahçeli taraftarları çok kızdırmış, büyük tartışma yaratmıştınız. Niye yaptınız bu hareketi?Sende bu Cehennem gibi stad olmasa,
Belki de intikamdı. Galatasaray'â gelmeden önce, Liverpool'dayken 1992 yılında, açık kalp ameliyatı geçirmiştim. Daha sonra yeniden sağlığıma kavuştum ve Türkiye'ye geldim. İstanbul'daki ilk günlerimde, gazetede şöyle bir haber okumuştum: Fenerbahçe yönetiminden biri "Galatasaray bu sakat adamı niye aldı?" demiş. Çok sinirlenmiştim. Dokuz ay sonra, fenerbahçe'yle kupa finalini oynadık ve kupayı kazandık. Maçtan sonra kalenin arkasına gitmiştim. Taraftarlarla birlikte başarımızı kutluyorduk. Sonra bir Galatasaray bayrağı elden ele dolaşmaya başladı. Ben bayrağı başka birine vermeye çalışıyordum, tam verecekken, bir baktım vereceim adam, orta sahaya gitmiş. Ben de orta sahaya gideyim diye düşündüm. Bayrak elimde orta sahaya koşmaya başladım. Tam o anda tribünlerde, bana "sakat" diyen o fenerbahçe yöneticisini gördüm. Göz göze geldik. "Ben sana gösteririm, sakat kimmiş" diye düşündüm ve bayrağı pat diye orta yuvarlağa diktim!
fenerbahçeli taraftarların gazabından korkmadınız mı?
Hayır korkmadım. Ben hayatta hiçbir şeyden korkmam.
Peki bu kadar tartışmaya neden olan bir hareketi yaptığınız için sonradan pişmanlık duymadınız mı?
Niye pişmanlık duyayım, ben Galatasaray'ın adamıyım. Tabii yapacağım böyle birşey! Bana gelen tepkileri, özellikle fenerbahçelilerin tepkilerini söyledikleri zaman ben de "O adamın benim hakkımda söyledikleri de pek hoş değildi" diye yanıt veriyordum.
Kim bu fenerbahçeli yönetici?
Adını hatırlamıyorum ama tipini tarif edebilirim. Yuvarlak yüzlüydü, saçları dökülmüştü ve gözlük takıyordu!!!
Aşk, karşındakine; karşılık beklemeksizin verdiğin değer, sevgidir bana göre. Bir nevi hizmettir, uğruna başkoyduğun yolda... Bizde, Galatasaray'ı karşılıksız sevdik, gönül verdik, abilerimizle kardeşlerimizle ölümüne peşindeydik, peşindeyiz...
Yine sorularla dolu cümleler, yine havada kalan tepkiler... Deplasman hakkımızı elimizden alan, vermeyen ruhsuzlar; yasaklara karşı dik duramayan bir taraftar grubu... Durum böyle olunca, her cümle üç noktayla bitiyor.
Yok Böyle Bir Fair-Play Örneği.
Spor Toto 3. Lig 3. Grup'ta Dardanelspor'un, kendi evinde Erzurum Büyükşehir Belediyespor'u 4-3 yendiği maçta, futbol sahalarında çok az görülecek bir olaya sahne oldu.
37. dakikada, Dardanel 1-0 öndeyken, Çanakkale temsilcisinden Taner ikili mücadelede yerde kalınca Erzurum BŞB'li futbolcular topu centilmenlik yaparak taca yolladı. Taner'in tedavi için saha dışına çıkarılmasının ardından taç atışını kullanan Erhan, takım arkadaşı İlhan Faruk'u gördü. İlhan Faruk'un centilmenlik gereği orta sahadan Erzurum BŞB yarı sahasına göndermek için vurduğu top rakip kaleye yöneldi. Erzurum BŞB file bekçisi Metin, meşin yuvarlağı çizgi üstünde güçlükle kontrol etmesine rağmen, Hakem Hüseyin Altıntaş topun çizgiyi geçtiği gerekçesiyle golü verince skor 2-0 oldu. Her iki takımın oyuncuları da karara itiraz etti. Bunun üzerine, Dardanelspor Futbol Direktörü Tamer Tuna, gol yemeleri için takımına talimat verdi.
41. dakikada yeniden başlayan oyunda Dardanelsporlu futbolcular yerlerinden kıpırdamadı ve Erzurum BŞB'nin gole gitmesine göz yumdu. Buna rağmen Erzurum BŞB'liler ilk atakta topu auta attı. Dardanel kalecisi Volkan Tercan, kale atışında topu Erzurumlu BŞB'li Volkan Serim'in önüne bıraktı. Volkan Serim topu filelere gönderdi, ancak Hakem Altıntaş, Erzurumlu futbolcu kale atışı sırasında rakip ceza sahasında olduğu golü saymadı. Kaleci Volkan Tercan topu bu kez ceza sahası dışında bekleyen takım arkadaşı Fatih'e verdi. Fatih de meşin yuvarlağı kendi ağlarına yollayarak skoru 2-1 yaparak Fair-Play operasyonunu tamamladı. Kalan dakikalarda atılan karşılıklı gollerle mücadele 4-3 Dardanelspor galibiyetiyle sonuçlandı.
Galatasaray albümünden bir şarkı. Sevdiğimiz insanlarda twitter aracılığıyla paylaşınca, bizde bloga koyalım dedik. Takip eden birileri vardır ama değil mi..?
Bu adamı ve filmlerini bilenleriniz vardır. Kimilerine göre çok karizmatik, kimilerine göre bir o kadar itici ama her sinemasevere göre birazdan, biraz fazla çılgın David; müziğe de el atmış. Bir o kadar da iyi işler çıkartmış diyebilirim. Klipler de aynı derecede kendini yansıtıyor hani...